CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, tepkisel siyaset yapmak yerine her alanda ne yapılması gerektiği konusunda tartışılması gerektiğini vurguladı ve yapıcı öneriler getirilmemesi, sürekli toplumsal didişme içinde olup taş taş üstüne konmaması halinde varılacak noktanın “bitiş” olacağı uyarısında bulunarak, CTP’de somut projeler üretecek iradenin var olduğunu vurguladı…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Asım Akansoy, gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum örgütlerinin tepkisel davranıp bu yönde siyaset yapmak yerine yaşamın her alanı ile ilgili yapılması gerekenlerin tartışılıp somut projeler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Akansoy, bunu yapmak yerine sürekli didişme halinde olunur ve taş taş üstüne konmazsa o zaman ülkenin kendi kendini bitireceği uyarısında bulundu ve “bir yerden somut olarak başlanmalı. Ben, CTP’de bu iradeyi görüyorum. CTP, bu ülkeyi bugünden yarına taşıyacak reformları gerçekleştirecek partidir” diye konuştu.

CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, bu sabah (10 Ocak Salı) As TV’de Levent Özadam’ın hazırlayıp sunduğu “Günaydın Dünya” programına katılarak gündemdeki konuları değerlendirdi.

Programın başında CTP-BG’nin geçtiğimiz hafta sonu hükümet programı oluşturmaya yönelik düzenlediği çalıştayla ilgili bilgi veren CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, erken genel seçimin 2012’nin ilk yarısında olmasa bile ikinci yarısında gündeme geleceğine işaret ederek, buna hazırlıklı olunması gerektiğini kaydetti.

Siyasetin artık biçim değiştirerek, çare ve proje üretmesi gerektiğinin altını çizen Akansoy, CTP’nin de muhalefet yaparken sorumlu siyaset yapmayı ön planda tuttuğunu ve bu bağlamda her alanda ne yapılmasının gerektiğini saptayıp bu konuda projeler üretmesi gerektiğini vurguladı.

“GELDİĞİNİZDE NE YAPACAKSINIZ SORUSUNUN YANITLARINI HAZIRLIYORUZ”

Hafta sonu yapılan çalıştayın bu amaca yönelik olduğuna işaret eden Akansoy, 15 konu başlığı saptandığını ve daha önce komiteler tarafından üretilen çeşitli çalışmaları baz alan CTP heyetlerinin çalıştayda bu çalışmaları ileri taşıdıklarını anlattı. Akansoy,

“hedefimiz bir-bir buçuk ayda programın somutlaşmasıdır” dedi.

Bu çalışmaların bir tür gölge kabineye yönelik olduğunun söylenip söylenemeyeceği sorusu üzerine Akansoy şöyle konuştu: “Bir yerde, CTP hükümet olsa bugün tüm alanlarda nasıl bir politikası olması gerektiğini bütünlüklü bir şekilde ele alıyor günlük tepkiler yerine şekillendirmek yerine, “geldiğinizde ne yapacaksınız” sorusunun yanıtlarını hazırlıyoruz.

CTP, hükümet döneminde ciddi eleştirilere maruz kalmış olsa da, bu bizim için büyük bir deneyimdir. İnteraktif ve dinamik metoda dayalı çalışma sırasında o dönem de sorgulanıyor. Bizim halka borcumuz ve sorumluluğumuz bu. Veriler üzerinde siyaset yapacağız. Günlük refleks ve tepkiyle bir yere gidilmiyor. Siyasetçinin güven bunalımı varsa, siyasetçi işini doğru yapmalı ve halk önüne öyle çıkmalı. Halk tercihini buna göre verebilmeli.”

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Ankara ziyareti ve buradaki temaslarla ilgili de bilgi veren Akansoy, daha önceki açıklamalarında da belirttiği gibi temasların son derece yararlı geçtiğini vurguladı.

