CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kuzey Kıbrıs’ın gündemini değerlendirdi…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Başbakan İrsen Küçük’ün partisinin %42 oy oranına sahip olduğu ve Anayasa’nın değişmesi gerektiği yönündeki görüşlerinin de yer aldığı açıklamalarını değerlendirdi. Küçük’ün oy oranıyla ilgili verdiği rakamın herhangi bir araştırmaya atıfta bulunmayan hayal ürünü bir rakam olduğunu kaydeden Akansoy, Anayasa değişikliği konusunda ise “sivilleşme için şart” dedi. ,

CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy bu sabah Sim TV’deki “Radyo Gazetesi” programında günün ve haftanın öne çıkan konularını değerlendirdi.

Bugün bir gazetede yayınlanan ve UBP oy oranını %42, CTP oy oranını ise %22 olarak gösteren “UBP araştırması” olarak sunulan “araştırma” sonuçlarını “hayal ürünü” olarak değerlendiren Akansoy, “Sayın Küçük, günü kurtarmaya çalışıyor. Ülke bir kriz ortamında ve bundan çıkmak için her şeyden önce erken seçime gerek var. UBP ise hem hükümet, hem Cumhurbaşkanı’nın müzakerelerdeki tutumu hem de Lefkoşa Belediyesi’nde yaşanan sorunlar açısından sınıfta kaldı. UBP,- büyük bir başarısızlık örneği sergiliyor” diyerek, dolaysıyla ileri sürülen sonuçların ancak hayal ürünü olabileceğini kaydetti. Söz konusu araştırmanın kimin tarafından yapıldığına yönelik bir bilginin olmadığına ve sadece “UBP araştırması” olarak sunulduğuna dikkat çeken Akansoy, “Sayın Küçük’ün kendi partisini rahatlatmaya yönelik bir manipülasyon. Biz araştırmalarımızı ciddi şirketlerle yaptırıyoruz ve buna devam edeceğiz.  Bugün erken seçim olsa hükümeti kuracak parti CTP-BG’dir ve bu bilinerek hareket edilmeli” diye konuştu.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun son zamanlarda özellikle UBP milletvekillerinin katılmamasından ötürü toplanamamasını yorumlayan Akansoy, bu konuyla ilgili şunları söyledi:

UBP içinde ciddi kavga olduğu ayan beyan ortada. Parti içinde Küçük’e ciddi tepki ve muhalefet var ve bu Saray tarafından organize edilmekte. UBP’de iki başlı bir yönetim var ve bu iki başın çatışmasının bedelini de Kıbrıs Türk halkı çekmekte; bu hem Meclis’e hem LTB hem Kıbrıs sorununa ve diğer konulara yansımakta. Biz Sayın küçük ve Sayın Eroğlu’nun kavgasının bedelini ödemek zorunda değiliz. Bu konun un bir an önce erken seçime gidilerek çözülmesi şart”.

Söz konusu çatışmanın önümüzdeki sonbaharda yapılacak olan UBP kurultayına yönelik olduğuna da işaret eden Akansoy, “Tamamen yozlaşmış bir ortamla karşı karşıyayız. UBP’nin içinde bulunduğu ortam, yoldan çıkmış durumda. Tabi ki Küçük- Eroğlu çatışması yanında bir de 10 milyon sterlin açıklaması var. Yani ortada siyasi iktidar değil, bölüşüm kavgası da var. Bunlar ülkedeki siyasi yapıyı temelden sarsan konular. Bu nedenle savcılığın mutlaka devreye girmesi gerek. Hukuk varsa sistem çalışmalı ki hayatımızı devam ettirebilelim, siyaseti temizleyelim ve yolumuza devam edelim” diye konuştu.

CTP-BG Genel Sekreteri LTB ile ilgili Sayıştay raporunda sadece personelle ilgili konunun yer almasını da eleştirerek, sistemin oturması için yargının çalışmasının gerekliliğine işaret etti.

