Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Girne İlçe Örgütü’nün düzenlediği İnteraktif Girne Sohbetleri’nin 3’üncüsü dün akşam (7 Mayıs Pazartesi) Dome Otel’de yapıldı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Girne İlçe Örgütü’nün düzenlediği İnteraktif Girne Sohbetleri’nin 3’üncüsü dün akşam (7 Mayıs Pazartesi) Dome Otel’de yapıldı.
Ahmet Gürol Ersun’un başkanlığını yaptığı oturumda Araştırmacı Mete Hatay,Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman ve Yrd. Doç. Dr. Ayşe Başel “Kıbrıs’ta Sosyal Yaşam Nereye Gidiyor?” sorusuna yanıt aradılar.
Sohbet başlamadan önce her zaman olduğu gibi katılımcılar tek soruluk bir anketi de yanıtladılar.
“Sizce son günlerde ülkemizde adli olaylarda görülen hızlı artışın( cinayetler, hırsızlıklar, intiharların) en önemli faktörü nedir?” şeklindeki soruya katılımcıların %59’u “geçmişten bugüne iktidarın uyguladığı yanlış politikalar sonucu oluşan kayıtsız ve kontrolsüz nüfus yapısı”; %17’si “ülkedeki sosyal politikaların ve hizmetlerin yetersizliği”; %14’ü “ekonomik sıkıntılar ve geleceğe dair umutsuzluktan kaynaklanan psikolojik travmalar” ve %10’u ise “güvenlik güçlerinin ( polis,asker,zabıta) yetersizliği” yanıtını verdi.
İlk sözü alan konuşmacı Ayşe Başel, insanların gelişim sürecinde yaşadıkları ahlaki gelişim sürecinin yavaşlamakta olduğunu hatta durma noktasına geldiğini kaydetti.
Konuşmasında eğitim sistemini en çok eleştirilecek konulardan biri olarak tanımlayan Başel, Kuzey Kıbrıs’taki eğitim sisteminin çocukları sosyal hayata hazırlamadığını, gençlerin okullardan sorun çözme ve iletişim becerilerinden yoksun olarak mezun olduklarının altını çizdi. Başel, “Yetiştirilen bu eksik bireyleri de donup “vasıfsız” diye eleştiriyoruz ama bu bireyleri biz yetiştiriyoruz” dedi.
Başel, bugün yaşanmakta olan olayların tek bir suçlusu olmadığını, sistemin bu hale gelmesine izin verenin toplumun kendisi olduğunu kaydederek, sözlerini “Çözüm önermek gerekirse, öncelikle ülkemizin nüfusu hakkında düzgün veri sağlamalıyız. Elimizdeki nüfus verilerine göre kolluk kuverlerini de, diğer bütün sistemleri de düzenlemeliyiz” diyerek sonlandırdı.
Mete Hatay ise Kıbrıs Türk toplumunun Araf’ta kaldığını, belirsizlikler içerisinde geçiş süreçleri yaşamakta olduğunu söyledi. 1974 yılından bu yana yaşanan ve başarısızlıklarla sonuçlanan süreçlere işaret eden Hatay, bu süreçlerden geçerken toplumun bir kesiminin “ne götürürsem kârdır” mantığıyla hareket ederken diğer bir kesimin ise “hiçlik içinde ne yapsam boş” düşüncesi doğrultusunda hareket ettiğini ifade etti. Hatay, Bu yaşadığımız şartları koruyarak gelecek nesillere nasıl aktarabiliriz? Bunlar için mega projeler değil geçiş süreci projeleri yapılmalıdır. Günlük sorunları çözmek için uğraşmalıyız” diye konuştu.
Nüfus hareketlerinin birçok nedeni olduğuna işaret eden konuşmacı, “Bunların birincisi siyasi aktarmadır. Türk Toplumunun sayısını artırmak amacı ile 79’a kadar nüfus aktarıldı. Bu dönemde aşağı yukarı 25-30 bin kişi aktarıldı. İkinci nüfus aktarımı bavul ticareti yapanlar, buralarda dükkân satın aldıklarında; üçüncü nüfus aktarımı ise inşaat patlaması ile oldu. Bunlara karşı tabii halkın tepkileri olmuştur. Tabi diğer taraftan okullarda artışlar oldu, hastaneler doldu, bunlara karşı buralarda çalışanlar tarafından tepkiler oluştu” dedi.
