“Dünyadaki petrol ve gıda fiyatlarındaki artışlardan ülkeye yansıyan yükü birlikte paylaşacağız”

 “Dünyadaki petrol ve gıda fiyatlarındaki artışlardan ülkeye yansıyan yükü birlikte paylaşacağız”

Başbakan Ferdi Sabit Soyer, BM’nin Kıbrıs’a bir an evvel özel bir gözlemci atayarak görüşme sürecini derhal başlatması gerektiğini belirterek, kapsamlı müzakere sürecinin başlayarak çözüme ulaşılması temennisinde bulundu.

Soyer, küresel ısınmadan dolayı dünyadaki gıda, arpa, yem ve petrol fiyatlarının çok yükseldiğini, ülkede yaşanan kuraklıktan dolayı ovalarda kuşların yiyebileceği ot bile çıkmadığını, ayrıca bu yıl kaba yemi dahi ithal etmek zorunda kaldıklarına işaret ederek, bu yükü vatandaşlarla paylaşacaklarını ve ekonomik büyümeyi artırmaya çalışacaklarını, bu yüzden bu yıl maaş ve ücretlere bir artışı öngörmediklerini söyledi.

Bazı tasarruf tedbirlerine başvurmak durumunda olduklarını ifade eden Başbakan Soyer, vatandaşların ulaştığı alım gücünü ve yaşam standardını fazla geriletmeden mevcut enflasyonu da körükleyen dalgayı göğüslemeye çalışacaklarını ve ekonomik gelişmeyi hızlandıracaklarını kaydetti.

ÇAYÖNÜNÜ ZİYARET

CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Soyer, dün akşam Çayönü ziyaret ederek vatandaşlarla görüştü iç ve dış konularda bilgi verdi. Soyer, konuşmasının ardından köylülerin şikayet, sıkıntı ve isteklerini dinleyerek sorularını da yanıtladı. Soyer’e ziyareti sırasında Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sonay Adem, CTP Gazimağusa İlçe Başkanı ve Mağusa milletvekili Ali Gulle, Gazimağusa milletvekilleri Dr. Arif Albayrak ile Okan Dağlı, CTP Gazimağusa İlçesi Kadın Kolları ve parti bölge yetkilileri eşlik etti.

İÇ SORUNLAR

Başbakan Soyer, köylülerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, ilk olarak ülkedeki iç konulara değindi. Soyer, ülkede her zaman gelişmelerin ve sorunların olabileceğini, ancak önemli olanın gelişmeleri ve sorunları ortak toplumsal faydayı düşünerek ülkeyi daha yaşanılır bir hale getirmek ve halkın ihtiyaç duyduğu gelişmeleri sağlayabilmek olduğunu kaydetti. Sorunları ekonomik akılla, demokratik değerler, verimlilik, sosyal adaletle çözümleyemeyen, dünyaya entegre olma siyasetini takip etmeyen toplumların gelişemeyeceğini ifade eden Soyer, içe kapalı kalmanın ve içte birbiriyle didişmenin ülkeye fayda getiremeyeceğine işaret etti. Başbakan Soyer, ülkedeki gelişmeleri ve açılımları Kıbrıs sorunu ve izolasyonların çok etkilediğini, Rumların da gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında haksız yere AB’ye girmesinin bunda etkili olduğunu belirterek, ancak bunlara rağmen Kıbrıs Türk halkının durmadığını ve mücadeleye Türkiye’nin de desteğiyle devam ettiğini kaydetti. Soyer, bu mücadelede KKTC’nin ekonomisinde büyük bir gelişme meydana geldiğini ve 2003 yılında 975 milyon dolar olan gayri sarfi milli hasılanın 3,5 milyar dolara çıktığını, ancak şimdi bu büyük ve hızlı büyüme sürecinden çeşitli sorunlarla yavaş büyüme sürecine girildiğini söyledi. Soyer, içe kapalı siyasetin ülkeye hem içte hem de dışta zarar verdiğini, ülke ekonomisini ve toplum yapısını etkilediğini, ayrıca Kamu bütçesine dayalı bir sistem oluşturduğuna dikkat çekti. Ülkede 24 bin kişiye yakın Sosyal Sigorta emeklisi, 27 bin kişiye yakın da devletten emekli ve sosyal yardım alan insan kitlesinin bulunduğunu söyleyen Soyer, bu konuda geçmiş yönetimleri eleştirdi. Transferler kaleminin (emekli ve sosyal yardım maaşı alanların oluşturduğu kalem) bütçe içindeki oranının yüzde 49 olduğunu dile getiren Soyer, bu oranı yüzde 41’e düşürdüklerini, ancak bunun bir başarı olmadığını ve bu oranın daha da düşüremeyeceklerini kaydetti.