Başbakan İrsen Küçük’ün sistemin aynı kalmasını, Anayasa’nın ise gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ettiği açıklamalarıyla ilgili görüşlerini izleyicilerle paylaşan Akansoy, başkanlık sisteminin başlı başına önemli tartışma konusu olduğuna işaret ederek, CTP-BG’nin değerlendirmesinin şu andaki parlamenter yapının çalıştırılmasına yönelik olduğunu vurguladı. Anayasa’da değişiklik konusunu ise “çok önemli” diye niteleyen Akansoy, bu konuda atılacak adımlarda CTP-BG’nin öncü ve aktif olacağını ifade ederek, “Ülkede demokratikleşme ve sivilleşme istiyorsak bu adım atılmalı. Başbakan samimiyse inisiyatif alıp yola çıksın, biz de her türlü adımı atıp katkıyı koyacağız çünkü Anayasa değişmeden sivilleşme olamaz” dedi.

UBP-devlet bütünleşmesi konusunun da ele alındığı programda geçtiğimiz gün Haspolat’taki arsa dağıtımında UBP Lefkoşa İlçe Başkanı’nın dağıtıma dâhil olması yanında UBP MYK’sının LTB sorunlarının çözümü için toplanmasına dikkat çeken Asım Akansoy, “Bu tamamen siyasi bir yozlaşmadır. Hükümet-parti bütünleşmesinin en açık örneği, hiçbir demokratik sistemde örneği olmaması gereken bir konudur” değerlendirmesinde bulundu.

Akansoy, UBP hükümetinin görev başına geldiği günlerde kamuyu küçülterek özel sektörün önünü açarak sürdürülebilir bir ekonomik program hedefi açıklarken Türkiye ile imzalanan protokolü de bu hedefin gerçekleşmesi için “olmazsa olmaz” diye ilan ettiğini CTP-BG’nin ise söz konusu programa piyasayı daraltarak ekonomiye darbe vuracağı için karşı çıktığını anımsattı. CTP-BG’nin yaptırdığı kamuoyu araştırmasında da bu öngörüsünün gerçek olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Akansoy, UBP’nin protokolü uygulaması sonucunda %6 gibi küçük oranda bir kesimin zenginleşmesine karşın ülkedeki orta sınıfın eridiğini vurguladı.

CTP-BG’nin bu kötü durum için çareler aradığını çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Akansoy şöyle konuştu:

“Biz, bu durumdan nasıl çıkılacağının hesaplarını yapmakta, çalışmalar ortaya koymaktayız. Bu ayın 27’sinde son çalıştayımız olacak. Bu çalıştayda ayrıntılarıyla hükümet programı şekillenecek belirginleşecek. Partimiz önümüzdeki günlerde vizyonu açık bir şekilde ortaya koyacak. Bu siyaseten ülkeye nitelik getirecek”.

Akansoy bir izleyicinin yorumlarına karşılık yaptığı açıklamada ise Kıbrıslı Türklerin kurtuluşun ancak çözümle olabileceğini söyledi. Siyasi sorunun çözülmesinin de ancak kıbrıs sorununun çözümüyle gerçekleşebileceğinin altını çizen CTP-BG Genel Sekreteri, “dolaysıyla kendi irademizle evimizin önünü temizlemek zorundayız. Sistemdeki açıkları gedikleri, insanların daha refah daha mutlu olması adına geliştirmeliyiz ama bunun limitli olduğunu hep söylüyoruz çünkü rejimi değiştirecek tek konu kıbrıs sorununun çözümdür” diye konuştu.

