CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy Kıbrıs Türk halkının bir toplu değişim ve dönüşüm projesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı…
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Asım Akansoy, pek çok konuda ekonomik yaptırımların ardında sosyal siyasal yapıyla yönelik müdahalelerin söz konusu olduğunu vurguladı ve “Bu bir dönüştürülme projesinin yansımasıdır. Yeni bir toplum yaratma Kıbrıslı Türkleri dönüştürmeye yönelik sosyal mühendislik projesiyle, toplu saldırıyla karşı karşıyayız dolaysıyla genel anlamda ne yapacağımıza kadar vermek gerek” diyerek, toplumun tüm kesimlerinin bu saldırıya karşı oluşacak ortak cephede yerini alması gerektiğini vurguladı.
Akansoy bu sabah SİM TV’de yayınlanan radyo gazetesi adlı programa katılarak yarın kutlanacak olan 1 Mayıs’ı ve güncel konuları değerlendirdi.
Akansoy, 1 Mayıs’ı esas olarak dayanışma günü olarak hayal ettiğinin altını çizdiği açıklamalarında “O kortejdeki herkesin kol kola girip sorunları aşmaya çalışacağı, ileriye hamle yapacağı bir olay olarak görüyorum. Ancak halk artık bunaldı ve tepkilerini yükseltiyor. Bundan sonra yükselen bu tepkilerle dayanışma da yükselecektir” diye konuştu.
Akansoy, toplum nazarında hiçbir desteği kalmayan UBP hükümetinin devrilmesi için münferit hareketler yerine oturup tasarlanacak bir çalışma sonucu çıkacak ortak kararlar çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini de vurguladı.
Toplumsal Varoluş Hareketinin hareketi oluşturan örgütler tarafından içselleştirilemediği, benimsenemediği için başarısız olduğuna işaret eden Akansoy, toplumun yine aynı noktada bulunduğunu kaydetti. Akansoy, “Saldırı karşısındayız; Kıbrıs Türk toplumun varlığına karşı sosyal kültürel ve kimliğe dönük bir saldırı altındayız. Ayrıca ekonomik protokol vardır. Bu protokol ülkede gittikçe daha da bir yıkım yaratıyor. UBP bile bu protokole sahip çıkamıyor, ülkede eko büyüme olduğu iddia ederken bu büyümeden sadece zengin bazı kesimler yararlanıyor, orta sınıf ise yok oluyor… Bu sürdürülemez duruma karşı toptan uyanış içinde olmak gerek. Bu ne CTP, ne TDP, ne sendika ne de teker teker diğer örgütlerin sorunu değil, toplu bir sorundur. Toplu bir değişim dönüşüm projesiyle karşı karşıyız. Böylesi bir saldırı karşısındayken yapılması gereken yeniden bir araya gelip bunları masaya yatırmak ve bir hareket hattı oluşturmaktır. UBP artık ülkeyi yönetemez duruma gelmiştir, zayıflamıştır.
UBP’yi devirmek ana hedef olmalı ama siyasi hedeflerin de ortaya konması gerekir.
Ülke yangın yeri, çözümsüzlük koşullarında Yatırımların değerlendirileceği bir adım atabilmek mümkün değil. Dolaysıyla 2 ayaklı proje üretmek gerek. Birinci ayak iç siyasi konularsa, 2. ayak federal çözüm yolunda çalışma olmalı.. Çözüm olmaz Kıbrıslı Türkler dünyaya entegre olmazsa varlıklarını sürdürmesi mümkün değil. Sürdürülebilir olmayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Dolaysıyla cephemizi nasıl geniş tutabileceğimiz konusunda çaba göstermemiz gerek” diye konuştu.
Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak ortada bir hastalık bulunduğunu kaydeden CTP-BG Genel Sekreteri, buna karşın farklı kesimlerin farklı teşhisleri olduğunu ifade etti ve “Her şeyden önce hastanın hastalığı konunda ortak teşhis koyma becerisini göstermek gerek” dedi.
Akansoy, doğru teşhisin yapılıp ortak bir söylem geliştirilmesi ve iç çekişmelerin bir kenara bırakılması durumunda Kıbrıslı Türk muhalefet güçlerinin yapamayacağı bir şey olmadığını vurguladı. Akansoy, şöyle konuştu:
“Bence umutsuz olunmamalı. Kıbrıslı Türkler büyük bir aşama kat etti bundan sonra da yapabilir. Biz CTP olarak sistemin sürdürülebilir olmadığını söylüyoruz. Dolaysıyla federal çözüme entegre olmalıyız çünkü federal çözümün kıbrıstaki soruna ilaç olduğunu söylüyoruz”.
Akansoy, özellikle yaklaşık 1 yıldan bu yana CTP dışında çok az örgütün Kıbrıs konusuyla ilgili bir açıklama yaptığına dikkat çekerek, “Kıbrıs sorunuyla ilgili yan yana bile gelmedik. Sadece günlük siyasete odaklanmak umutsuzluğu getirir. Günlük tepkilerle siyaset yapılamaz. CTP çözüme işaret ediyor ve buna sonun a kadar devam edecek…. Gelin bu sürdürülmez durumun aşılması için birlikte mücadele edelim. Mesele haklarımızı sahip çıkma meselesidir” diye konuştu.
CTP Basın Bürosu