14 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirilen Tüzük Kurultayıyla CTP-BG parti tüzüğü, tüm örgütlerin yoğun çalışması …

 14 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirilen Tüzük Kurultayıyla CTP-BG parti tüzüğü, tüm örgütlerin yoğun çalışması ve büyük katkısı sonucu şekillenen, MYK ve PM tarafından değerlendirilerek Kurultaya sunulan öneriler çerçevesinde yeniden şekillendirdi.

 
 
1970’ten bu yana çözüm ve demokrasi mücadelesini aralıksız sürdüren Kıbrıs Türk Toplumu’nun en eski ve köklü siyasi partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) 14 Kasım Cumartesi günü Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen tüzük kurultayında tüzüğünü tüm örgütlerin yoğun çalışması ve büyük katkısı sonucu şekillenen, MYK ve PM tarafından değerlendirilerek Kurultaya sunulan öneriler çerçevesinde yeniden şekillendirdi.
 
CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, kurultayda yaptığı konuşmada, “biz Kıbrıs’ta barışı, çözümü istiyoruz, hiçbir Kıbrıslı Türk hiçbir Kıbrıslı Rum ana ağlamasın diye, barış sözcülüğünü yapmaya devam ediyoruz. 
 
Eğer barışı kurmazsak, gözyaşlarını durduramayız” dedi.
 28 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilen 22. Kurultay’da da öngörüldüğü gibi, bu Cumartesi gerçekleştirilen Tüzük Kurultayı ile partinin Anayasası olan Tüzüğün günün koşullarına ve geleceğin ihtiyaçlarına göre değiştirilerek yeniden şekillendirildi. Yapılan değişikliklerle, partinin kurumsallaştırılması ve örgütsel çalışmaları düzenlenmesi amaçlanıyor.
 
Delegenin yoğun katılımıyla gerçekleşen Tüzük Kurultay’ında açılışın ardından Başkanlık Divanı oluşturuldu. Mağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp’in başkanlık ettiği divan üyeliklerine ise Ahmet Polili, Şadan Karşılı, Ayşe Mulla, Betül Erdendoğ, Mehmet Necati Erçıkan getirildi. 
 
CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer’in konuşmasıyla devam eden Tüzük Kurultayı’nda daha sonra Parti Meclisi’nin önerdiği tüzük değişikleri görüşüldü.
 
 
BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLER
 
Kurultayın gündemine getirilip tartışıldıktan sonra onaylanan tüzük değişikliği önerilerinden bazıları ise şöyle:
 
İlçe kongreleri ve Kurultayın 3 yılda bir olması; Merkez Yönetim’e seçimlerde kontenjan adayı belirleme yetkisi; Her iki cinsiyete tüm organlarda yüzde 30 kota.
 
 
BAŞKANLIĞA SINIRLAMA KABUL EDİLMEDİ
 
Kurultayda CTP-BG delegelerinin onayına sunulan değişiklik önerilerinin çoğunda oybirliği sağlanır, bir kısmı ise ekleme ve düzeltme ve değişikliklerle onaylanırken, Genel Başkan’ın görev süresini sınırlayan öneri kurultayda kabul edilmeyen tek öneri oldu. Üzerinde en fazla tartışılan söz konusu öneri, Genel Başkan görev süresini en fazla ardışık 10 yıl süre ile sınırlamayı amaçlıyordu.
 
 
SOYER: ANALAR AĞLAMASIN DİYE
 
CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Tüzük Kurultayı’nda yapığı konuşmada, KKTC’nin kuruluş yıldönümünün kutlandığını anımsatarak, “ KKTC, Kıbrıs Türk halkının çözüm dinamiklerinden biridir” dedi. Cumhurbaşkanı Talat’a yönelik saldırıların bilinçli olarak arttığına da dikkat çeken Soyer, “ Hem Talat’ın, hem de Kıbrıs’taki çözüm vizyonunun arkasında dimdik duracağız “ diye konuştu.
 
Özellikle, KKTC’nin kuruluş yıldönümüne dair Cumhurbaşkanı Talat’ın gözyaşları üzerinden, devleti seçime malzeme yaparak propaganda sürdüğünü anlatan Soyer sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
 
“ Gözlerin renkleri rengi aynıdır, bizim mücadelemiz Kıbrıs’ta artık kimseler ağlamasın diyedir. Kimimizin göz rengi siyah, kimimizin mavi, yeşil, eladır ama gözyaşının rengi birdir, beyazdır. Ana dilimiz Türkçe de Yunanca da olsa, başka bir dil de olsa rengimiz ya da dinimiz farklı dahi olsa siyasi inancımız da farklı olsa yine de gözyaşlarımızın rengi birdir. Onun için biz Kıbrıs’ta barışı, çözümü istiyoruz, hiçbir Kıbrıslı Türk hiçbir Kıbrıslı Rum ana ağlamasın diye, barış sözcülüğünü yapmaya devam ediyoruz. 
 
Eğer barışı kurmazsak, gözyaşlarını durduranlayız. Aynı zamanda eğer demokrasiyi geliştirmezsek de insanların gözyaşlarını dindiremeyiz. Ne yazık ki partizanlıktan dolayı mağdur oları, işinden atılan, iktidarın baskını tüm benliğinde, yaşamında hisseden insanımız da yeniden gözyaşı dökmeye başlamıştır. 
 
Pek çok yalan vaatle aldatılan, siyası hileyle yüzleşen insanımızın gözyaşları da Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin önemini ve ne kadar büyük bir güvence, olmazsa olmaz olduğunu yaşayarak herkese öğretmiştir.”