CTP Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı açıklamada İzbul, “UBP ve Derviş Eroğlu, gerçek yüzlerini göstermekte gecikmedi. Yasaklı günler yeniden geri geliyor” dedi. 

 

Daha önceki UBP hükümetleri döneminde, AB elçilerinin, yabancı gazetecilerin Kuzey Kıbrıs’a geçişlerinin yasaklandığını anımsatan İzbul, Eroğlu başkanlığındaki UBP hükümetinin, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ve bir AB üyesi ülkenin ilk kez Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ilişkiye girerek böylesi bir çalışmaya davet etmesinin önemini anlamadığını ya da anlamak istemediğini vurguladı. İzbul, “Ancak bir gerçek vardır ki, Eroğlu ve başında bulunduğu UBP, Kıbrıslı Türklerin dünya ile AB ile bütünleşmesini istemiyorlar. Bu zihniyet, ‘Avrupa’ adını bile duymak istemiyor” şeklinde konuştu.

İzbul açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

 

AB nezdinde Kıbrıs’ta Türklerin de en az Rumlar kadar söz sahibi olduğunu kabul ettirebilmek; AB platformunda şu anda kazanmış bulunduğumuz saygınlığı elde edebilmek için ne kadar büyük uğraşlar verdiğimizi bizzat UBP’den Avrupa Parlamentosu’na giden milletvekilleri bilmektedir. Hal böyle iken bir çırpıda keyfi bir yasak kararıyla ve söz konusu atölye çalışmasının tümüyle AB tarafından finanse edileceğinin de bilinmesine karşın; uçak biletleri ve otel rezervasyonları yapılmışken engellemek ülkemizi rezil etmekten başka bir amaca hizmet etmez.”

 

AB’nin Genişlemeden Sorumlu Müdürü, AB Genişleme Komiseri Olli Rehn’in yardımcısı Michael Leigh’in yasaklama üzerine Eroğlu’na bir mektup göndererek olayı kınadığını kaydeden İzbul, AB’de önemli görevler yürüten Leigh ve onun gibi diplomatların kolay kolay mektup yazmadıklarına da işaret ederek, “Özellikle kınama mektubu yazmak zorunluluğunu hissetmişlerse iş ciddi demektir. 

 

Derviş Eroğlu bizlere bunu da yaşattı”  dedi.

Söz konusu eğitim projesinin son derece önemli bir konu olan çevre ile ilgili ve süresinin de oldukça kısa olduğuna işaret eden İzbul, UBP hükümetinin yasaklamaya gerekçe olarak ilgili bakanın haberinin olmadığını ileri sürdüğünü kaydederek, bunun ciddiyetten uzak bir gerekçe olduğunu vurguladı.

 

Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın tüm girişimlerine karşın Eroğlu Başkanlığındaki UBP hükümetinin ısrarla “5 kişiden fazlası olmaz” diye direttiğini belirten CTP-BG Girne Milletvekili, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:

 

“Aynı AB’nin Genişlemeden Sorumlu Müdürü Michael Leigh’in mektubunda belirttiği gibi Hükümet ve başındaki Derviş Eroğlu, aslında Kıbrıs Türk halkını cezalandırmaktadır.

 

Bu, gerek AB, gerek bu eğitim çalışmasında Kıbrıslı Türk katılımcıların da yer alması için çok çalışmış olan Çek Cumhuriyeti gerekse insan gibi, bir dünyalı, bir Avrupalı gibi yaşamak isteyen Kıbrıs Türk halkına karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır.

 

Asıl amaç, bizleri tekrardan mandıra düzenine geri götürmektir. Çözüm, barış, AB, uluslar arası hukuk, uluslar arası saygınlık, çağdaş bir toplum olabilmek, Avrupalı yaşam, Derviş Eroğlu’nun ilgi alanı dışındadır. Onun ilgi alanlarının ne olduğunu ise halkımız çok iyi bilmektedir.”