Eğitim-öğretim yılına yine sorunlarla girilmesine neden olan UBP Hükümeti, okullardaki öğretmen eksikliklerini tamamlayamadı, öğrenciler derslerine başlayamadı ve kurultay peşinde bu yıl da heba edildi. CTP Güzelyurt Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Çağlar, bu kaotik ortamla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

UBP yasa, hukuk tanımaz, vurdumduymaz tutumunu sürdürmeye devam ediyor. Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) üst düzey yetkililerinin görevden alınıp yerlerine yenilerinin atandığı 2010 yılından itibaren KHK partizanca ve etik olmayan uygulamalar nedeniyle işlevsizleştirilmiş, 22 Eylül 2012 tarihinde yapılan öğretmenlik sınavı ve sahte belge olayından sonra da atama yapamaz duruma gelmiş ve toplumsal güvenini tamamen kaybetmiştir.

Bu gelişmeler nedeniyle, öğretmen atamaları yapılamamış, okullar öğretmensiz bırakılmış ve kaotik ortam daha da derinleştirilmiştir.

UBP’nin kendi beceriksiz, öngörüsüz ve partizanca uygulamaları nedeniyle yaşanan tüm bu olumsuzluklar sürer ve rasyonel, adil, ve vicdanları rahatlatacak çözüm önerileri geliştirilip uygulamaya konmazken, Milli Eğitim Bakanı Sayın Atasayan topluma verdiği mesajda geçici öğretmenleri yeni bir sınav yaparak belirleyeceğini ve bunun bir milat olduğunu ileri sürerek kaotik durumu daha da derinleştirmiştir.

Ayrıca bir devlet politikası olması gereken eğitim sistemini, CTP hükümeti döneminde 2005 yılında başlatılan adil ve bilimsel sıralama sınavlarını dahi hiç olmamış gibi kabul eden, toplumu yanıltmaya çalışan ve sanki gerçekten bir milat varmış gibi ve bunu ilk kez yapılıyormuş gibi göstermekle geçmişi reddetmekte ve halkı aldatmaktadırlar. Halbuki var olan ve adil, şeffaf bir biçimde iyi çalışan bir sistemi ortadan kaldıran tam da UBP hükümetinin kendisidir.

Gelinen bu olumsuz noktadan en az zararla çıkma açısından CTP aşağıdaki önerilerini toplumla paylaşmak ve UBP’yi aklıselim davranıp bu önerileri dikkate almaya davet etmektedir:

1. Öğretmen görevlendirmeleri ve atamaları tüm unsurlar dikkate alınarak yapılmalıdır.

2. Atamalar yapılırken ilköğretim ile orta öğretim öğretmen atamalarının birbirinden bağımsız düşünülerek yapılması gerekmektedir.

3. İlk okullara, okul öncesi ve ilk okul öğretmeni ile, orta öğretim okullarına branş öğretmeni atanması ile ilgili kurallar yasalarca açık ve net bir şekilde belirtildiği gibi yapılmalıdır.

4. Yasalar,  İlkokullara AÖA mezunu veya denkliği bakanlar kurulunca onaylanmış diploma veya sertifika sahiplerinin atanmasını öngörmektedir. İlkokullara öncelikle söz konusu öğretmen adayları atanmalı, münhal sayısı üzerinde başvuru olması durumunda ise ilgili paydaşlarla istişare edip uygun bir yöntem bulunmalıdır. Akademi mezunu veya denklik alanların tümünün atanması yapıldıktan sonra ihtiyaç olması durumunda farklı branş mezunları da uygun kadrolar gözetilerek değerlendirmelidir.

5. Orta öğretimde ise ihtiyaç duyulan alanlara yerleştirme yine paydaşların ortak görüşleri dikkate alınarak uygun bir yöntemle yapılmalıdır.

 

6. Bütün unsurlar değerlendirildikten sonra, içinde bulunulan kaotik ortamdan ivedi olarak çıkılması için tedbirler alınmalıdır. UBP ille de bir sınav yapmakta ısrarlı ise ilgili paydaşlarla istişare ederek yasal çerçevenin dışına çıkılmadan bağımsız bir kurum veya kurul tarafından bu sınav yapılmalıdır.

7. CTP, kamu atamalarında aslolan atamaların anayasa ve yasalarda belirtildiği şekilde KHK tarafından yapılan atamalar olduğunu bir kez daha vurgulamanın önemine işaret ederken kamu vicdanının rahat olabilmesi adına bir an önce KHK’nın adil, bilimsel ve şeffaf yapıya kavuşturulması gerektiğinin de altını çizmektedir.

CTP eğitim sisteminin bir insan yetiştirme sistemi olduğuna inanmakta, uygulanacak politikaların bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini savunmakta, partizanlığın ve plansızlığın eğitimde yeri olmadığını vurgulamakta ve bunların gerçekleşmesi için mücadele etmektedir.

Bir diğer önemli olan konu da okul öncesi eğitimde okullaşmanın oranının yüzde yüze yükseltilmesinin gerekliliğidir. CTP hükümet döneminde bu hedef belirlenmiş, okullaşma oranı %20’lerden %40’lara çıkartılmış, ihtiyaç duyulacak öğretmenlerin yetiştirilmesi planlamaları yapılmış ancak 2009’da hükümet olan UBP tüm bu hedeflerden vazgeçer uygulamalar içerisine girmiştir. Bugün yaşanan akademi mezunu öğrencilerin ihtiyaç fazlası olarak görülmesinin temelinde UBP’nin bu plansız ve programsız partizanca uygulamaları ve okul öncesi eğitime önem vermemesi yatmaktadır.

CTP olarak UBP hükümetini bir an önce bu kaotik durumdan çıkacak tedbirler almaya ve eğer yapamıyorlarsa da istifayı gündeme sokmaya davet ediyoruz.

 

Prof. Dr. Mehmet Çağlar

Güzelyurt Milletvekili, Eğitim Komitesi Başkanı

09.10.2012