CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, yetkili organlarla dün yaptığı toplantıların ardından ortaya çıkan sonucu paylaşmak için bugün saat 11.30’da Meclis’te, Mavi Salon’da milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi. Erhürman’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
HÜKÜMET MECLİS ÇALIŞMALARINI SABOTE EDİYOR
“UBP ve DP, Meclis’in toplanmasını, denetim yapmasını ve Sayıştay üyesinin seçimini dahi engelliyor. Yani Meclis çalışmalarını sabote ediyor. Bu koşullarda meclis grubumuzu topladık ve güvensizlik önergesi verme yetkisini kullanarak, önergeyi hazırladık. Dün TDP milletvekilleri ve bağımsız milletvekili Mehmet Çakıcı’nın da imzalarıyla Meclis Başkan Vekili’ne sunduk. Bunu sunmamızın çok net bir sebebi var: Bu hükümet 10 aylık süre içerisinde daha önce defalarca söylediğimiz gibi siyasi tarihimizde en fazla hukuka aykırı işlem yapma rekorunu kırmış bir hükümettir, işlemleri hakkında en fazla ara emri alınmış hükümettir, yaptığı işleri iki gün sonra geri alan ciddiyetsiz bir hükümettir. Vatandaşlık, istihdam ve menfaat dağıtan, bu yolla bir sonraki seçim için kendisine avantaj sağlamaya çalışan bir hükümettir. En sağlıklısı bu hükümetin olmadığı bir ortamda seçime gitmektir. Bunu da sağlayacak olan güvensizlik önergesidir ve hükümetin düşürülmesi gerekir.”
BAŞBAKAN ‘GETİRSİNLER İMZALARIM’ DEMİŞTİ
“Başbakanın 10 aylık sürede defalarca erken seçimi dillendirmiş olması çok açık şekilde başbakanın kendi hükümetinin bir şey yapabileceğine inanmadığının göstergesidir. Bu, kendisinin de kendi hükümetine güvenmediğinin göstergesidir. Hükümet, kendi ortaya koyduğu hükümet programındaki öngörüleri yerine getiremeyeceğini kabul etmiş, tabir-i caizse havlu atmıştır. Sayın Başbakan durmadan erken seçim çağrısı yapmak suretiyle bunu açıkça ortaya koymuştur. İcraat yapacağına, ikide birde seçim çağrısı yapan bir başbakandır kendisi. Bu nedenle ülkenin önünü açmak için, beceriksizliklerini ve ciddiyetsizliklerini sadece yürütmeye değil yasamaya da yansıtan ve ülkeyi yönetme ehliyetini yitirdiğini kendisi de Başbakanının ağzından kabul eden bu hükümetin bir an önce gitmesi için önergeyi verdik. Verirken de en kısa sürede yetkili organları toplayıp erken seçim kararını da açıklayacağız dedik. Dün MYK’yı topladık, hemen ardından da Parti Meclisimizi topladık. Ortak karar; oybirliği ile 2 Temmuz’da erken seçim yapılması yönündedir. Meclis’te gerekli girişimi yaparak vereceğimiz önergeyi Sayın Özgürgün’ün imzasına açmaktır. Hükümet ve başbakan Meclis’te değil. Kendisini televizyonda verdiği sözü tutmaya davet ediyoruz. Medyadan Pazartesi burada olacaklarını öğrendik. Pazartesi bu dilekçeyi önlerine koyacağız ve verdiği sözü tutmasını bekleyeceğiz. Sayın Başbakan defalarca ‘getirsinler imzalarım’ demişti. Getireceğiz ve imzalayıp imzalamadığını göreceğiz. Ama kendisi imzalasa da imzalamasa da biz öneriyi Meclis’e sunacağız.”
NEDEN 2 TEMMUZ: NE KADAR ERKEN GİDERLERSE O KADAR İYİ…
“Bu erken seçim bir an önce olmalıdır düşüncesiyle 2 Temmuz önerisini getiriyoruz. Aslında hedef Haziran’dı ancak takvimler üzerinde yaptığımız çalışmalar bayram ve üniversite sınavları nedeniyle Haziran ayının uygun olmayacağını ortaya çıkardı. Gerçekçi bir takvim belirledik. YSK’nın belirttiği gibi seçim yasasında bazı düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Bunları yapıp seçime gidelim önerisi getiriyoruz. Güvensizlik önergesinin de sonuna kadar arkasındayız. Bu hükümet bir an önce gitmelidir. Seçim sathı mailine girildiğinde seçimde avantaj elde etsin diye daha fazla hukuka aykırı işlem yapamasın, daha fazla usulsüz vatandaşlık veremesin, daha fazla şaibeli ihale söz konusu olmasın diye gitmelidir. Bu hükümete basiretsizliklerini ve ciddiyetsizliklerini devam ettirme şansı tanınmamalıdır. Bu konuda hükümet ortakları arasında da bir uyum olmadığı ortadadır. Bir an önce erken seçim hükümeti kurulmalı ve insanların tarafsızlığından ve seçime şaibe karıştırmayacağından emin olacağı bir hükümet kurularak 2 Temmuz’da seçime gitmeliyiz. Sayıştay üyeliği konusunda bile basiretsizlik gösteren ve dört gün boyunca nisabı sağlamayarak Meclis’i kilitleyen, Meclis çalışmalarını sabote eden hükümet bunun suçunu bile başkalarına atmaya çalışıyor. Bu hükümetin bu ülkede yönetimde kaldığı her gün bu ülkenin çocuklarının haklarından çalınmış bir gündür. Ne kadar erken giderlerse o kadar iyidir. Özgürgün’den beklentimiz televizyonlarda verdiği sözünün arkasında durması ve 2 Temmuz önerisini kabul etmesidir.”
