CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, katıldığı bir programda Kıbrıs’ta kapalı bir kutuda siyaset yapılmaya çalışıldığını kaydederek “kutu kırılmadan bu alanda hareket etmek mümkün değil’ dedi…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Asım Akansoy,- bugün Kıbrıs TV’de Aytuğ Türkkan’ın “Gün Ortası” programına akktılarak gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerini seyircilerle paylaştı.

Bugün gelinen noktada tablonun vahim olduğuna işaret eden Akansoy, UBP’nin elinde tuttuğu projenin, halkın yaşam standartlarının düşürülmesine dair olduğunu açıkça görüldüğünü vurguladı. Manzaranın tümüne bakıldığında görünenin batmış bir devlet, izolasyonlar altında yaşayan ve borçla harçla elde ettikleri, yaptıkları ortadan kaldırılma durumunda olan Kıbrıs Türk insanının görüldüğünü kaydeden Akansoy, “Ellerindeki gelir borçlarını karşılayacak durumda değil. Dolaysıyla yaşamın her alanında bir deformasyon yaşanıyor” diye konuştu. Bugünkü durumun devam etmesini isteyen tek bir CTP’li olmadığını da ifade eden CTP-BG Genel Sekreteri, “Ama biz bütçemizde bir denge yaratmak istiyorsak, bunu zamana yaymamız gerek. Eğer Maliye Bakanı Sayın Tatar, kendi önerilerinin doğru olduğunu düşünüyorsa, insanların nasıl üreteceğini, ürettiğini nasıl satacağını da açıklamalı” dedi.

Kıbrıs  Türk toplumunun ürettiğini Türkiye’ye de pazarlayamadığı, Mersin gümrüğünün “geçilmez” diye nitelendiğinin hatırlatılarak bu konudaki düşünceleri sorulan CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, bu durumun neden böyle olduğunun, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Yardım heyeti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri nezdinde sorgulanması gerektiğini vurguladı. Akansoy, bunu sorgulamadan konuyla ilgili fikir yürütmenin gerçekçi bir yaklaşım olamayacağını da sözlerine ekledi.

“SAYIMLA İLİGL SORUN UYGULAMADA”

Geçtiğimiz hafta yapılan ve üzerindeki tartışmaların sürdüğü nüfus sayımıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, sayımın yapılıp yapılmaması konusunun müzakere süreci ile ilgili olduğunu anımsattı ve “günün sonunda Kıbrıs Türk toplumu sayımı taahhüt etti ve hükümet ya da saray uzman da davet ederek bu sayımı gerçekleştirdi” şeklinde konuştu. Bu çerçevede ‘sayı yapılsın, yapılmasın’ tartışmasını pek de gerekli görmediğini ifade eden Akansoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Madem ki böyle bir ihtiyaç oldu, bu tartışılmaz. Buraya kadar sorun yok. Ama sorun işin uygulama yanında. Herkes kendi kişisel deneyiminden gördü. Kontrolsüz ve dağınık şekilde cereyan etti. Hata payları önemli ve buna bir uzmanın yanıt vermesi; sonuçların çıkmasının ardından değerlendirilmesi gerekir. Sonuçlarla manzara görülecek… sayım sonuçlarının 300 bin civarında çıkacağı söyleniyor. Onca büyük bir sayı karmaşası var ki bunlar arasında yol almak mümkün değil ama bu, en azından bir yol gösterici olacak. Rakamlar üzerinde oynanmaya tenezzül edileceğini de sanmıyorum, bu sarayın, Kıbrıs  Türk toplumunun prestiji konusudur. BM uzmanları da onayladı.”

Sayım yöntemine de değinen Akansoy insanları evlerine hapsederek sayım yapmanın son derece çağ dışı bir yöntem olduğuna da işaret ederek, bunun son olmasını diledi.

EĞİTİMDE SENDİKALARIN DA OLUMSUZ ROLÜ VAR

Eğitimde ilk yarıyılın bitmek üzere olmasına karşın sendikaların öğretmen yok diye grevde olduğunu kaydederek değerlendirmesini soran yapımcıya verdiği yanıtta Akansoy, eğitim konusunun ülkenin en önemli sorunlarının başında geldiğini kaydetti. Devlet okullarına giden öğrencilerin profiline bakıldığında çoğunluğun kaçak çalışan insanların çocukları olduğuna işaret eden CTP-BG Genel Sekreteri şöyle konuştu: “Neden Kıbrıslı Türkler çocuklarını devlet okuluna vermiyor. Sorumlusu kim? Sosyal devletsek eğer, insanlar eğitim için başka alanlara kaymamalı. Oysaki bugün insanlar borçlanıp çocuklarını özel okullara gönderiyor çünkü sonuçta vatandaşlar devletin eğitim alanından kaçıyor. Sağlıkta da durum böyle. Devlet sistemi vergilerimizle döndürüyor. Ancak işler darmadağın. Bu konuda herkesin handikabı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda sendikaların da olumsuz rolü olduğunu, diyalog eksikliğinin sorun olduğu görüşündeyim”.

Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ü de ilgisizlikle suçlayan Akansoy, eğitimde onca sorun yaşanırken Bakan Dürüst’ün nerede durduğunun bilinmediğini kaydetti. Haspolat Meslek Lisesi’nde açılan İlahiyat bölümünün de başlı başına  bir vaka olduğunun altını çizen Akansoy, “Bu mantıkla iş olmaz” diye konuştu. Haspolat Meslek Lisesi’nde açılan İlahiyat bölümü ile ilgili kendisine gelen ancak teyit edilmemiş bir bilgiyi de paylaşan Akansoy, söz konusu duyuma göre bu bölüme kaydedilen öğrencilerin bir bölümünün sistem çalışsın diye  Mersin’den getirilen ve yurtta kalan ‘ithal öğrenciler’ olduğu iddiasının varlığından söz etti. Akansoy, özellikle medyayı bunun doğruluğunu araştırmaya davet etti. “Aslında bakılırsa en önemli konu Kıbrıslı Türk insanın hesap sorabilmesi” diyen Akansoy, “vatandaş, siyasi partileri, iktidarı, muhalefeti, medyayı denetlemeli” diye devam etti.

CTP GÜRÜLTÜ ÇIKARMADIĞI İÇİN ELEŞTİRİLİYOR

CTP-BG’ye zaman zaman getirilen eleştirilere de yanıt veren Akansoy, partinin 5 ay önce kurultayını yaptığını ve o sürecin ardından da çalışmalarını hızlandırdığını ifade etti. Partinin parlamentodaki performansının ortada olduğuna işaret eden Akansoy, bunun yanında örneğin doğal gaz aranması konuları gibi kritik konularda önemli çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Akansoy çalışmaların aralıksız devam ettiğinin de altını çizerek, “CTP, çalışıyor ama gürültü çıkarmıyor. Eleştiri bundan. Oysa tavır alıp çalışıyor” diye konuştu.

CTP-BG’nin geniş tabanlı bir hükümete yaklaşımının nasıl olabileceği sorulan Akansoy, teknokrat hükümet ya da geniş tabanlı hükümet olsun dünyada çok uygulanmış ve uygulanmakta olan modeller olduğunu kaydederek, bunun Kıbrıs ’ta da uygulanabileceğini, ancak esas konunun bu tür oluşumlardan neyin murat edildiği olduğunu belirti.  Tüm siyasi partilerin aynı görüşü savunmadıkları gibi normal şartlar altında bir devlette yaşanmadığına da işaret eden Akansoy, “hala ateş kes var, izolasyon var, ürettiğini satamayan, dört bir tarafı kuşatılmış, uluslar arası toplumun gözü ününde sorun çözmek için mücadele eden bir toplumuz. Eğer bu koşulları görmezsek yanılgı içinde oluruz. Bunu gözden kaçırıyoruz. Buna odaklanmalıyız. Kıbrıs  sorunu en temel sorunumuz. Bu açmazların temeli Kıbrıs sorunudur” diye konuştu. Sorun çözülmeden de alınacak önlemlerin olduğunu herkesin teslim ettiğini ifade eden CTP-BG Genel Sekreteri, ancak bunun insanların canının yakılmadan yapılması gerektiğini vurguladı. Akansoy,  “Ülkedeki en büyük umutsuzluğun kaynağı Kıbrıs sorunudur. Tüm öfkelerimizin; kurumlara yönelttiğimiz eleştirilerin aslında kaynağı Kıbrıs  sorunudur. Dolaysıyla iyi tespit yapmalıyız. Günün sonunda biri çıkar ve hükümet projesi sunarsa, CTP’ye de uyarsa düşünürüz ama şu anda öyle bir durum yok. Biz UBP ile özelleştirme, eğitim, sağlık, imam hatip konusunda anlaşabilen bir parti değiliz ki?” dedi.  

“KAPALI KUTUDA SİYASET YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Akansoy açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

“Kapalı bir kuru düşünün. Bu kapalı kutuda siyaset yapmaya çalışıyoruz. CTP’nin derdi kutuyu kırmak. CTP, ‘kutu kırılmadan bu alanda hareket etmek mümkün değil’ diyor.

Bu ülkede çözümü isteyen insanların, basının çözümü ne kadar zorladığı çok önemli. 2004’te hakkımızı alamadık diye kapalı alanda kalıp orada yaşam sürdürmemiz doğru değil.

Kıbrıs’ta çözüm ve Kıbrıs Türk toplumunun dünyaya entegrasyonu hak mı? Bu hakkımıza sahip çıkmak gerek ama Eroğlu gibi değil. Çözüm güçlerini de eleştiriyorum. Ne yapıyoruz ki biz bu konuda?  İçimize dönelim dediğimiz noktada kaybederiz çünkü bir formül yok.  Çaba sarf etmek gerek. Yorulmamak, gerçekleri bilmek gerek.”

CTP-BG’nin Muhaceret yasası ile ilgili tutumuna da açıklık getiren CTP-BG Genel Sekreteri, “CTP hükümet olmuş bir partidir. Büyük sorumluluk taşır. Hiçbir konuyu elinin tersiyle itemez. CTP’yi konuşurken taşıdığı sorumluluk bilinmeli. Dolaysıyla muhaceret yasasında da böyle yaptık; görüş ortaya koyduk ve tasarıda büyük değişikliler yapıldı. Şimdi ilgili daireler, polis görevini yerine getirirse kaçak sorunu çözülür. Bunun için de Polis sivile hemen bağlanmalı bu konuda CTP de gerekeni yapmaya hazırdır. Medya,siyasi partiler bu konuda çalışmalı. Herkes kendi rolünü oynamalı” dedi.