UBP Hükümeti, siyasi akla durgunluk veren koltuk ‘heyecanı’ yaşadığı şu günlerde sahip olduğu zihniyeti her alanda ortaya koymaktadır.

İnsanların devlete olan güvenini sarsan sağlık sisteminde yaşanan kayıplar ve olumsuzluklarla ilgili hiçbir adım atmayan başta Bakan olmak üzere tüm hükümet yetkilileri, gelinen bu noktadan birinci derecede sorumludur. Sağlık örgütleri dahi kurultay telaşıyla bu yarışa alet edilmekte, bilerek ya da bilmeyerek adaylara hizmet etmektedir. O kadar ki sağlık alanında taş üstüne taş koymayan Sağlık Bakanı ve verdiği sözlerden caymakla ünlenen Başbakan kılıçları çekmiş ve kontrollerini kaybetmişçesine açıklamalar yapmakta, taraftar yaratma hırsıyla en önemli insan hakkı olan sağlık konusunu bile siyasi çıkarlarına alet etmektedir.
Açıklamalarından da anlaşıldığı üzere UBP Kurultay’ına yönelik propaganda yürüten Başbakan’ın damadı olan ve uzun yıllardır hastanelerde hizmet veren Tabipler Birliği Odası Başkanı, kayınpederinin propagandasını yapmak adına sağlık alanında etkisiz eleman görevi gören Sağlık Bakanı’na kurultaya sayılı günler kala yüklenmekte, yaşanan tüm sıkıntıları onun üzerine yıkmaya çalışmaktadır. UBP’nin onlarca yıllık hükümet tarihinde sağlık alanında olumlu adımlar atmadığı, insan sağlığına gerekli önemi verip, yatırım yapmadığı çok iyi bilinmektedir. Üstelik hükümetimiz döneminde parasız olan sağlık hizmetleri UBP’nin başa gelmesiyle ücrete tabi tutulmuş, sosyal devlet olma özelliğinden uzak olan hükümetçe vatandaşın sosyal hakları yine gasp edilmiştir.
Öte yandan asli görevi özlük haklarını iyileştirmek, kollamak ve geliştirmek olan Hemşireler ve Ebeler Birliği Sendikası Başkanı, Başbakan’ın damadını sağlığı siyasete alet etmekle suçlamakta ancak bu suçlamaları yaparken kendisinin de aynı şeyi yaptığının farkına varmamaktadır ya da tamamen bilinçli bir harekat yürüten adayların oyuncağı haline gelmekten rahatsızlık duymamaktadır.
UBP içindeki başkanlık yarışının tarafı olmaya meyil veren bu örgüt yetkilileri, 3 yıldır maaş artışı almayan, vardiya fazlası mesai paraları ödenmeyen ve zor şartlarda çalışan sağlıkçıların dertleriyle uğraşacağına UBP’nin iç sorunlarına taraf olmaktadır. Üstelik CTP hükümeti döneminde yapılan sağlık alanındaki yatırımlar da UBP’ye mal edilerek softa şaşırtması yapılmaktadır. Şu anki Sağlık Bakanı’nın propagandası yapılacak diye kamuoyu yanlış bilgilendirilmekte, 2007 yılında faaliyete başlayan Kalp Damar Cerrahisi’nin CTP döneminde kurulduğu gerçeği ve bu sayede bugüne kadar 400 civarında by-pas ameliyatı gerçekleştirildiği gizlenmektedir.
Son olarak hatırlatmak isterim ki halka vaat ettiği hiçbir sözü yerine getirmeyen UBP Hükümeti’nin çöküşünü kurtarmak, partizanca ve gözü dönmüş şekilde gerçekleri örtbas etmekle mümkün olmayacaktır. Kıbrıs Türk halkı, ülkeyi kaosa sürükleyen ve yalanlarında boğulan bu hükümeti yalanlarıyla birlikte çok yakın bir tarihte sandığa gömecektir.
Asım Akansoy
CTP-BG Genel Sekreteri