Bir başka seyircinin ise Kıbrıs’ın kuzeyinin Türkiye’deki AKP hükümeti tarafından idare edildiği, dolaysıyla CTP-BG’nin iktidara gelmesinin neyi değiştireceği sorusuna ise Akansoy şu yanıtı verdi:

“Kıbrıs sorunu çözecek olan AKP değil, Kıbrıslı Türklerdir. Tabi ki Kıbrıslı Türkler her şeye muktedir anlamında söylemiyoruz biz kendi kararlılığımızı ortaya koymalıyız. Petrol dolum tesisi konusunu, LTB sorununu AKP değil UBP hükümeti yarattı. Halkın ciddi direnişi sonucu petrol dolum tesisinden geri adım atıldı. Bu Türkiye’nin talimatıyla olmadı. AKP’nin buradan elbette beklentileri var. Biz CTP-BG olarak pek çok konuda bu talep ve beklentilerle uzlaşmıyoruz. En son Beşir Atalay’la yaptığımız toplantıda farklı görüşlerimiz ve gördüğümüz yanlışları ayrıntılı bir şekilde ifade ettik ve bunun TC-UBP protokolü nedeniyle olduğun belirttik… CTP-BG geldiğinde ekonomiyi düzletecek insanların insanca yaşama ortamını, toplum olma duygusunu yerinden yaratacak Kıbrıslı Türk kimliğini daha da geliştirecektir. Lütfen ‘AKP dayatıyor CTP ne yapacak?’ demeyelim. Bu, bizi bir yere götüremez”.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşananlar da programda değerlendirilen konular arasında yer aldı. LTB’de çalışan emekçilerin 3 aya yakın bir süreden beri maaş alamamalarını “içler acısı” diye değerlendiren CTP-BG Genel Sekreteri Akansoy, 3 kez söz verip tutmayan Başbakan Küçük’ün bugün maaş verilmesiyle ilgili sözünü tutup tutmayacağı konusunda ise bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti. Akansoy, LTB’de yönetimin artık rayından çıktığına işaret ederek, “Belediyecilik konusunda biz, iddialıyız. Mağusa, Değirmenlik, Girne Gönyeli ortada. Biz uzun vadeli programlarla epey yol kaydettik. LTB konusuyla ilgili de ciddi çalışmalar yaptık. Çok kolay değil. Ciddi tedbirler gerek. Hem Lefkoşalılar hem genel olarak halkın elini taşın altına sokması gerek. Sorun ciddi önlemlerle birkaç yılda çözülür” dedi ve şöyle devam etti:

Şimdi bir komedi yaşanıyor. Sayın Küçük Bulutoğluları’na ‘izne çık’ diyor, Bulutoğluları ise ‘hasta mıyım ki çıkayım?’ diye yanıt veriyor. İnsanlarla boğuşur maaş alamaz, Lefkoşa kokarken, onlar bunu konuşuyor.   Lefkoşa halkının Bulutoğluları’ndan beklentisi kalmadı. Bu nedenle biz, ‘Lefkoşa’yı seçim temizler’ diyoruz. Lefkoşa’daki durum Küçük-Eroğlu kavgasının sonucu. Filler kavga ederken olan çimenlere oluyor. Bulutoğluları ise ikisi arasında pozisyon yakalamaya uğraşıyor. Bunlar kabul edilemez. Kıbrıslı Tükler bu anlayışı, bu yönetimi hak etmiyor. Dolaysıyla Küçük, Bulutoğluları, Eroğlu bir an önce grevlerini halka iade etmeli.

Sayıştaylığın da görevin yerine getirmesi ve Savcılığın bu çerçevede devreye girmesi gerek. Büyük suiistimal var ve Cumhurbaşkanı da, Küçük de Bulutoğluları da bunun içinde.”

Son olarak İçişleri Bakanlığı ve Kaymakamlık işbirliğiyle Lefkoşa’nın temizlenmesi konusunu değerlendiren Akansoy, “Bu, gayrı yasal bir uygulama. Bir yandan eylem sürerken bu olamamalı. Bir de herhangi bir hareketin vicdani boyutu olmalı. İnsanlar evlerine ekmek götüremezsen siz özel şirketlere para vererek iş yaptırmaya çalışıyorsunuz. Bizim CTP belediyeleri de devreye girdi ama BES’in talebi doğrultusunda. Bundan sonra da olacaksa çalışanlar talebi ile olur”.

 

CTP Basın Bürosu