CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, hükümetin elektrikteki 6 günlük eylem sonunda sendikanın başından beri ortaya koyduğu talepler doğrultusunda karar aldığına işaret ederek UBP’nin halka 6 gün eziyet çektirdiğini vurguladı…
Cumhuriyetçi Türk partisi Birleşik Güçler Genel Sekreteri Asım Akansoy, 6 günlük elektrik çilesi sonunda sendikanın talepleri doğrultusunda karar üreten Başbakan’ın, bu yönde kara üretecekken neden grevin ilk gününden sendikayla görüşmeye oturmadığının sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Akansoy bu sabah (25 Ocak Çarşamba) ART’de Emine Sivri’nin sunduğu “KKTC Gündemi” adlı programda Greentree zirvesi yanında 6 günlük eylem sonunda dün sonuca bağlanan elektrikteki grev ve eylemi değerlendirdi.
“”NEW YORK’TA HAVA PEK ÜMİTLİ DEĞİL”
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’la Kıbrıslı Türk ve Rum liderin 5’inci kez bir araya geldikleri Greentree zirvesi ile ilgili gelişmeleri değerlendiren CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, henüz Greentree’den çok anlamlı bir bilgi gelmediğini kaydederek, en genel anlamda BM Genel Sekreteri ve Downer’in açıklamaları incelendiğinde ortaya çıkan tablonun pek de ümit vermediğini kaydetti.
Zirve öncesi BM Genel Sekreteri’nin taraflara gönderdiği mektuba da atıfta bulunan CTP-BG Genel Sekreteri, bu mektubun da görüşmelerdeki tıkanıklığa işaret ederek, taraflara tıkanıklığın aşılması için New York’a gitmeden neler yapmaları gerektiğini işarete ettiğini hatırlattı.
Buna karşılık Kıbrıs sorununa çözüm arayışının CTP için “olmazsa olmaz” bir konu olduğunun altını çizen Akansoy, “bu nedenle CTP Parti Meclisi 1 hafta önce açıklama yaparak konunun önemine işaret etti, zirve sonunda uluslar arası konferans kararı çıkması ve burada Kıbrıs Türk toplumunun haklarının en üst düzeyde savunulması gerektiğini vurguladı” dedi. Akansoy, parti Genel başkanı Yorgancıoğlu’nun da dün bir açıklamayla bu görüşü bir kez daha teyit ettiğine dikkat çekti.
Akansoy, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ’un 1 Temmuz tarihine kadar bir ilerleme sağlanmasının ve uluslar arası konferansın gerekliliğinin önemine dikkat çeken açıklamasıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede ise şöyle konuştu:
“Uluslar arası konferans çağrısı Kıbrıs sorununun önünün açılması için önemli. Ancak bunun için yapılması gerekenler var. BM Genel Sekreteri bunu ortaya koyuyor ve ‘iç konularda yakınlaşma istiyoruz’ diyor. Bu olmazsa uluslar arası konferansa gidilemeyeceğini herkes biliyor. Her iki lider bu nedenle daha esnek tavır sergileyip uluslar arası konferansa gidilebilirliği sağlamalı. Yoksa ‘herhangi bir öneride bulunmayıp, bildiğimizi yapıp, günün sonunda da ‘biz de uluslararası konferans istiyoruz’ dediğinizde aslında çok fazla işin içini doldurmuyoruz. Kıbrıs Türk tarafının bu yönde zafiyeti olduğunu söylüyoruz.”