TÜRKİYE’DEN GELEN YARDIMLAR

Başbakan Soyer, Türkiye’den gelen yardımlar konusunda da değinerek, bu yardımın oranının azalmadığını ifade etti ve 350 milyon dolara yaklaşan bu yardımlara teşekkür etti. Bu yardımları daha çok altyapıya ve üretken sektörlere yönlendirdiklerini söyleyen Soyer, bu yardımlarla yenilenen yüksek gerilim hatları, santraller, yollar ve her alana yapılan yatırımların yarınlara çakılan bir çivi olduğunu vurguladı.

ELEKTRİK

Elektrik alanında yapılan yatırımların ülkeyi 2050’ye kadar garanti altına aldığını işaret eden Soyer, bu konuyu çözmenin gönül rahatlığını yaşadıklarını söyledi.

YOL

Soyer, 3,5 yılda 30 yılda yapılan yolun 2 katı kadar yol yaptıklarını, yakında Çayönü-Güvercinlik yolunu ve Yiğitler-Vadili yolunu da yaparak, Dilekkaya, Erdemli, Kırıkkale ve Yiğitler köylerinin Mağusa’ya açılımını sağlayacaklarını kaydetti.

ESKİ HÜKÜMETLERDEN GELEN BORÇ

Başbakan Soyer, hükümeti devraldıklarında 1 kat trilyon 600 trilyon iç borçla aldıklarını, bu borcun da şimdiye kadar ancak 350 trilyonunu ödeyebildiklerini ifade ederek, bu borcu ya kendilerinin ya da kendilerinden sonra geleceklerin kuruş kuruş ödeyeceğini vurguladı. Bu borcun halkın borcu olduğunu dile getiren Soyer, bu borcun üstüne borç koymadıklarını, bu gibi borçların gelecek nesillere bir felaket olarak dönen bir bomba halini aldığını söyledi. Soyer, geçmişte devlete yapılan istihdamlar konusunda da eski yönetimleri eleştirerek, örneğin Toprak Ürünleri Kurumu’na yapılan fazla istihdamları yeni yapılan Gazimağusa Hastahanesi’nde kullandıklarını söyledi.

PETROL VE GIDADA MEYDANA GELEN FİYAT ARTIŞLARI

Başbakan Soyer, küresel ısınmadan dolayı dünyadaki gıda, arpa, yem ve petrol fiyatlarının çok yükseldiğini, ülkede yaşanan kuraklıktan dolayı ovalarda kuşların yiyebileceği ot bile çıkmadığını, ayrıca bu yıl kaba yemi dahi ithal etmek zorunda kaldıklarını işaret ederek, bu yükü vatandaşlarla paylaşacaklarını ve ekonomik büyümeyi artırmaya çalışacaklarını, bu yüzden bu yıl maaş ve ücretlere bir artışı öngörmediklerini söyledi. Başbakan Soyer kaçınılmaz olarak tasarruf tedbirleri uyguladıklarını, israfı kısarak belli bir yaşam düzeyini tutturmaya çalıştıklarını belirterek, vatandaşların ulaştığı alım gücünü ve yaşam standardını fazla geriletmeden mevcut enflasyonu da körükleyen dalgayı göğüslemeye çalışacaklarını ve ekonomik gelişmeyi hızlandıracaklarını kaydetti.

