“Raporun hiçbir noktasında reel sektörün, özel yatırımcının içinde bulunduğu sıkıntılara değinilmemekte, KKTC’nin gelirlerinin artırılması için atılması gereken adımlar görmezden gelinmektedir.”

TC Başbakanlık Kıbrıs Müşavirliği tarafından hazırlanan “izleme raporu” incelendiğinde ekonomimizin gelişmek bir yana birçok sektörde daraldığı ve önümüzdeki günlerde bu daralmanın devam edeceği, geliştiği iddia edilen sektörlerin de ekonomide beklenen katma değeri ve çarpan etkisini yaratmadığı görülmemektedir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC bütçesi için ayırdığı 400 milyonluk katkının 370 milyonluk kısmının ilk beş ayda 295 milyon Lira’sının UBP Hükümeti tarafından tüketilmesi de önümüzdeki aylarda sıkıntılar yaşanacağı konusunda söylediklerimizi haklı çıkarmamaktadır.

Raporun içeriğinde “olumlu” ve “olumsuz ” olarak nitelenen unsurlardan birçoğunun halkımızın değerlendirmeleri ile örtüşmemesi raporun başta gelen en çarpıcı özelliğidir.

Bu durum UBP Hükümeti ile TC Hükümeti arasında oluşmuş ve her gün halkımız arasında daha büyük tepkilere neden olan UBP Hükümeti’nin teslimiyetçi bir yaklaşımı kabul etmesinin somut bir göstergesidir.

CTP-BG, halkımızın, Meclis’teki tüm muhalif partilerin ve neredeyse tüm STÖ’lerin yanlış, hatalı ve kabul edilemez bulduğu ve mevcut şekliyle “özerkleştirme” yerine toplumsal varlıklarımızın peşkeşini öngören “Özelleştirme Yasa Tasarısı’nın” bahse konu raporda “olumlu” olarak nitelemesini halkımıza rağmen bir politika olarak görmekte ve kabul edilemez bulmaktadır.

Diğer taraftan “olumlu” diye nitelenen gelişmelerin neredeyse tamamının üreten ve tüketen tüm kesimlere ek mali külfet getiren unsurlardan oluşması, ekonomiyi büyütecek ve kendi vatandaşlarımıza ek istihdam olanakları açacak tek bir unsuru dahi içermemesi son derece anlamlıdır.

Raporun “olumsuz” olarak gördüğü konular arasında KIB – TEK’in henüz parçalara ayrılmamış olmasının gösterilmesi halkımızın konuyla ilgili gösterdiği haklı tepkinin raporun sahipleri için hiç bir önem taşımadığının ve UBP’nin de bu zihniyete uygun hareket etmenin ötesinde bir iradeye sahip olmadığının ifşasıdır. CTP-BG bu zihniyetin karşısındadır ve buna karşı verdiği mücadeleyi her hal ve şartta devam ettirmekte kararlıdır.

Rapor, BRT’nin mali dengelerinin düzelmemesini olumsuz olarak nitelerken bu kurumun özel sektöre yarattığı haksız rekabetten söz etmemesi ekonomiyi ele alışta kullanılan dar bakışın da bir başka göstergesidir.

Raporun hiçbir noktasında reel sektörün, özel yatırımcının içinde bulunduğu sıkıntılara değinilmemekte, KKTC’nin gelirlerinin artırılması için atılması gereken adımlar görmezden gelinmektedir.

Halkımızın gelir seviyesinin aşağıya çekilip küçük bir zengin sınıfın daha da zenginleştirilmesi üzerine kurgulanmış bir ekonomi anlayışı ile karşı karşıya olduğumuz bu rapor ile bir kez daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır. CTP-BG, ekonomimizi böyle bir anlayışla planlama zihniyetini reddetmektedir.

Bu zihniyetle kısa vadede devlet bütçesini dengeye getirir gibi görünse de orta ve uzun vadede ekonomi daralmaya devam edeceği gibi bütçe açıklarının büyümesine de neden olacaktır. Uzun süreden beridir yaptığımız ve ekonomimizin genelde iddia edildiği gibi gelişmediği, aksine daraldığı yönündeki ikazımızın ne denli isabetli olduğu geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası’nın yayınladığı raporda olduğu gibi bahse konu İzleme Raporu’nda da açıkça görülmektedir. Özellikle 2012 yılı için TC’nin KKTC bütçesine açıkların finanse edilmesi için ayırdığı kaynağın büyük çoğunluğunun ilk üç ayda UBP Hükümeti tarafından tüketilmiş olmasından da bu gerçek kendini bütün açıklığı ile ortaya çıkarmaktadır.

Hiç kimsenin gerçek verileri yok sayarak UBP iktidarını başarılı göstermeye hakkı yoktur. Şimdiye kadar hiçbir ekonomi yanlış veriler üzerine kurulan ekonomi politikaları ile düzlüğe çıkarılamamıştır.

Gerçek şudur ki UBP Hükümeti ülkemizi hem ekonomik olarak hem de siyaseten iflasın eşiğine getirmiştir. Halkımızın siyasal iradesi UBP Hükümeti tarafından ayaklar altına alınmıştır. Halkımızın geleceği UBP’nin kurultayına meze yapılmaya çalışılmaktadır.

UBP milletvekillerinin bile ekonomik ve siyasi gidişattan duydukları tedirginliklerini dile getirdikleri bu günlerde halkımızın iradesinin yeniden oluşması için erken seçim kaçınılmaz olmuştur.

 

Özkan Yorgancıoğlu

CTP-BG Genel Başkanı

25 Temmuz 2012