Başbakan Ersin Tatar’ın davetiyle, ‘ekonomik tedbirlere ilişkin’ istişare toplantısına katılan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP Ekonomi Komitesi’nin ilk adım alınması gereken ekonomik önlemleri ve görüşlerini, hükümete sundu.
CTP Ekonomi Komitesi’nin alınması gereken önlemler önerileri şöyle:
Koronavirüs hem ülkemiz hem de dünya ekonomisini olumsuz etkilemektedir. Dünya’da 2008 finansal krizine benzer bir durum yaşanmaktadır. Mal arzı daralmış, aynı zamanda mal talebi düşmüş, çalışma düzenleri aksamıştır. Dolayısıyla devletler, para ve maliye politikaları ile ortaya çıkan ekonomik daralmanın önüne geçebilmek için tüm araçları devreye koymak durumundadırlar.
KKTC’de uygulamaya konan ve uzaması muhtemel görünen 15 günlük işyeri kapama tedbiri, özel sektör çalışanlarının (ücretli kesim) gelirlerinde; özellikle esnaf niteliğindeki mikro ve küçük işletmelerin, genel olarak ise tüm işletmelerin gelirlerinde kayıplara yola açacaktır. Korona virüsün ekonomiye etkisinin, özellikle öncü sektörler olan turizm ve yükseköğretim alanlarına olumsuz yansıması ile yıl içinde daha da büyük olacağı açıkça görülmektedir. Yanı sıra ekonomik aktivitenin azalması neticesinde kamu maliyesi gelirlerinde paralel düşüş yaşanacağı ve maliyenin ödeme mükellefiyetlerini yerine getirmekte güçlük çekebileceği görülmektedir.
“Negatif ekonomik şok” diye tanımlanabilecek mevcut durumla mücadelede değerlendirilmesi gereken iki ana unsur şunlardır:
1) Kaynak Yaratma
• Mevcut yerel kaynaklarımız
• Dış kaynaklar
2) Harcama Yönetimi
Kaynakların (destek, kredi ve muafiyet imkânları) en fazla fayda sağlayacağı alan ve sektörlere ulaşacak şekilde planlanmasına hassasiyet gösterilmesi, sınırlı olan kaynakların kullanımı açısından çok önemlidir.
KKTC ekonomisinde yaşanmakta olan daralma ve durağanlığı gidermek için değerlendirilebilecek kaynaklar şu şekildedir:
1) Fonların Kullanımı (İstihdam Destek Merkezi mevduatları, vb.)
2) İç Kaynaklardan Ödünç Alma (Bankacılık kaynakları, Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu mevduatları, İhtiyat Sandığı mevduatları)
3) Dış Kredi ve Yardımlar (Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği ve uluslararası örgütler)
Yaşanmakta olan krizle mücadele kapsamında ne kadar kaynağa ihtiyaç duyulacağı harcamaların ne kadar olacağı ile ilgilidir.
Muhtemel harcamaların ise aşağıda sıralanan alanlarda olması beklenmektedir:
1) Özel sektör çalışanlarının işsiz kalmaları ve zorunlu izin nedeniyle oluşacak maaş/ücret kayıplarının karşılanması
2) Küresel pandemi ile mücadele kapsamında artan kamusal sağlık harcamalarının karşılanması
3) Ekonomik durgunluk nedeniyle azalması öngörülen kamu maliyesi gelirlerinin ikamesi
4) Bakanlar kurulu kararı ile faaliyetleri durdurulduğu için mücbir sebeple finansal istikrarı ve nakit akışı bozulan başta esnaf ve mikro işletmeler olmak üzere KOBİ’lerin desteklenmesi
5) Bakanlar kurulu kararı ile faaliyetleri durdurulan başta esnaf ve mikro işletmeler olmak üzere KOBİ’lerin faaliyetlerine yeniden başlamalarını sağlayacak finansal desteklerin sağlanması
6) Nakit akışı bozulan işletmelerin kamu yükümlülüklerinin (KDV, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı primleri, vb.) ötelenmesi durumunda kamu maliyesi ve ilgili kamu kurumları gelirlerinde oluşacak kısa vadeli nakit açığı ihtiyacının karşılanması
7) Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) turizm ve yükseköğretim kanalı ile uğrayacağı zararı azaltabilmek için uygulanacak destek programlarının finansmanı
CTP Ekonomi ve Maliye Çalışma Grubu, kaynak yaratma – harcama yönetimi dengesinin öneminin altını hassasiyetle çizerek içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü koşullarda gündeme gelen ekonomik ve mali sıkıntıların aşılabilmesi için 8 ana başlık altında öneriler hazırlamıştır.
