Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cenevre’de Kıbrıs Türk liderliğinin sergilediği tutumdan dolayı Kıbrıslı Türklerin çözüm isteyen taraf pozisyonundan uzaklaştığını ve dünyayla bağlantının kopma noktasına ulaşabileceği konusunda endişeli olduğunu söyledi. CTP, Cenevre’de gerçekleştirilen gayrı resmi 5 + BM zirvesinin ardından adanın kuzeyindeki sivil toplum örgütleri, ekonomik örgütler ve sendikalara istişare ziyaretleri başlattı. İlk ziyaretini Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na (KTEZO) düzenleyen Erhürman’a ziyaretinde Genel Sekreter Erdoğan Sorakın eşlik etti. Görüşmede Cenevre zirvesinde yaşanan gelişmeler ve bunun Kıbrıs Türk toplumuna etkileri ele alındı.
ERHÜRMAN: KIBRIS TÜRK TARAFININ TEZLERİNİN KABUL GÖRMEYECEĞİ ORTADAYDI
Konuşmasına Cenevre’de gerçekleştirilen görüşmelere değinerek başlayan CTP lideri Tufan Erhürman, Tatar’ın “Eşit egemenlik ve iki devletli çözüm” önerisiyle zirveye gittiğini ancak bunun kabul görmeyeceğinin açık bir şekilde ortada olduğunu anlattı. Zirveden önce diğer tarafların Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı bir federasyondan yana tavır koyduklarını vurgulayan Erhürman, beklendiği gibi iki devletli çözüm tezinin kabul görmediğini kaydetti. Cenevre’ye gitmeden önce pandemi gerekçe gösterilerek Tatar’ın Meclis’e gelip bilgilendirme yapmadığını hatırlatan Erhürman, Cenevre’de bu bilgilendirmeyi beklediklerini söyledi. Kendileri Türk tarafı heyetiyle Cenevre’deyken basında 6 maddelik bir önerinin çıktığını ifade eden Erhürman, heyetle yapılan toplantıda “Bu maddeleri mi sunacaksınız?” sorusunu sorduklarını ancak Tatar’ın kendilerine “Böyle bir belge yok. Bunlar asparagas haberlerdir” dediğini, ancak ertesi gün belgenin sunulduğunu ifade etti.
“BU BELGE MÜZAKERELERİN BAŞLAMAMASI İÇİN SUNULDU”
Tatar ve heyeti tarafından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e sunulan belgenin ilk maddesinde iki kesimin statülerinin eşitlenmesi gerektiğinin yer aldığını vurgulayan Erhürman, “BMGK’nın böyle bir karar alamayacağı herkes tarafından bilindiğine göre sunulan belge, ‘Türk tarafı müzakerelere başlamak istemiyor’ anlamına gelir” dedi. Bu sayede Annan Planı referandumundan beri çözüm istemeyen taraf statüsünde olan Rum tarafının artık çözümü savunan taraf olarak görüldüğünün altını çizen Erhürman, Kıbrıs Türk tarafının çözümün dışına çıkan ve gerçekçi olmayan öneriler ortaya koyan taraf konumuna düşürüldüğünü belirtti ve bunun CTP tarafından kabul edilmeyeceğini vurguladı.
“HAKLARIMIZI ARAYAMAZ NOKTASINA GETİRİLİYORUZ”
Erhürman, yerli üreticilerin Yeşil Hat Tüzüğü’nden kaynaklanan ticaret haklarının ve AB’ye gümrüksüz mal ithal edilmesinin çözüm isteyen taraf olma zemininden kaynaklandığını ve tüm bunların bu zeminden gerçekleştirildiğini aktardı. Pandemi döneminde AB’nin diğer üye ülkelere yardımlar yaptığını ve Kıbrıs Türk tarafının da bundan faydalanması gerektiğini söylediklerini hatırlatan Erhürman, “Bu taleplerimizi dile getirirken çözüm iradesi zeminine basarak söylüyorduk. Çünkü ‘Biz çözüm istiyoruz ama Rum tarafı istemiyor diye bizi mi cezalandıracaksınız?’ sorusunu soruyorduk. Şimdi bu soruyu da soramaz hale geldik” dedi. Erhürman, burada ciddi bir problem yaşanabileceği ve Kıbrıslı Türklerin dünyayla olan bağlantısının kopma noktasına ulaşabileceğini ifade etti.
“KRİZDEN ÇIKIŞ STRATEJİMİZ YOK”
Bütün ülkelerin pandemiden dolayı ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını ancak hepsinin krizden sonrası için stratejik planlar yaptığını kaydeden Erhürman, Kıbrıs’ın kuzeyinde böyle bir ekonomik planın olmadığını belirtti. Ülke ekonomisinin pandemi döneminde uygulanan yanlış yöntemlerden dolayı daha da büyük kriz içine girdiğini dile getiren Ana muhalefet lideri Tufan Erhürman, “Biz CTP olarak uzun vadeli kalkınma planı kavramını tekrardan tartışmaya açıyoruz. Zaten Anayasa’da da bunun yeri var. Bu kalkınma planının meclisten geçmesi gerekiyor. Biz bunu istikrar konusundaki sıkıntının aşılması noktasında bir çözüm önerisi olarak görüyoruz. Bu planlar Anayasa’da ekonomik sosyal ve kültürel kalkınma planı olarak tanımlanıyor. Günü kurtarmaktan öteye geçemiyorduk, şimdi günü bile kurtaramıyoruz” dedi. Cenevre’de yaşanan gelişmelerden sonra sınır kapılarının ne zaman açılabileceğine dair öngörüleri olmadığını ifade eden Erhürman, AB üzerinden gönderilen aşılar konusunda da Kıbrıs Türk tarafının bir girişimi olmadığını ve Kıbrıs’a gönderilen aşılardan en az yüzde 20’sinin kuzeye aktarılması gerekirken bu oranın yüzde 6,2’de kaldığını söyledi. Tüm bunların ülkede büyük sorunlara yol açtığını dile getiren Erhürman, “Bu sorunlara artık hep birlikte çare üretme noktasında hissediyoruz kendimizi. Çareyi de sadece meclis çalışmalarında değil, sizlerin de görüşlerini alarak üretmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
KANBER: FEDERAL ÇÖZÜMÜ GÖRÜŞMEMEK MOTİVASYONUMUZU DÜŞÜRDÜ
KTEZO Başkanı Mahmut Kanber de, toplumun derin bir kaygı yaşadığını, ekonominin ve esnafın günden güne yok olduğunu ifade etti. Bu koşullarda Cenevre’de gerçekleştirilen Kıbrıs müzakerelerini çok önemli olduğunu kaydeden Kanber, “Dünyayla entegre olabilecek bir sistemin, federal temelde yürütülen görüşmeler bizim için de bir motivasyondu ancak Kıbrıs Türk tarafının bu çizgiden uzaklaşması motivasyonumuzu düşürdü” dedi. Cenevre’deki görüşmelerde neler olup bittiğini bilmediklerini kaydeden Kanber, gelişmeleri sadece basından takip edebildiklerini ve bilgilendirilmediklerini belirtti. CTP’nin 15 aylık pandemi süreci ve Kıbrıs müzakerelerine yönelik söylemlerinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Kanber, “Esnafın haklarını hukuk çerçevesinde aramaya ve hükümetin yanlış yönetimlerinden dolayı ortaya çıkan zararın büyümesinin daha fazla kaldıramayacağız” dedi.