CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, olağanüstü hal imasıyla demokrasi dışı yapılanmalara zemin yaratacağına, demokrasinin en üst kurumsal yapılarından biri olması gereken KKTC Meclisi’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve Kıbrıs Sorununda gelinen son durumu KKTC Meclisi’nde tartışmaya açması gerektiğini vurguladı.
Ülkemiz, yönetenlerin vizyonsuzluğu, beceriksizliği, basiretsizliği ve halk düşmanı tavırları nedeniyle, bilerek ve isteyerek karanlığa ve kaosa sürüklenmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, verdiği sözleri tutmuyor. Dahası, tutamayacakları sözler vermeleri artık alışkanlık halini almıştır. Kıbrıs Sorununu devraldığı aşamadan devam ederek çözeceğinin sözünü veren Eroğlu, bugün müzakereleri büyük bir ustalıkla çıkmaza sokarak durdurmuştur. Lefkoşa Türk Belediyesi’nde çalışanlar gasp edilmiş haklarını isterken onlara önce geriye dönük maaşlarını alacaklarını, ardından da sorunlarının çözümleneceğini söyleyenler günün sonunda polis eliyle şiddet uygulamaktan öteye geçemediler. Esnafın, kamu ve özel sektör çalışanlarının, iş insanlarının, öğrencilerin ve emeklilerin sorunları çözüm beklerken, devletin tepesinde açığa çıkmış bir koltuk kavgası, herkesin gözü önünde Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve Lefkoşa Belediye Başkanı arasında yaşanıyor.
Lefkoşa Belediye Başkanı belediyeyi, hükümet de ülkeyi yönetemiyor. Cumhurbaşkanı tek görevi olan Kıbrıs müzakerelerini ilerletmek yerine dinamitleyerek havaya uçurdu. Belediyenin borçlanmasında hem eski başbakan sıfatıyla Eroğlu’nun hem de İrsen Küçük’ün onay imzaları daha kurumamışken, topu birbirlerine atarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Ülkenin içine sürüklendiği kaostan Cumhurbaşkanı da en az Hükümetle eşdeğerde sorumludur.
Cumhurbaşkanlığı, Hükümet ve Lefkoşa Belediye Başkanlığı tarafından yaratılan bu kaos ortamı ile Kıbrıs Sorunundaki son durumun gözden kaçacağı sanılmaktadır. Hâlbuki bugün yaşadığımız sorunların önemli bir kısmı Kıbrıs Sorununun çözülmemiş olması nedeniyle demokratik bir hukuk devleti olamamamızdan ve ülkenin standartlardan ve normlardan yoksun bırakılmasından kaynaklanmaktadır. Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun görüşmelerde takındığı tavır nedeniyle Kıbrıs Türk Halkı’nın yeniden çözümsüzlüğün sorumlusu durumuna sokulduğu da, hakkımızda oluşan negatif algı da ve görüşmelerin içine sokulduğu çıkmaz da gizlenemeyecek kadar açık seçik ortadadır.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Sorununu ulaştırdığı durumla ilgili olarak KKTC Meclisi’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmiyor. Meclis’i devre dışı tutarak görüşme sürecindeki öngörüsüzlüklerinin sorgulanmasını engellemeye çalışıyor. Bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanı Eroğlu, olağanüstü hal imasıyla demokrasi dışı yapılanmalara zemin yaratacağına, demokrasinin en üst kurumsal yapılarından biri olması gereken KKTC Meclisi’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve Kıbrıs Sorununda gelinen son durumu KKTC Meclisi’nde tartışmaya açmalıdır.
Özkan Yorgancıoğlu