1. Bakanlar Kurulu kararıyla durdurulan ve durdurulma süresi henüz kestirilemeyen ekonomik faaliyet alanlarında ortaya çıkacak sorunlara yönelik olarak;
– Gündelikçi olarak çalışanlara ücret desteği ve işletmelerde bordrolu çalışanlara maaş katkısı sağlanması (Kaynağı İstihdam Destek Merkezi mevduatları),
– Ekonomik faaliyetleri durdurulan işletmelerde olası işten çıkarma zorunluluklarını ortadan kaldırmak adına her bir çalışanı için işletmelere işsizlik ödeneği miktarı kadar destek sağlanması,
– İşten çıkarmaya maruz kalacak çalışanların hayatlarını asgari seviyede sürdürebilmeleri için yapılan ödemelerde aksama yaşanmaması amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu’nun desteklenmesi,
– Ekonomik faaliyetlerin durdurulduğu süre boyunca mikro işletmeler ve esnaf başta olmak üzere, KOBİ’lerin gelir vergisi, KDV, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı prim yatırımlarının ertelenmesi,
– Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefi olan işletmelerin Mayıs ve Haziran aylarında tahsil edilecek ilk vergi taksitlerinin yılın son çeyreğine ertelenmesi,
Yukarıda önerilen uygulamaların ekonomik faaliyetlerin durdurulması kararından etkilenmeyen kurumları (bankalar, sigorta şirketleri, GSM operatörleri, akaryakıt ithalatçıları ile akaryakıt istasyonları, marketler, eczaneler ve tedarikçileri) kapsamamasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
– Bahse konu küresel pandemi ile mücadele süresince limanlarda alınan önlemler çerçevesinde gıda ürünleri dışında gümrükleme yapılamaması ve limana yaklaşan gemilerin kendi iradeleriyle yük boşaltımı yapamaması nedeniyle birtakım ek maliyetler ortaya çıkmaktadır. Ambarlarda tutulan ve gümrük işlemleri geciken mallar için öngörülemeyen ilave ambar kirası ödemesi ya da gemilerin bekleme sürelerindeki muhtemel artıştan doğacak rıhtım ücreti gibi ilave maliyetler söz konusudur. Bu süreç içerisinde ortaya çıkan ek maliyetlerin son tüketici nazarında fiyat artışlarına yani pahalılığa yol açmaması için limanda uygulanan vergilerde gerekli muafiyetlerin düzenlenmesi gerekmektedir.
2. Küresel pandemi ile mücadele kapsamında ihtiyaç duyulacak ilave nakit kaynakların KKTC Kalkınma Bankası, KKTC Merkez Bankası avansları ve/veya iç borç finansmanı ile karşılanmasına yönelik olarak;
– Bakanlar Kurulu kararı ile faaliyetleri durdurulan ve faaliyetlerine yeniden başlarken çalışma sermayesi ihtiyacı doğacak esnaf, mikro işletme ve KOBİ’lere, devlet destekli bir program çerçevesinde miktarı, yöntemi, süresi ve faiz oranları belirlendikten sonra Merkez Bankası reeskont kredisi ve/veya Kalkınma Bankası işletme kredisi (hammadde vb. ihtiyaçlar için) kullandırılması, Kalkınma Bankası ve/veya özel bankalar aracılığıyla “Özel Destek Finansmanı”/ “KOBİ Finansman Paketi” sağlanması,
– Bakanlar Kurulu kararı ile faaliyetleri durdurulan esnaf, mikro işletmeler ve KOBİ borçlularına, TSMF (Tasarruf Sigortası Mevduat Fonu) katkı priminden karşılanmak üzere, geliştirilecek bir faiz destek programından (borcun süresine denk gelen faiz yükünün kısmi finansmanı, ya da belirlenecek puan üzerinden borç faiz oranında indirim şeklinde) yararlanma imkânı sunulması,
– Ekonominin geneline çarpan etkisi en yüksek sektörlerden biri olan turizmin bu dönemde nakit imkânlarının çok daralacağı öngörüsünden hareketle Kalkınma Bankası kaynakları değerlendirilerek bu sektörde ortaya çıkacak nakit akış sorunlarının azaltılabilmesi için işletme kredisi destek paketlerinin hazırlanması.