KIBRIS KONUSU

Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen Başbakan Soyer, soruna kalıcı karşılıklı kabul edilebilir bir çözümün en erken zamanda bulunması için gayret sarf ettiklerini ifade etti. Soyer, Rum kesimimde Hristofyas’ın göreve gelmesiyle başlayan yeni süreçte iki lider arasında yapılan toplantılarda, liderlerin,  “iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüm, ortak bir hükümetin tek uluslararası kimliği altında Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum kurucu devletinin eşit statüde olacağı bir ortaklık yapısı” çerçevesinde bir çözüm öngördüklerini kaydetti.

“BİZ SÖZÜMÜZÜN ERİYİZ, ARKASINDAYIZ”

Bunun yıllardır Kıbrıs Türk tarafının savunduğu bir tez olduğunu vurgulayan Başbakan Soyer,  “Biz sözümüzün eriyiz, sözümüzün arkasındayız, sonuna kadar bu iddiada devam edeceğiz” dedi. Soyer, ancak son zamanlarda Rum tarafında özellikle belli çevrelerin bastırmasıyla farklı bir arayışın yine gündeme getirilmeye çalışıldığını, buna örnek olarak da Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kurucu devletinin eşit statüdeki ortaklığa karşı bir huzursuzluk konmaya çalışıldığını göstererek, konuşmasına şöyle devam etti: Başbakan Soyer, İngiltere ile Rum yönetimi arasında imzalanan memorandumu da eleştirerek, İngilizlerin pişmiş aşa su katmaya çalıştıklarını ifade etti.

“BAZI ÇEVRELER KİLİSE KADAR RAHATSIZ”

Başbakan Soyer, Kıbrıs Rum tarafındaki bazı çevrelerin ulaşılan ortak vizyondan rahatsızlık duyduğunu ve huzursuz olduğunu, ancak ne acıdır ki Kıbrıs Türk tarafında da aynı şekilde bazı çevreler “çözümsüzlüğün şampiyonu” olarak ulaşılan bugünkü noktadan, DİKO, EDEK ve kilise kadar huzursuz olduklarını söyledi.

“TEMENNİMİZ”

Soyer, tüm bunlara rağmen kendilerinin kararlılıkla çizgilerini sürdüreceklerini belirterek, temennilerinin bir an önce tam kapsamlı görüşme sürecinin başlaması ve kararlılıkla çözüme gidilmesi temennisinde bulundu. Kıbrıs Rum kesiminin tek başına ve tüm adayı temsilen AB’ye girmesi konusunda geçmişte yaşanan gelişmeleri de köylülere anlatan Soyer, bu konuda geçmiş yönetimleri eleştirdi ve Kıbrıs Türk halkının AB’de en az Rumlar kadar eşit ve hak sahibi olduğunu belirterek, artık Kıbrıs Türk halkının kendisine güvensizlik noktasından kurtulması ve Kıbrıs sorununu çözüp Kıbrıslı Türkleri AB’ye eşit bir taraf yapması gerektiğini kaydetti.

“SORUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ”

Soyer, Kıbrıslı Türklerin en az Rumlar kadar eşit ve haklı taraf olarak dünya siyaseti içerisinde yer alabilmesi için Kıbrıs sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğine dikkat çekerek, Kıbrıslı Türklerin dünya siyaseti içerisinde yer alabildiği ölçüde ekonomik, demokratik ve siyasal sorunlarını da çözebileceğini söyledi. Başbakan Soyer, doğru bildiklerini ve Kıbrıs Türk halkının çıkarına olan açılımlar için çalıştıklarını, bu konuda gelecek eleştirilere de açık olduklarını belirterek, bu zor günleri ve sorunları Kıbrıs Türk halkıyla birlikte aşacaklarını kaydetti.