CTP Gençlik Örgütü: “Bağımlılık yaratan maddelere karşı bilinçli toplumal mücadele verilmeli.”
Kuzey Kıbrıs’ta gençler, bilindiği gibi bu ülke için çok ciddi kavgalar veren, geleceğine sahip çıkan olgun ve sorumlu bir gençliktir.
Bizler, ülkemiz içindeki farklılıklarımızı zenginlik sayarak, toplumun hangi kesiminden, köken ve kültüründen geldiğine bakmaksızın ve daima, her anlamda “ötekileştirme kültürüne” ve önyargılara karşı durarak, hak ve özgürlükler için direnerek mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Yeni bir gençlik siyasetini ülke siyasetine kazandıracak, alternatif, verimli, planlı ve projeli politikaları ülke gençliğimizin katılımı ile topluma servis etmeliyiz.
Ülkemizde gençlerin; eğitim, işsizlik, vergi, askerlik, spordaki yetersiz altyapı ve uluslararası temaslar, burslar, trafik, kumar gibi birçok sorunu vardır.
Bunlara ek olarak, sigara, alkol, uyuşturucu ve tüm diğer bağımlılık yaratıcı maddeler son dönemlerde en büyük sorunlarımız olarak ortaya çıkmaktadır. Psikolojik hal, bilgisizlik, özenti, bir bahane, merak, moda, çevresel faktörler ve en önemlisi bugün gençlerin içerisinde bulunduğu, geleceğinin belirsizlik hali ve ekonomik bunalım, bağımlılık yapan maddelerin kullanımını yaygınlaştırmaktadır.
Bu konuda, her konuda olduğu gibi UBP’nin ciddi bir hükümet politikası maalesef ki yoktur. Uyuşturucu ile mücadelede, ne ülkemizin Gençlik Dairesinin ne de Gençlik ve Spor Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarının; ileriye dönük, bağımlı gençlerimize sahip çıkacak herhangi bir birimi oluşturma veya geliştirme fikri veya somut bir politikası bulunmamaktadır. Buradan da gençlerimize devlet tarafından sahip çıkılmadığı gayet net ve açık olarak görülmektedir.
Gençlere farklı sosyal alanlar yaratmak, kültürel, sosyal, sportif alanlarda kendilerini göstermelerini, kişiliklerini güçlendirmelerini önemsemek, gençlik merkezlerinin yapımları veya geliştirilmesi, rehabilitasyon merkezlerinin açılması, bilimsel çalışmaların arttırılması ve desteklenmesi, kişilere ve ailelere yönelik eğitimler ve konferanslar düzenlenmesi, bağımlılıkla mücadele eden Sivil Toplum Örgütlerine maddi ve lojistik destek verilmesi, polis örgütünün bu konuda daha etkin ve bilinçli hareketinin sağlanması ve denetimi hükümetin gençlik adına en önemli politikaları arasında olmalıdır.
Üzülerek görüyoruz ki, bu konularda kullanılması gereken harcamaların makam arabalarına, milletvekili transferlerine harcanması, toplumun sağlık ve geleceğinin hiçe sayılması isyan ettirici bir durum olarak karşımızdadır. Medyadan her gün takip etiğimiz ve ülkemizin çok ciddi bir sorunu olan uyuşturucu alanında mücadele tüm toplum tarafından titizlikle ele alınmalı ve önemsenmelidir. Gençlerimizi bu batağa terk etmek bizler için bir alternatif olamaz.
Bilgi, eğitim ve denetim önemli faktörlerdir. Uyuşturucu maddelerin ülkeye girişinde daha sıkı ve cesur denetimler uygulanmalı, gençliği zehirleme girişiminde olan odaklar süratle tespit edilmelidir. Ticaret yapan ve kullanan arasında ayrım önemsenmeli. Mevzuatta gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Kapsamlı engelleyici ve rehabilite edici politikalar uygulanmalıdır. Medyanın özendirici olabilecek her türlü yayınına karşı gerekli denetimler sonucu belki de cezai yaptırım uygulanmalı, televizyon ve gazetelerde özendirici yayından kaçınması için bünyelerinde bu konuda uzman bir kişiyi çalıştırma zorunluluğu getirilmelidir. Ortaokul çağına kadar düşen bağımlılık konusu artık yetkililer tarafından önemsenmelidir.
Yapılmış yasaların ki bunlar reşit olmayan gençlere sigara ve alkol satılması, kapalı alanlarda sigara içilmemesi gibi yasalardır, uygulanmasının denetiminde ayrım yapılmamalı ve aksine denetimler sıklaştırılarak bu bağımlılıklara gençler başlamadan önüne geçilmelidir. Okullarda eğitimcilerimiz ve idari personele sık ve yoğun bir şekide eğitimler verilmeli. Öğrenciler üzerinmdeki gözlemlerini bu eğitimler temelinde yapmalıdırlar.
Kıbrıs Türk Gençliği bağımlılık batağına itilemez. Bunu reddediyoruz. Bunun için toplumsal bir çabaya ve bütünsel mücadeleye ihtiyaç vardır. Bu görev hepimize düşmektedir. Gençlik Örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri, Medya, aileler ve kişiler çok yoğun bir işbirliği yapmalıdır. Kıbrıs Türk toplumu dayanışmacı bir toplumdur. Bunu dealarca tarih önünde herşeye rağmen gösterdi. Bağımlılıkların bir kader olmadığını UBP hükümetinin bu konudaki etkisizliği ve yetersizliğine rağmen göstermeli, toplumsal mücadele vermeliyiz.
Ürün SOLYALI
CTP Gençlik Örgütü
Genel Başkanı