CTP-BG, 23-24 Mart 2012 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin’ ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen ve Arap Baharı ve bölgemizdeki gelişmelerin ele alındığı Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldı.

 CTP-BG, 23-24 Mart 2012 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin’ ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen ve Arap Baharı ve bölgemizdeki gelişmelerin ele alındığı Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldı. CTP-BG’yi toplantıda Girne Milletvekili ve MYK Üyesi Dr. Salih İzbul ve Parti Meclisi ve Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Armağan Candan temsil etti.

“Bölgedeki Dönüm Noktasında: Değişim Dönemini Başarılı Kılmak İçin İlerici Hareketleri Güçlendirmek” belgisiyle düzenlenen toplantıya Sosyalist Enternasyonal Başkanı George Papandreou başkanlık etti.

CTP-BG heyeti toplantıda yaptığı sunumda,  Cumhuriyet Halk Partisi’nin 20 yıl aradan sonra Sosyalist Enternasyonal’e ev sahipliği yapmasından memnuniyet duyulduğunu, Kıbrıs’ın Arap dünyası ve Orta Doğu ile komşu olduğunu, bölgede yaşanan çatışmaların ve insani felaketlerin Kıbrıs’ı da doğrudan etkilediğini, Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının bölgeye istikrar gelmesine yardımcı olmadığını ifade etti.

Heyet devamla Kıbrıs denizlerinde bulunan doğal gaz ve petrol kaynakları ile birlikte bölgedeki rollerin ve çıkarların da değişmeye başladığını, bu kaynakların refah ve uzlaşı yerine bölgede yeni bir çatışma alanı yaratma potansiyeli taşıdığını, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeniden hızlandırılmasının bütün bölgeye yarar sağlayacağını, CTP-BG’nin Kıbrıs’ta gecikmeksizin iki kesimli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüme ulaşılması için çalışmaya devem edeceğini ve Sosyalist Enternasyonal’in bütün tarafları bu yönde cesaretlendirmesi gerektiğini ifade etti. 

Toplantının sonuç bildirgesinde, Suriye ile ilgili olarak her gün devam etmekte olan katliamların derin acı ve dehşetle karşılandığı vurgulanarak insan hakları ve demokrasi mücadelesi vermekte olan Suriye halkının yanında güçlü bir şekilde durulduğu belirtilirken, Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler’in ölümleri durdurmak, Suriye vatandaşlarının hayatlarını korumak ve insani bir tutum almak için gösterdiği bütün çabaları temel bir zorunluluk olarak görüldüğü vurgulandı. Öte yandan, Suriyelilerin başını çektiği kapsayıcı bir siyasi süreç arayışını, çatışmanın ve silahlı şiddetin kesilmesini, insani yardımın zamanında sağlanmasını, gazetecilerin ülkenin tümünde seyahat özgürlüğüne sahip olmasını ve barışçıl toplantı ve gösteri yapma özgürlüğüne saygı gösterilmesini içeren 21 Mart 2012 tarihli BM Güvenlik Konseyi Başkanlık Bildirgesinde çerçevesi çizilen 6 noktanın desteklendiği bildirildi.

Mısır ile ilgili olarak, Tahrir meydanı ruhunun ve değişimi başlatan halkın taleplerinin canlı tutulması ihtiyacının altı çizilerek siyasi sürece katılan demokratik aktivistler, bloggerlar ve sivil toplum üyelerinin karşılaştıkları kısıtlamalardan kaygı duyulduğu ve bu yılın Mayıs ve Haziran aylarında yapılacak olan Başkanlık seçimlerinin özgür ve adil koşullar altında gerçekleştirilmesinin beklendiği ifade edildi.