Anlaşma’nın 12’nci maddesi çerçevesindeki projenin ve şartnamenin ortada olmadığı bu aşamada belediye meclislerinin belediyeye ait su altyapısı ile dağıtım ve tahsilat yetkisini ihaleyi alacak şirkete devretmeleri, hem Anlaşma’dan hareketle söz konusu değildir, hem de hukuken mümkün değildir.
Bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, belediye meclislerinden “olumlu” karar çıkması halinde, Lefkoşa, Gönyeli, Lapta ve Gazimağusa’ya, 15 Mayıs’ta su verilmeye başlanacaktır. Türkiye’den temin edilen suyun kullanıma sunulacak olması gerçekten sevindiricidir. Ancak burada herhangi bir akıl karışıklığına sebebiyet verilmemesi için bir noktaya açıklık getirmek gerekir.
Belediye meclislerinin “olumlu karar”ından kasıt, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Su Temini ve Yönetimine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşma”nın, “Geçiş Hükümleri”ne ilişkin 22’nci maddesi gereğince, ilgili belediyelerin, temin edilen suyun, “Anlaşma’nın dokuzuncu maddesi uyarınca yap-işlet-devret ihalesi yapılıp işletme hakkı devredilinceye kadar” DSİ tarafından KKTC Su İşleri Dairesi ile işbirliği içerisinde kendi depolarına iletilmesi konusundaki olumlu kararlarıdır. Bilinmelidir ki bu aşamada Anlaşma’nın 22’nci maddesine göre belediye meclislerinin olumlu bir karar üretebilmesi için yine aynı maddeye göre iki devlet arasında yapılacak bir protokolle geçiş dönemi su fiyatının belirlenmiş olması gerekir. Bu fiyat belirlenmeden önce belediye meclislerinin sözü edilen “olumlu karar”ı üretmesi herhalde mümkün değildir.
Bunlara ek olarak belirtmek gerekir ki henüz Anlaşma’nın 12’nci maddesi çerçevesindeki projenin ve şartnamenin ortada olmadığı bu aşamada belediye meclislerinin belediyeye ait su altyapısı ile dağıtım ve tahsilat yetkisini ihaleyi alacak şirkete devretmeleri, hem Anlaşma’dan hareketle söz konusu değildir, hem de hukuken mümkün değildir. Bunun Anlaşma’dan hareketle söz konusu olmamasının nedeni, “Geçiş Hükümleri”ne ilişkin 22’nci maddenin böyle bir durumu öngörmemiş olması, hukuken mümkün olmamasının sebebi ise, henüz projenin ve şartnamenin ortada olmadığı bir aşamada, suyun bedeli dahi belli değilken, belediye meclisinin böyle bir karar almaya yetkili olmamasıdır.
CTP, bu konuda, geçmişte ortaya koyduğu hassasiyetlerinin önümüzdeki dönemde de takipçisi olacak, tüm süreci yakından takip edecektir. Görülen lüzum üzerine tüm belediyelere ve kamuoyuna duyurulur.
Cumhuriyetçi Türk Partisi