“İRADE DEVRİ UMUTLARI YOK EDER”

Programa katılan bir seyircinin “ipler Ankara’nın elinde” şeklindeki şikâyetini değerlendirmesi istenen Akansoy, bu saptamaya bir ölçüde katıldığını kaydederek, “ipleri ister Türkiye ele alsın, isterse bizim beceriksizliğimiz nedeniyle irade devri yaşansın, bu gelecek umutlarının ortadan kalmasına yol açar” diye konuştu. CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun da yakın zamanda yaptığı bir açıklamasında Kuzey Kıbrıs-Türkiye ilişkilerinin sağlıklı bir raya oturması için artık “anavatan-yavruvatan” söyleminden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladığını anımsatan Akansoy, “eğer bu ülkeye sahip çıkılacak ve bir özveri sürecine girilecekse, yavru-ana ilişkisi ortadan kalkmalıdır. Bu algı değişmezse insanlar Türkiye’den para gelmesini talep etme hakkına da sahip olur. Biz Yardım Heyeti kalksın diyoruz. Bunu Ankara’daki temaslarımızda da açıkça belirttik. Yardım Heyeti paralel hükümet olmamalı.”

Akansoy, siyasetin sorumlu olduğu alanın Türkiye değil seçmen olması gerektiğinin altını çizdi ve siyasilerin seçilir seçilmez yüzlerini Ankara’ya dönmeleri durumunda seçmenin denetleme, hesap sorma hak ve olasılığının bir sonraki seçime kadar ortadan kaldırıldığını vurguladı. Akansoy, Ankara’nın da bu durumu fark etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

1974 sonrası Yunanistan-Güney Kıbrıs ilişkisini örek gösteren Akansoy, 74 yılında yaşanan kırılma noktasından itibaren parametrenin “Kıbrıslı Rumlar karar verir, Yunanistan destekler, bedelini Kıbrıslı Rumlar öder” şeklinde değiştiğini anımsatarak, “bizim de böyle olmamız gerek. Biz karar alıp bedelini ödeyeceğiz. Türkiye bize danışmanlık yapacak, icraatçı olmayacak” diye konuştu. Akansoy, Ankara’daki temaslarında bu görüşlerini AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’e de aktardıklarının altını çizdi.

YERLİ YATIRIMCI KORUNMALI

Müteahhitler Birliği Başkanı Gürcafer’in, Türkiye’den bir inşaat şirketinin Kuzey Kıbrıs’ta son derece düşük maliyetlerle konut yapıp satacağı haberleri üzerine gösterdiği tepkiyle ilgili görüşü sorulan Akansoy, yerli işadamlarının, yerli sermayenin korunup desteklenmesi gerektiğini kaydetti. “Biz, tersini yapıp dış yatırımcıya olanak sağlıyoruz” diyen CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, bu noktada görevin UBP hükümetine düştüğünü kaydetti. Gerçekten girişimci olmak isteyen insanların teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Akansoy, “Biz izolasyon koşulları altında kendimizi geliştirmek istiyorsak belli kotalar oluşturmalıyız” dedi.

Her alanda reform yapılmasının gerekliliğine de işaret eden Akansoy, gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum örgütlerinin tepkisel davranıp bu yönde siyaset yapmak yerine yaşamın her alanı ile ilgili yapılması gerekenlerin tartışılıp somut projeler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Akansoy, bunu yapmak yerine sürekli didişme halinde olunur ve taş taş üstüne konmazsa o zaman ülkenin kendi kendini bitireceği uyarısında bulundu ve “bir yerden somut olarak başlanmalı. Ben, CTP’de bu iradeyi görüyorum. CTP, bu ülkeyi bugünden yarına taşıyacak reformları gerçekleştirecek partidir” diye konuştu.

Akansoy son olarak şu görüşleri ortaya koydu: “Biz işlerin bağırıp çağırarak yapılacağına inanmıyoruz. Soğukkanlı projeler, bilimsel veriler üzerinde çalışan bir siyasete ihtiyaç var. Bu olmazsa yerini siyasi popülizm doldurur. Toplumsal roller karışır, sivil toplum örgütleri siyasetçi, siyasetçi ise sivil toplum örgütü gibi davranır.”

 

 

CTP Basın Bürosu