TIKANIKLIK ÇAPRAZ OY VE TOPRAK KONULARINDA
Tıkanıklığın iki noktada olduğunu da ifade eden Akansoy, bunlardan birinin yönetim ve güç paylaşımı başlığı altında yer alan çapraz oyla ilgili olduğunu kaydetti. Akansoy, 1 Kıbrıslı Türk oyuna karşı 4 Kıbrıslı Rum oyunu eşitleyen ve nüfuslardan bağımsız ağırlıklı oyu getiren çapraz oyun aslında Kıbrıs Türk tarafının lehine bir konu olduğunu da sözlerine ekledi. Talat-Hristofias döneminde Kıbrıs Türk tarafınca Ocak 2010’da sunulan paket içerisine yer alan çapraz oy konusunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun bir tıkanıklık yaratmış olduğunun da altını çizen Akansoy, “Şimdi eğer siz çapraz oy konusunda tatmin edici adım atmazsanız bunun karşılığında öngörülebilecek, size verilecek adımlarda da bir ilerleme sağlanması mümkün değildir” diye konuştu. İkinci noktanın ise toprak konusu olduğunu ifade eden CTP-BG Genel Sekreteri, Kıbrıs Türk tarafından “bir karış toprak vermeyiz, Maraş bizimdir’ gibi sürekli farklı sesler çıktığını kaydederek, “dolaysıyla Sayın Cumhurbaşkanının masada toprak konusundaki pozisyonunu çok net bir şekilde belirlememiş olması mülkiyeti etkilemektedir” dedi. 2’nci Cumhurbaşkanı Talat’ın döneminde Kıbrıs Türk tarafının, mülkiyet konusunda var olan tazminat komisyonuna benzer ama çözüm koşullarındaki kuzeydeki Rum mülklerinin ne olacağıyla ilgili bir komisyon kurularak takas tazminat ve değişim üzerinde karar verilmesi üzerinde dururken, Kıbrıslı Rumların kararın ilk mal sahibi tarafından verilmesindeki ısrarlarının büyük bir kriz çıkardığını anımsatan Akansoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs Rum tarafı şimdi bu tavrını değiştirdi. Mülkiyet konusunda bir komite kurulması gerektiğini kabul etti. Bu gibi konularda kendimize güvenip cesaretli olmamız gerekiyor. CTP herhangi bir konuyu ifade ettiğinde Kıbrıs Türk halkı zararına bir öneri yapmaz. Bu nedenle sözlerimizin altını ısrarla çizip açıklama yapıyoruz. Sayın Eroğlu’na da cesaretli adım atmasını söyledik. Eroğlu en son çapraz oyla ilgili ‘1. Dönem başlamasın ama 2’nci dönemde seçimle birlikte referanduma konsun, halk kabul ederse ikinci dönem seçiminde hayata geçirelim’ demişti. Daha sonra ikinci öneri yaptı ve ‘referandumda halka gitmesin senatoda görüşülsün’ bir öneri getirdi. Dolaysıyla Sayın Eroğlu’nun da aslında konunun konuşulabileceğine yönelik bir yaklaşım sergilediğini, çok sert noktada olmadığını görüyoruz. Bu önemli. Bunun New York’ta nasıl şekilleneceğini bilmiyoruz ama bu noktada bir ileri adım atarak egemenlik, FIR hattı, parça devletlerin dış temsiliyeti gibi konularda güçlü kazanımlar elde etmemiz lazım”.
CTP-BG Genel Sekreteri, Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu belirsizlikten en çok Kıbrıs Türk halkının zarar gördüğünü de vurguladı ve bir kenara çekilip “Biz egemen devletiz, çözüm olmazsa hayat devam eder” demenin Kıbrıs Türk halkını göz ardı etmek olacağını belirtti.
KÜÇÜK, 1 GÜNDE ÇÖZECEKKEN 6 GÜN BEKLEDİ
Programda daha sonra el-Sen’in 6 gün süren grev ve eylemiyle dün varılan uzlaşma ele alındı. CTP-BG Genel Başkanı Akansoy, 6 günlük grev ve eylem sonrasında Başbakan İrsen Küçük’ün dün sendika başkanlarıyla görüşebileceğini açıkladığını ve bunun üzerine yapılan görüşme sonucunda uzlaşmaya varıldığını hatırlatarak, “Bu, altı günün sonunda oldu. Kıbrıs Türk halkı 6 gün elektriksiz kaldı. Neden bu görüşme birinci gün olmadı?” diye sordu. Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“2 senedir bu insanlar ‘özelleştirme yasası Meclise giderse greve gideceğiz’ diyor. Ayrıca hukukçularıyla özerkleştirme yasa tasarısı hazırladıklarını ve tüm siyasi partilere ilettiklerini söylüyor. Doğrudur. Bize de iletti. Ancak, halka ulaşma konusunda yeterli bir halkla ilişkiler ortaya koymamış olabilirler, bu bir gerçek. Ama soru şudur. 6 günden beri hükümetin başkanı Sayın İrsen Küçük neden sendika başkanı ile görüşmüyor da 6 gün sonra görüşüyor. Zaten sendika bu konuda uzlaşmaya hazır olduğunu görüşmeye hazır olduğunu, Kıb-Tek’e sahip çıktığını, halkın elektriksiz kalmasından rahatsız olduğunu defalarca söyledi özür diledi.
Kıb-Tek diye Kıbrıs Türk halkı için çok önemli bir kurum var ortada. Onun için buna sahip çıkmamız gerekiyordu. Üzücü olan Sayın İrsen Küçük’ün uzlaşılabilecekken 6 gün esip kesmesidir.”
CTP Basın Bürosu