Aldığı her kararla, ülkemizde yaşanmakta olan sorunları daha da karmaşıklaştıran UBP Hükümeti, meclisin açık olduğu bir dönemde yine bir yasa gücünde kararname fiyaskosuna imza atmıştır.

 Hiçbir işi usulüne ve yasalara uygun olarak ele almamayı artık alışkanlık haline getiren UBP Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun sokak aydınlatma ücretlerini tahsil edebilmesi için yaptığı sözde düzenleme ile yine hukuk devleti ilkesini hiçe saymaktadır.

Yasa gücünde kararnamenin hangi koşullarda çıkarılabileceği Anayasa’nın ilgili maddelerinde çok net bir dille belirtilmektedir. Anayasa’ya aykırı olarak ve Meclis’i by-pas ederek çıkarılan bu yasa gücünde kararname ile UBP Hükümeti sadece kötü niyetli olduğunu kanıtlamakla kalmamış aynı zamanda halkımızı Kıb-Tek ile karşı karşıya getirmiştir.

Partimizin hükümette olduğu dönemde Kıb-Tek ile Belediyeler arasındaki ilişkileri düzenlemek için varılan karşılıklı mutabakat sonucu alınan Bakanlar Kurulu kararı 2009 yılında göreve gelen UBP Hükümeti tarafından iptal edilmiştir. Güya yasal düzenleme yapılacağı için iptal edilen bu düzenlemenin yerine hiçbir şey koyamayan hükümet, yeni bir kaosa yol açmıştır.

Ellediği her işi yüzüne gözüne bulaştıran bu beceriksiz hükümet, şimdi de çıkardığı yasa gücünde kararname ile bugüne kadar yerel yönetimlerin topladığı aydınlatma harcını, belediyelerin elinden alarak Elektrik Kurumu’na verdiğini sanmaktadır. Bu girişim, bir yandan popülist davranmayan ve gelirlerini sürekli artıran CTP-BG’li başkanların yönettiği belediyeleri hedef almakta, diğer yandan da elektrik faturası ödemeye giden vatandaşlardan tüketim bedeline ek olarak aydınlatma ücreti adı altında ek bir ücret talep etmektedir. Bunu adı düpedüz zamdır ve bu zammı hükümet belediyelerle Kıb-Tek’in arkasına saklanarak yapmaktadır.

Anayasayı ve yasaları ayaklar altına almak, mevcut hükümet için olağan ve sıradan bir alışkanlık haline gelmiştir. Yapmaya çalıştıkları düzenleme halkımıza ek bir mali külfet getirmektedir ve Anayasa’nın 112. Maddesinin 4. Fıkrasını çok açık biçimde ihlal etmektedir. Dahası bu düzenleme belediyelerin 51/95 sayılı yasaya bağlı olarak toplamakta oldukları harcı da ortadan kaldırmamakta ve belediyelere bu harca ilişkin herhangi bir feragat yetkisi de vermemektedir.

Bütçe yasasına rağmen parti içi iktidar hesapları ile yüzlerce geçici istihdam yetkisi alınması yasaların çiğnenmesidir. Yasa gücünde kararname ile sigorta ve ihtiyat sandığı alacaklarının tahsilinin ötelenmesi, yasaların çiğnenmesidir. Seçimle işbaşına gelmiş yerel yöneticilerin yasa gücünde kararname ile görevden alınması Anayasa’nın çiğnenmesidir. Emeklilerden vergi alınmaya çalışılması Anayasa ve yasaların çiğnenmesidir. Defalarca yargının duvarına vuran ve geri dönen hükümet, şimdi yine yeni bir yasa gücünde kararname ile aydınlatma giderlerinin karşılanması amacıyla hem yurttaşlarımızın cebine hem de belediyelerin kasasına elini uzatarak bir kez daha Anayasa’yı çiğnemeye kalkışmaktadır.

 

Aldığı bütün kararlarda, toplumsal yarar üretme yerine kendi çıkarlarını gözeten ve halkımızla kamuda görev yapan insanları karşı karşıya getiren bu hükümetin artık kullanım tarihi dolmuştur. Üstelik bunu en iyi bilen de bizzat hükümetin kendisidir. Zaten Anayasa’yı da yasaları da ve ahlaki değerleri de hiçe sayarak hala görevde kalma çabası içinde olması da UBP’nin normal koşullarda hükümette olamayacağını bilmesinden dolayıdır. Bilinmelidir ki, korkunun ecele faydası yoktur ve UBP’nin boyunun ölçüsünü alacağı gün giderek yaklaşmaktadır.

 

 

Özkan Yorgancıoğlu

Genel Başkan

10.01.2013