Naci Talat 17. Ölüm Yıldönümünde Kabri Başında Anıldı…
Soyer: “46 Yıla Tarih Sığdırdı…Dolu Dolu Yaşadı”

 Naci Talat 17. Ölüm Yıldönümünde Kabri Başında Anıldı…

Soyer: “46 Yıla Tarih Sığdırdı…Dolu Dolu Yaşadı”

İncirli: “Kıbrıs Türkü’nü Selvi Ağaçlarıyla Özdeşleştirdi En Görkemlisi O…”

 

            Lefkoşa, 26 Haziran 08 (T.A.K.):-Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)’ye  kuruluşundan itibaren ölümüne kadar yaklaşık 20 yıl süreyle damgasını vuran, uzun süre partinin genel sekreterliğini yapan ve milletvekili olarak Meclis’te temsil eden düşünce ve eylem adamı Naci Talat, 17’nci ölüm yıldönümünde kabri başında anıldı.

            Törende konuşan CTP Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Soyer, “46 yıla tarih sığdırdı, dolu dolu yaşadı” derken, Naci Talat Vakfı adına konuşan Mehmet İncirli de “Kıbrıs Türkü’nü selvi ağacıyla özdeşleştirmişti..Bu ağaçların en görkemlisi o…” ifadelerini kullandı.       

            Cumhurbaşkanı Vekili Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu, CTP’li bakan ve milletvekilleri, üst düzey yöneticiler, partililer, ailesi ve yakınlarının katıldığı törene, yaşadığı sürede Naci Talat’la özdeşleşen, aile bireyleri tarafından tamir edilerek anısı için yaşatılan wolksvagen arabası da getirildi.

                                               –SOYER: “46 YILI DOLU DOLU YAŞADI”–

            CTP Genel Başkanı Başbakan Soyer törendeki konuşmasında, Naci Talat’ın renkli kişiliğini, “Her gününü, her anını dolu dolu yaşadı. 46 yıla tarih sığdırdı” sözleriyle özetledi.

            Toplumun bütün süreçlerinde toplumsal görevlerini yerine getirmesiyle dikkat çeken Naci Talat’ın çocukluğundan gençliğine her zaman toplumsal duyarlılıkla hareket ettiğini anlatan Soyer, 1964’de Erenköy mücadelesine katılan üniversite öğrencileri arasında da yer aldığına dikkat çekti.

            Erenköy’e bir ziyaretinde, orada mücadele verenlerin çıkardıkları gazetelerden oluşan sergiyi müzede gördüğünü ve Naci Talat’ın şiirlerini bulduğunu anlatan Soyer, “Bu şiirlerde insan sevgisi, mücadele, barış, Kıbrıs Türk halkına güven var” dedi.

            Naci Talat’ın 1968’de üniversite eğitimine geri döndüğü zaman da öğrenci hareketinde yerini alarak Kıbrıslı Türk öğrencilerin barış, demokrasi, emek mücadelesine katkı sağladığını belirten Soyer, öğrenimini tamamladıktan sonra da Naci Talat’ın iyi bir avukat olarak zor koşullarda, dışlanmaya rağmen kendini geliştirdiğini anlattı.

–“TABULARI, ÖNYARGILARI YIKTI…”–

            Naci Talat’ın CTP’ye Genel Sekreter olmasının ardından solda ve sağda tüm tabuları aşmaya çalıştığını, önyargıları yıkarak demokratik ve parlamenter mücadele içerisinde Kıbrıs Türk halkının ilerlemesi için ışık yaktığını söyleyen Soyer, “Bu ışıkta sadece bir eylem adamı olarak değil, değişen her şartta yeni süreçleri tanımlayarak ilerledi ve farklılıkları zenginlik yaparak paylaşımlar yarattı” diye konuştu.

            Şartlar ne olursa olsun Kıbrıs Türk halkının kendi kendine yetmesi, varolması ve ayakları üzerinde durmasını şiar edinen, Kıbrıs’ta barış ve demokrasi mücadelesinde yer alan Naci Talat’ı sevgiyle anan Soyer, “Onun ideallerini, dinamizmini bıraktığı yerden sürdürmeye devam edeceğiz. Ruhu şad olsun. Gönlümüzde her zaman eşitlik temelinde bir çözümün motor gücü olarak yaşamaya devam edecek” diye ekledi.

                                   –İNCİRLİ: “TALAT’I ANLATMAK BOYNUMUZUN BORCU”–

Naci Talat Vakfı adına konuşan damadı Mehmet İncirli de, yeni kuşağın Naci Talat’ı yakından tanıma şansına sahip olmadığını ancak onu efsaneleştiren birçok anı ve hikaye dinlediğini belirtti. İncirli, “Onu gelecek kuşaklara anlatmak boynumuzun borcudur” diye konuştu.

17 yıl önce vefat etmesine rağmen Naci Talat’ın unutulmadığını, her etkinlikle çoğalarak önem kazandığını belirten İncirli, “O, yaşarken de, öldükten sonra da katkı sağlayacak enerjiye sahipti” dedi.

Naci Talat’ın 10 Kasım 1987’de Yenidüzen gazetesindeki köşe yazısında, Kıbrıs Türk toplumunun kimliğini, kişiliğini, varlığını ve onurunu selvi ağacıyla sembolleştirdiğini anlatan İncirli, “Bu selvi ağaçlarının en unutulmazı, en görkemlisi O’dur…Selvi ağaçlarının çoğalması, orman olması dileğiyle…” ifadelerini kullandı.

                                                             –NACİ TALAT KİMDİR…–

            1945 Büyükkonuk doğumlu Naci Talat, 1962’de hukuk eğitimi için Anakara’ya gider. Toplumsal çatışmaların başlamasıyla 1964’de Erenköy’e çıkan üniversite gençliği arasında yer alır. Tekrar Ankara’ya dönüşünde ise, Kıbrıs Türk öğrenci hareketinin örgütlenmesinde yer alır ve Kıbrıs Türk Ulusal Öğrenci Federasyonu’nun ilk başkanı seçilir.  

            1971’den itibaren adada avukatlık yapmaya başlar, siyasi faaliyetleri nedeniyle hakkında birçok dava açılır ve 6 ay hapis yatar.

 

Naci Talat, 1974’de Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne katılır ve ölümüne kadar bu partide görev alır. Kısa sürede partinin genel sekreteri olur, ardından Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulmasıyla kurucu mecliste görev alır. 1976’de yapılan genel seçimlerde de Gazimağusa milletvekili seçilerek Meclis’e girer. Ve ölümüne kadar partinin genel sekreterliği yanında, milletvekilliği görevini de sürdürür. Naci Talat, 26 Haziran 1991’de daha 46 yaşındayken kanserden hayatını kaybeder.

            Çocukları Dr. Sıla Usar İncirli ve Yargıç Talat Usar ile diğer aile bireylerinin öncülüğünde kurulan Naci Talat Vakfı, anısını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için çalışma yapıyor.