Hatay’dan sonra söz alan Dr. Tufan Erhürman ise yaşanan sürece dair Kıbrıs Türk toplumuna teşhisin doğru konulması gerektiğini kaydederek, bunun, toplumun yaşadığı travmanın çözümüne ulaşmada fayda sağlayacağını; tedaviye başlamak için de hasta olduğumuzu kabul etmek gerektiğini belirtti. Erhürman, Hastalık nedenlerini göç, hesap sorulamaması, ( Fütursuzca dağıtılan malların, seçimlere yapılan müdahalelerin, genelevlerin, kumarhanelerin mafya örgütlenmelerininvs.), savaş görmüş olmak, devletsiz olmak, kendini gerçekleştiren kehanet durumu ve tüketim toplumu anlayışları olarak sıraladı.
Katılımcılara yönelik yapılan 5 soruluk ikinci ankette ise aşağıdaki sonuçlar çıkmıştır:
1. Son zamanlarda hızla artan suçlar sebebiyle nüfus üzerine özellikle sosyal medyada (facebook,twitter v.s) gerçekleşen tartışmaları nasıl değerlendirirsiniz?
%71 KKTC’de oluşan nüfus yapısını tasvip etmemekle birlikte ortaya çıkan tartışmaların kimilerinin sağlıksız ve endişe verici olduğunu düşünüyorum. Bu tartışmaların ırkçılık derecesine vardığını ve nefret içerdiğini düşünüyorum.
%14 Suçların artışındaki tek sebebin Türkiye’den gelen nüfus olduğunu düşünüyorum. Türkiyeli nüfus adadan ayrılırsa bu olayların yaşanmayacağına inanıyorum.
%11 Tartışmaların Kıbrıs Türk Kimliğini koruma amaçlı yapıldığını düşünüyorum. Bu yüzden tartışmaların oldukça normal olarak değerlendiriyor ve rahatsız olmuyorum.
%4 Suç oranının artışı ile nüfus yapısı arasında herhangi bir bağlantı olmadığını sorunun tamamen diğer faktörlerden kaynaklandığını düşünüyorum.
2. Özellikle son yıllarda intihar oranlarının artışındaki en önemli sebep sizce hangisidir?
%32 İşsizlik ve ekonomik darboğaz.
%42 Geleceğe dair umutsuzluk.
%19 Devletin sosyal politikalarının yetersizliği.
%7 Toplum içerisinde madde kullanımında ve psikolojik rahatsızlıklarda meydana gelen artış.
3. Adli olayların özellikle yazılı medyada yansıtılış şeklini nasıl değerlendirirsiniz?
%47 Adli haberlere bu kadar büyük yer verilmesinin ülkenin diğer önemli sorunlarına dair ilgiyi azalttığını düşünüyorum ve tasvip etmiyorum.
%28 Adli haberlerin en ön sayfalarda çıkmasının suçları özendirici özelliği olduğunu düşünüyorum ve yanlış buluyorum.
%16 Ön sayfalarda çıkmasından rahatsız olmuyorum ancak kullanılan haber dilini kimi zaman beğenmiyorum.
%9 Oldukça olumlu buluyorum. Ön sayfalarda çıkan bu haberler sayesinde daha fazla bilinçleniyor ve ülkemizde meydana gelen olaylardan haberdar oluyoruz.
4. Kıbrıs Türk Halkı’nın toplumsal olaylara bakış açısını nasıl değerlendirirsiniz?
%55 Kıbrıs Türk halkının bireysel sorunları toplumsal sorunlara nazaran daha önde tuttuğunu düşünüyorum.
%21 Kıbrıs Türk halkının tamamen bireyci ve toplumsal sorunlarla ilgili olmadığını düşünüyorum.
%17 Toplumun bütününü ilgilendiren konulara ilgili olduğunu ancak bu konulara olan tepkisinin yetersiz ve az olduğunu düşünüyorum.
%7 Kıbrıs Türk halkının toplumsal konulara kişisel sorunlardan daha çok önem verdiğini ve bu uğurda yeterince mücadele ettiğini düşünüyorum.
5. 4.İnteraktif Girne Sohbetlerinin hangi konu başlığı altında yapılmasını arzu edersiniz?
%39 Girne özelinde bir konu
%25 Sosyal içerikli bir konu
%18 Kıbrıs Sorunu
%18 Ekonomik ve iç sorunlar
CTP Basın Bürosu