“Barış Başel ve toplumdaki tüm aydın gençler, tüm baskılara rağmen, doğru bildiklerini söyleyecektir”

Kamuoyu son günlerde adli bir vaka sebebiyle gün yüzüne çıkan, Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı çocuk yuvasındaki çağ dışı koşulların tartışılması sürecini yaşıyor. Bu süreçte, zaten daha önce de birçok platformda görüşlerini açıklamış bulunan, kendi alanında daha kariyerinin çok başlarında olmasına rağmen parmakla gösterilecek seviyeye ulaşmış, pırıl pırıl ve dinamik bir genç, Barış Başel yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Sosyal Hizmetler kurumlarında yaşanan sıkıntılar onun sorunlar hakkında cesur ve ısrarlı açıklamalarıyla gündemin üst sıralarına tırmanmayı başardı.

 

Bizler, tam da konunun içerisinde olan ve aynı zamanda bilimsel çalışmalarıyla bu topluma büyük katkılar yapmış bu genç arkadaşımızın kamuoyuyla paylaştığı görüş ve deneyimlerinin en azından sorunların çözülebilmesi adına bazı adımların atılmasına vesile olabilmesini dilerdik. Fakat UBP hükümeti ve ilgili bakanlık, her zaman olduğu gibi anti demokratik ve baskıcı tavrını konuşturmuş, ilgili kurumda çalıştığı her gününü bu topluma hizmet için harcamış bulunan bu genç uzmanın işine son vermiştir. Bakanlık, aslında her memurunun sahip olması gereken sorumluluk, görevlerini yerine getirebilme kaygısı ve topluma hizmet hedefiyle hareket etmiş bir çalışanını, cezalandırılacak bir davranış sergilediği iddiasıyla görevden almıştır.

 

Aslında Barış Başel’e bugün yapılan, iktidarlarının ilk gününden itibaren siyasi gerekçelerle işten attıkları birçok gencimize yaptıklarının bir devamıdır. Toplumu “benden olan – benden olmayan” olarak bölme anlayışıyla, yandaşlarına çıkar düzeni sağlamaktan başka hiçbir amacı olmayan bu iktidarın, cesurca kamuoyunun önüne çıkıp sorunları açıklayan bir gence karşı başka türlü davranmaları beklenemezdi. Bu tavrı sergileyenlerin, yüzleri kızarmadan ilgili sorunları çözeceklerini iddia etmelerinin ise bizim açımızdan hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Biz aydın, ilerici ve demokrat gençler, onlara olan inancımızı çoktan yitirdik.

Sayın Bakan çocukların yanında ama nasıl?

Yukarıda özetlediğimiz siyasi anlayışın uygulayıcısı olarak bu kez karşımıza çıkan  Sayın Şerife Ünverdi, konunun gün yüzüne çıktığı, Ceza Yargıcımızın bile çileden çıktığı bu süreçte, Sayın Başbakanın eşini de yanına alıp, yüzünde güller açarak söz konusu yuvayı ziyarete koştu. CTP’li gençler olarak, kadınların siyasete katılmasını çay partisi düzenlemeye indirgeyen anlayışın bir ürünü olarak gördüğümüz sayın bakanımız, sahip olduğu bu geleneğe aslında tam da en uygun olanını yapmıştır. Kameralara bol gülümsemeli pozlar veren, aslında hiç de ilgilenmediği çocuklara günü birlik şefkat gösterisi sunan sayın bakanın bu hali, sorunları çözeceğine dair kendisine hiç inanmıyor olmakla ne kadar haklı olduğumuzun en açık göstergesidir.

Sayın Bakan, yuvadaki çocukların sizin gülücüklerinize değil, elinizdeki imkanları seferber ederek onların daha iyi koşullarda yetişmesini sağlamanıza ihtiyacı var. Tıpkı sosyal yardım ve desteğe  muhtaç olan insanların, seçim dönemlerinde dağıttığınız erzaklara değil, bütünlüklü çözümler üreten politikalara ihtiyaçları olduğu gibi. Halbuki siz, sorunların gündeme gelmiş olmasını avantaja dönüştürüp, bilimsel ve sonuç alıcı yöntemler bulmak için imkanlarınızı seferber edecek yerde, hali hazırda konuyla ilgili oldukça nitelikli çalışmaları bulunan bir çalışanınızı susturmak yolunu tercih ediyorsunuz. Yuvada yaşandığı iddia edilen rezaletin yozlaşmış sorumlularını cezalandıracak yerde, sorunların ortadan kalkması için uğraşan, karanlığın içinde bir ışık olmaya çalışan Barış Başel’i cezalandırıyorsunuz.

Sizin adalet ve topluma hizmet anlayışınız bu olabilir, ama bizlerin kesinlikle değildir. Bu oldukça kritik süreci yönetmedeki beceriksizliğiniz, halkın size zaten önyargılı olan olan  inancını bir kez daha sıfırlamış olmasına rağmen, aslında bir başka gerçeği de bize tekrar hatırlatmıştır. Bu gerçek, Barış Başel gibi aydın ve cesur gençlerin bu memleket için ne kadar önemli olduğudur. Kıbrıslı Türk gençleri, size ve sizin gibilere inat tüm niteliklerini bu ülkenin sorunlarının çözümüne adamaya devam edecektir. Kıbrıslı Türk gençleri sizin baskıcı anlayışınıza inat, bu topraklarda kök salma mücadelesine devam edecektir.

Bizler, Barış Başel’e desteğimizi bir kez daha vurgularken, onun sırf bakan istedi diye çalıştığı alanda hizmet vermekten uzaklaşmayacağını da çok iyi biliyoruz. Sayın Bakan, yapmış olduğu bu yanlıştan derhal geri dönmelidir. Eminiz ki, bu ülkeyi yönetemeyen yetkililere inat, Barış Başel ve onun gibi gençlerimiz topluma hizmet etmeye devam edecek ve sonunda toplum, onları işten atanları değil, topluma nitelikli hizmetleriyle katkı yapan bu gençleri hatırlayacaktır.

 

Saygılarımızla,

 

CTP Gençlik Örgütü