3- Küresel pandemi ile mücadelede koordinasyonun sağlanması ve kaynakların etkin şekilde değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda;
– Tedarik (arz)zincirinin sürdürülebilir olması temel mal ve hizmetlerin sunumunda aksamaların yaşanmaması ve vatandaşların mağdur olmaması bakımından elzemdir. Halkın gıda, ilaç, temizlik malzemeleri, barınma vd. temel ihtiyaçlarını sağlayacak tedarik (arz) zincirini sekteye uğratmamak amacıyla tedbir alınması gerekmektedir. Hammadde, ithal ürünler, tedarikçi, üretici ve imalatçı, dağıtıcılar, perakendeciler ve nihayetinde tüketicilerden oluşan tedarik zinciri halkaları göz önünde bulundurularak alınacak tedbirlerin somutlaştırılması sağlanmalıdır. Bunun için ekonomiden sorumlu bakanlığın öncülüğünde ulaştırma, maliye ve sağlık işlerinden sorumlu bakanlıkların temsil edileceği, KTTO, KTSO, KTEZO ve KTBB gibi paydaşların da katılımıyla bir Tedarik Zinciri Komisyonu oluşturulması ve bu komisyonun düzenli değerlendirmeler yaparak gelişmeler ışığında kararlar alıp tedarik zincirinin kırılmasını engellemesi sağlanmalıdır.
– Gıda üreticileri ve ithalatçıları ile derhal bir toplantı düzenlenerek ülkede herhangi bir gıda sıkıntısının yaşanmaması sağlanmalıdır.
– KTSO ile koordineli bir şekilde bahse konu salgınla mücadelede kullanılan ve yerel imkânlarla üretilmesi muhtemel her türlü malzemenin (maske, dezenfektan, vb.) yerelde üretiminin desteklenmesi gerekmektedir.
– Yaşanmakta olan kriz nedeniyle kamu maliyesi gelirlerindeki azalma göz önünde bulundurularak içinde bulunduğumuz dönemde kamuya istihdamların durdurulması, acil olmayan kamu harcamalarından kaçınılması ve kamunun finansmanının öncelikli olarak halihazırda yetersiz olan sağlık harcamalarına yönlendirilmesi şarttır.
– İş insanları ve ekonomik örgütlerle koordineli bir şekilde gönüllülük esası ile bağış kampanyaları yoluyla özel kaynakların en etkin biçimde sağlık harcamalarına yönlendirilmesi sağlanmalıdır.
– Dünya piyasalarında akaryakıt fiyatlarının düşmüş olması KIB-TEK’in azami akaryakıt stoklaması ile maliyetlerini azaltma imkânını doğurmuştur. Bu durumun en erken zamanda elektrik tarifelerine yansıtılarak sosyal ve ekonomik yönlerden avantaja dönüştürülmesi gerekmektedir. Harcanabilir gelirin artmasına bağlı toplam talepte yaşanacak artış ve üretim maliyetlerindeki düşüş ekonomik durağanlığın aşılmasına ciddi katkılar sağlayacaktır.
4- Ekonomik faaliyetlerde yaşanan aksamalar nedeniyle mikro işletmeler ve esnaf başta olmak üzere, KOBİ’lerin piyasaya olan borçlarının ödenmesinde güçlükler yaşanacaktır. Bu bağlamda;
– İşletmelerin nakit sıkıntıları dolayısıyla piyasaya kesilmiş olan çeklerinden kaynaklanan ödeme güçlüklerini gidermek için Kalkınma Bankası ve ticari bankalar tarafından “İşletme Sermayesi Kredisi” destek paketi uygulanması sağlanmalıdır.
– İşletmelerin ticari bankalara olan kredi borç vadelerinin uzatılması ve faiz kolaylıkları sağlanması için girişim yapılmalıdır.
– Bu dönemde ticari bankalarda ödenemeyen veya vadesi genişletilen krediler neticesinde oluşabilecek likidite sorunlarının engellenmesi için Merkez Bankası’nın gerekli tedbirleri alması sağlanmalıdır.
