CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın Elektrik Kurumu’nun özerkleştirilmesine yönelik kararı eleştirmesini yorumladı

BASINA AÇIKLAMA

Ulusal Birlik Partisi Hükümetinin beceriksiz politikaları nedeni ile ülkemizde yaşadığımız sorunlar giderek içinden çıkılmaz bir noktaya gelmiştir. Son olarak uzunca bir süreden beridir El-Sen ve Tel-Senin  ‘özelleştirme yasası meclise gönderilirse grev yaparım’ ikazına rağmen yasanın meclise sevk edilmesi sonucunda yasanın meclise sevk edilmiş olması elektrik kurumu ve telefon dairesinde grevin başlamasına neden olmuştur. UBP Hükümeti, greve neden olan etkenleri ortadan kaldıracağına hemen grev yasağı koymuş ve hem toplumdaki gerilimi artırmış hem de halkımızın elektriksiz kalmasına neden olmuştur.  Elektrik Kurumunda eylem altı gün sürdükten ve ülkede kaos çıktıktan sonra sorun olduğu aklına gelen Hükümet ve Başbakan, bizlerin de sorunların diyalog yolu ile çözülmesi gerektiği yolundaki teşviki sonucu sendika ile görüşme kararı almış ve yapılan görüşme sonucu taraflardan Hükümetin,  Kıb-Tek in özerkleştirilmesini kabul etmesi ve bunu resmi gazetede yayınlanması karşısında sendika da sürdürdüğü eylemi kaldırmıştır.
Bu nedenle insanlarımız evde üşümekten, üreticilerimiz enerji eksikliği nedeni ile üretim yapamama noktasından kurtulmuştur. Ancak Halkımız sorunun çözüldüğünün sevincini yaşayamadan Sayın Büyükelçi Halil İbrahim Akça’nın konu ile ilgili olarak yaptığı ve Hükümetle Sendika arasında varılan uzlaşının hiçbir yararı olmayacağı ve Kurumun kurtulmasının mümkün olmadığını açıklaması, halkımızın gündemine bomba gibi düşmüştür.
Varılan bir uzlaşı sonucu toplumdaki gerginlik azalmış ve diyalogla işlerin çözülebileceği ortaya çıkmışken yapılan açıklama, pişmiş aşa su katmak olmuştur.
Bir kez Sayın Büyükelçinin söyledikleri ülkemizde siyasal iradenin aldığı kararlara tam da müdahale anlamına gelmektedir. Bir Büyük Elçinin görev yaptığı ülkemizde ülkemiz Başbakanı veya ilgili bir Bakanının bir konuda almış olduğu karara karşı çıkması ve açıklama yapması, bizler tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan bir durumdur. Bizler nasıl ki herhangi bir ülkenin büyükelçisinin Gerek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının gerekse Hükümetinin aldığı bir karara saygılı davranmasını bekliyorsak, bizim hükümetimizin aldığı bir karara da doğru veya yanlış olsa bile bu ülkede görev yapan bir Büyükelçinin saygılı davranmasını bekleme hakkına sahibiz.
Kaçıncısı olduğunu unuttuğumuz bu veya buna benzer kabul edilmez çıkışlar karşısında sessiz kalan UBP Hükümeti ve Başbakanının kendisi kadar makamını da hedef alan bu açıklama karşısında daha ne kadar sessiz kalacağını merakla bekliyoruz. Ulusal Birlik Partisi hükümetinin ve Başbakanının siyasal irademize müdahale olarak değerlendirilen ve halkımızı rahatsız eden bu çıkışlar karşısında artık daha net tavır koyması kaçınılmazdır.
UBP hükümetinin, bunu yapmadığı sürece halkımızı temsil etmesi mümkün değildir. Bu tür açıklamalarla toplumsal gerginlik yaratıldığının bilincinde olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatırken UBP Örgütü ile Başbakan Sn. İrsen Küçük’ ün bu açıklama karşısında sessizliğini bozarak bir tavır geliştirmedikleri müddetçe
Bunun hesabını halkımıza veremeyeceklerinin altını çizmek isterim.

Özkan Yorgancıoğlu
CTP-BG Genel Başkanı