Kıbrıs Türk halkı adamızdaki varlığını geleceğe taşımak için çok uzun yıllardır ekonomik gelişme, demokratik yapılanma ve politik eşitlik temelinde çözüme ulaşmak için bir mücadele sürdürmektedir. Çok zorlu koşullarda sürdürülen bu mücadelenin, UBP iktidarlarının yasaları, anayasayı ve toplumsal varlıklarımız ile değerlerimizi hiçe sayan uygulamaları nedeni ile henüz sonuçlanmadığına üzülerek tanık olmaktayız.

Kıbrıs Türk Halkı’nın bugün hak ettiği bir yaşam düzeyinden çok uzakta olduğu apaçık ortadadır. Ekonomik olarak büyük ölçüde Türkiye’ye bağımlı, siyasi olarak 1974 sonrasında oluşan fiili durum nedeni ile dış dünya tarafından uygulanan izolasyonlar altında ezilen Kıbrıslı Türklerin bir talihsizliği de Ulusal Birlik Partisi Hükümetinin Anayasa ve yasalarımızı hiçe sayarak ülkeyi yönetmeye çalışmasıdır, toplumsal varlıklarımızı peşkeş çekmeye çalışmasıdır ve siyasal irademizi ayaklar altına alır olmasıdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, çözümsüzlük nedeni ile henüz uluslararası hukukun bir unsuru olmamış olsa bile demokratik hukuk düzeninin kendi içinde çalışır olması hepimiz açısından kaçınılmaz bir gerekliliktir. UBP Hükümeti, halkımıza ait bütün değerleri yasalara rağmen hasara uğrattığı yetmezmiş gibi, Anayasal düzenimizi ve demokrasimizi de kendi saltanatını sürdürebilmek için ayaklar altına alarak, çiğneyerek ihanetini sürdürmektedir.
Doğu Akdeniz Üniversitesi okul öncesi eğitim birimlerinin yasalara rağmen özelleştirilmesi, Kıbrıs Türk Petrollerinin, İnkişaf Sandığı’nın ilgili maddesine rağmen özelleştirilmesi, Anayasamızın kıyılarımızla ilgili kuralları belirleyen 38. maddesine rağmen ısrarla kurulmaya çalışılan petrol dolum tesisi bu ihanetin belgesidir.
Son olarak da Lefkoşa Türk Belediyesi’nde UBP Hükümeti, kendi sorumluluğunda olan ve oluşmasında katkısı olduğu rezaletin sözde telafisi için halk tarafından seçilen insanlarımızın Anayasamızın 112. Maddesinin açık hükümlerine rağmen görevden alınmış olmaları bardağı taşıran son damla olmuştur.
Böylesi olumsuz koşullarda yaşadığımız bu günlerde CTP-BG olarak çok net olarak ifade etmek isteriz ki, Anayasayı ve hukukun üstünlüğü ilkesini UBP’ye paspas ettirmeyeceğiz.
Halkımızın gururu olan demokratik geleneklerimizi, kültürümüzü, kimliğimizi UBP’nin kemirmesine daha fazla izin vermeyeceğiz. Devlet-Parti bütünleşmesinin halkımıza daha fazla acı vermesine engel olmak için demokratik mücadelemizi daha da yükselteceğiz.
Bugün yaşamakta olduğumuz koşulları Kıbrıs Türk Halkı hak etmemektedir. Bizler Parti olarak 20 Temmuz nedeni ile yapılacak bütün devlet törenlerinde hazır bulunacağız. Ancak halkımızın ekonomik, siyasi ve şimdi de yasal alanda her gün çektiği sıkıntı büyürken, 20 Temmuz gerekçesi ile düzenlenecek hiçbir yemekli ve benzeri etkinliklerde yer almayacağız.
Tavrımız her geçen gün daha da bozulan düzene tepki ve halkımıza duyduğumuz saygının gereğidir.
 
Özkan Yorgancıoğlu
CTP-BG Genel Başkanı