5- Ülke ekonomisinde önemli bir konuma sahip olan yükseköğretimin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve üniversitelerimizin öğrencileriyle iletişimlerini devam ettirmeleri, öğrenci sayısının muhafaza edilmesi açısından çok önemlidir. Bu bağlamda;
– Ülkesine geri dönen ve/veya üniversitesiyle iletişimi yeterli olmayan öğrencilerin KKTC dışındaki üniversitelere geçiş yapma girişiminde bulunmalarının ciddi sorunlara yol açabileceğinden hareketle, Milli Eğitim Bakanlığı, YÖDAK ve Üniversiteler “uzaktan eğitim” uygulamalarının nitelik yönünden sürekli geliştirilmesini sağlayacak bir mekanizma kurmalıdır. YÖK ile gerekli iletişim sağlanarak bu yönde alınabilecek destekler değerlendirilmelidir.
6- Kısa vadede yürütülmekte olan mücadelenin ardından, KKTC ekonomisinin eskisinden de güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için 2020-2022 Orta Vadeli Program çalışmasının hızla tamamlanması ve uygulamaya sokulması gerekmektedir. Bu bağlamda;
– Sosyal ve Ekonomik Konsey çatısı altında tüm ilgili paydaşların katılımının ve katkısının sağlanacağı bir hazırlık süreci öngörülmelidir.
– Yaşanan krizin yarattığı dış kaynak ihtiyacının bugüne kadarki düzenlemelerle karşılanabilmesi mümkün değildir. Olağan dışı durumdan kaynaklanan dönemsel ihtiyaç ayrıca değerlendirilerek, Türkiye ile mali ve ekonomik ilişkilerin yeni ve sağlıklı bir düzleme oturtulması, netliğe ve istikrara kavuşması için gerekli girişimler yapılmalıdır.
– AB tarafından yürütülmekte olan Mali Yardım Tüzüğünün kapsamının yaşanan küresel pandemi krizi sonrasında AB üyesi ülkelere yapılacak desteklere paralel şekilde genişletilmesi için girişim yapılmalıdır.
7- Küresel pandemi krizi sonrasında ekonomide yaşanacak küçülmeyi durdurmaya özel önem atfedilmelidir. Bu bağlamda;
– Turizm ve yükseköğretim sektörlerinde yeniden talep artışı yaratacak “Dış talep Destek Paketi” hazırlanmalıdır.
– Turizm sektörünün yeniden canlanmasına da katkı yapacak şekilde devletten alacağı olan ve halen ödenmeyen geçmiş yıllara ait turizm teşvikleri ivedilikle ödenmelidir.
– İç talebi artırmaya katkı sağlayacak şekilde kısa vadeli yenileme yatırımları ile özel sabit sermaye yatırımları için finansman kolaylıkları sağlanmalı, kamu sabit sermaye yatırımlarının finansmanına yönelik kapsamlı programlar hazırlanmalıdır.
8- Küresel pandemi krizi sonrasında işsizlikle mücadeleye özel önem atfedilmelidir. Bu bağlamda;
– İstihdam Destek Merkezi bünyesinde yürütülmekte olan projelerin kapsamı genişletilerek sadece maddi katkıyla sınırlı olmayacak şekilde nitelik yönünden piyasaların ihtiyaç duyduğu işgücünün yerelden karşılanabilmesi amacıyla çalışma yürütülmelidir.
Küresel pandemi dolayısıyla yaşanan krizin ekonomiye ve maliyeye etkileri ortaya çıkmaya başlamıştır. 2020 yılında ekonomimiz küçülse de dünyadaki para ve maliye politikası tedbirlerine bağlı olarak bollaşacak olan para akışı ile birlikte dövizde ve faizlerde istikrarın sağlanabileceğini, talebin artacağını ve bu gelişmelerin önümüzdeki yıllarda ekonomimize olumlu yansımaları olacağını öngörmek mümkündür. Bu beklentinin gerçekleşmesi bizim yürüteceğimiz politikalara bağlıdır.
Yukarıda sıralananlar, CTP Ekonomi ve Maliye Çalışma Grubu olarak ilk aşamada yaptığımız tahlillerin sonucunda ortaya çıkan önerilerdir. Çalışmalarımız devam edecek ve ek öneriler süreç içerisinde gündeme getirilecektir. Kaynak-harcama dengesinin gözetileceği gerçekçi bir planlamayla; kısa vadede ekonomik ve mali krizin aşılabilmesi ve orta / uzun vadede krizlere daha dayanıklı, sürdürülebilir ekonomi hedefine bağlı bir parti olarak, Cumhuriyetçi Türk Partisi, sağlık ve kriz yönetimi alanında olduğu gibi, ekonomi ve maliye alanında da hükümetin ihtiyaç duyduğu yardım ve katkıları yapmaya ve sorumluluğu paylaşmaya hazırdır.