Oluşturulan program uyarınca ilçelere olan ziyaretlerini aralıksız sürdüren Cumhuriyetçi Türk partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Mağusa 1 Ekim Cumartesi günü kalabalık bir heyetle bu kez de son yağışlardan ve doludan büyük zarar gören Serdarlı köyünü ziyaret etti.

 Sözcülüğünü Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer’in yaptığı heyette, İlçe Başkanı Ali Gulle, Mağusa Milletvekilleri Sonay Adem, Arif Albayrak, Teberrüken Uluçay, MYK Üyesi Erkut Şahali ve İlçe Yönetim Kurulu’ndan üyeler yer aldı.

Ziyarette ilk sözü alan CTP-BG Mağusa İlçe Başkanı Ali Gulle, vaatlerle iktidara gelen UBP hükümetinin bugün halkı perişan ettiğinin altını çizerek, “biz hükümetteyken neler yaptık uzun uzun size anlatacak değilim, herkes bunu biliyor’ diyerek sözü CTP-BG Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer’e bıraktı. . Bugünkü sözcümüz Sayın Ferdi S.Soyer” dedi ve sözü Soyer’e bıraktı.

Halkın boş vaatler ve yanlış icraatlar yüzünden bıkkınlık içerisinde olduklarını, siyasetten soğuduklarını kaydederek, siyasetten bu nedenlerle uzaklaşmanın doğru olmadığını söyledi.

“Siz ne kadar ‘ben vazgeçtim, siyaseti bıraktım’ deseniz de siyaset sizi bırakmaz” şeklinde konuşan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyaset gelir kapıyı çalar ve sizi bulur. Kıbrıs sorunu ile ilgili gelir sizi bulur. Bu memlekette yaşadığınız sürece siyaset gelip kapınızı çalacak. Öyleyse bizlerin de politik öngörüye sahip olmamız ve elimizdeki imkanlarla en iyi bir şekilde mücadele etmemiz lâzım. Geçmişte seçim bildirgesine de koyduğu “Türkiye’den boruyla doğalgaz getireceğiz” diyen UBP’nin ne kadar öngörüsüz olduğu büyük bir örnektir. Senin etrafında doğalgaz yer altında kaynıyor, sen boruyla Türkiye’den gaz getirmekten bahsediyorsun”.

Güney Kıbrıs Yönetimi Lideri Dimirtis Hristofias’ın petrol konusundaki yaklaşımıyla egemenliğini ortaya koyarken KKTC Başbakanı’nın New York’ta imzalanan anlaşmadan haberi olmadığına işaret eden Soyer, bu tavırla söz sahibi olmanın mümkün olmadığını vurguladı. Soyer, Kıbrıs Türk tarafının gücüne, fonksiyonuna göre ortaya bir prensip koymasının gerekliliğine işaret ederek, prensiplerin, “Kıbrıs’ın bütününde en az Rum tarafı kadar söz sahibiyiz; içeride de söz sahibi olmalıyız; toplumun tüm kesimleri, siyasi partileri ekonomik konularda kararlar alır ve ona göre siyaset hattını çizer; Türkiye ile ilişkileri buna göre düzenlenir” şeklinde gelişmesi gerektiğini vurguladı.

 Konuşmasında içteki siyasi ve ekonomik gelişmelere de değinen CTP-BG Mağusa Milletvekili Soyer, dövizi yükselişteyken Maliye Bakanı’nın ucuzluk olacağını ileri sürmesinin anlaşılabilir bir yanı olmadığını kaydetti. Bakanın, dövizle borçlandıkları için sıkıntıya giren vatandaşlar için “dövizle borçlanmasaydı” dediğini de anımsatan Ferdi Sabit Soyer, hükümetin esas görevinin yurttaşına yardımcı olmak, yol göstermek olduğunu vurguladı. 

Konuşmasında devlet, hükümet yönetiminde diyalog ve işbirliğinin önemine de dikkat çeken Soyer, hükümetin, CTP’nin gerek KTHY, gerek kamu yönetimi, gerekse ekonomik paketle ilgili olarak sunduğu işbirliği önerilerini değerlendirmediğini de kaydederek, tüm bunların göz ardı edilerek tüm siyasetçilerin aynı kefeye konmamaları gerektiğini vurguladı. Soyer, “elmas da taştır çakıl taşı da taştır. İkisi de taştır. Ama ikisini de kamyona koyup taş diye taşıyamazsınız. Arada fark var çünkü. Çakıl taşı da bir değerdir, küçümseme için söylemedim. Onlarla da inşaatlar yaparız ama elmasla bir farkı var” dedi.

 

CTP Basın Bürosu