CTP İskele’de: Ürettikçe var olacağız!

Cumhuriyetçi Türk Partisi, üreticilerle bir araya gelmek için başlattığı gezilere dün İskele ile devam etti. “Sokaktayız” adı altında başlatılan ziyaretlerde bayramın üçüncü günü kent merkezi, köy kahveleri ve mandıralar bölgesi gezilerek halkın sorunları dinlendi. Sabah saatlerinde başlayan ziyaretlere Genel Sekreter Tufan Erhürman, İçişleri eski Bakanı Asım Akansoy, Tarım eski Bakanı Erkut Şahali, İskele milletvekili Biray Hamzaoğulları, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, İlçe Sekreteri Hüseyin Mülazim ve MYK üyeleri ile gençler katıldı.

İSKELE’NİN GÜNDEMİ SU VE KIBRIS SORUNU
İlk olarak İskele Avcılık ve Atıcılık Birliği’nde bayramlaşan partililer daha sonra Emekliler Kahvesi’nde ve Yıldız Kahvesi’nde yurttaşlarla bir araya geldi. Yapılan sohbetlerde bölgenin sorunları arasında öne çıkan konular işsizlik ve su sorunu oldu. Kıbrıs sorunu konusunda da bilgi isteyen bölge sakinleri 2016 bitmeden bir anlaşmaya varılacağının, referanduma gidileceğinin belirtildiğini ancak masadaki konularla ilgili olarak yeterince bilgilendirilmediklerini dile getirdiler.

“ÜRETEN BİZİZ, EZİLEN DE BİZİZ”
Günün ikinci yarısını mandıralar bölgesinde geçiren partililer incelemelerde bulunarak üreticinin sorunlarını not etti. Ürettikleri sütü satamamaktan yakınan hayvancılar hayatlarını adadıkları bu işin karşılığını alamadıklarını, birkaç büyük hayvancı dışında kimsenin hayatından memnun olmadığını, evlerine ekmeği zor götürdüklerini kaydetti. Mandıra sahiplerinden biri, “En eziyetli işi biz emekçiler yapıyoruz, zor şartlarda üretiyoruz ve en çok da biz eziliyoruz, sorunlarımıza çare bulmuyorlar” dedi.

ERHÜRMAN: VARLIĞIMIZI ANCAK ÜRETEREK SÜRDÜREBİLİRİZ!
CTP Genel Sekreteri ve Lefkoşa milletvekili Tufan Erhürman ziyaretlerde yaptığı konuşmalarda üretimin ve kalkınmanın önemine değinerek kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapı yaratmak için çalıştıklarını kaydetti. Kıbrıslı Türklerin varlıklarını ancak üreterek sürdürebileceklerini belirten Erhürman, “Bu ülkede her türlü olumsuzluğa karşın ısrarla ve inatla üreten insanlarımızın desteklenmesi, üretimin planlanması, küçük ve orta boy işletmelerin ve üreticilerin korunması, kooperatifleşmenin teşvik edilmesi, tekelleşmenin önlenmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması olmazsa olmazdır. Üretime ve üreticiye sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır” dedi. Erhürman daha sonra mandıra ziyaretinde emekçi bir kadınla birlikte süt sağdı.

AKANSOY: ELİMİZİ HEP BİRLİKTE TAŞIN ALTINA KOYACAĞIZ
İçişleri eski Bakanı ve Mağusa milletvekili Asım Akansoy ise Kıbrıs sorunu konusunda sorulan soruları yanıtladı. Bir çözüme ulaşılabilmesi için her iki tarafın da bunu kabul etmesi gerektiğini belirten Akansoy, “Sonuçta bu iş referanduma gidecek. Dolayısıyla bizim toplumsal hassasiyetlerimizin dikkate alınmasını istediğimiz kadar Rum toplumunun hassasiyetini de dikkate almamız gerekir. İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm olacak. Şuanda var olan durum sürdürülemez, bunu toplumun tüm kesimleri söylüyor, günlük hayatımız buna işaret ediyor. Bu belirsiz durumu ortadan kaldıracağız ve adayı birleştireceğiz. Kıbrıslı Türkler olarak toplumsal bütünlüğü gözetmemiz önemli. Açıklıkla, samimiyetle her şeyi konuşmamız gerekir. 2004’te hep birlikte oy kullandık, oy kullanan herkes bu ülkenin geleceğiyle ilgili tüm kararlarda söz hakkına sahiptir. Herhangi bir ayrımcılık yaşanmadan hep birlikte elimizi taşın altına koyacağız” dedi.

ŞAHALİ: KÜÇÜKBAŞ HAYVANCININ SÜTÜ SANAYİYE GİRMELİ
Tarım eski Bakanı ve Mağusa milletvekili Erkut Şahali ise su konusunda gelen soruları yanıtlayarak bilgi verdi. Şahali, bütün yerleşim birimlerine suyun ulaşması ve halkın satın alabileceği bir fiyattan verilmesi gerektiğini vurguladı. Küçükbaş hayvancılığın önemine de değinen Şahali, “Sütün sanayide kullanımı tercihli bir durum olmamalıdır. Mevcut küçükbaş hayvancının sütü sanayiye girmelidir. Bu konudaki görev Tarım Bakanlığı’na ve Hellim Denetim Kurulu’na düşer. Hellimdeki küçükbaş süt oranı arttıkça hayvancılık da gelişecek. Süt miktarına göre sağlanan desteğin süt kalitesine göre dönüştürülmesi daha verimli ve kazanç sağlayan bir üretimin gelişmesine yardımcı olur. Hükümette olduğumuz dönemde bu süreci başlattık ama sonuçlarını elde edecek zamanımız olmadı. Umarım bizden sonra gelenler başlattığımız süreci devam ettirir ve olumlu sonuçları tüm topluma yansır” dedi.

HAMZAOĞULLARI: ÜRETEN İNSAN, MEMURDAN DAHA FAZLA KAZANMALI
İskele milletvekili Biray Hamzaoğulları da hayvancıların sıkıntılarına değinerek “Bu insanlar para kazansaydı çatıları tamir edilmiş olacaktı, mandıralar eksikliklerle dolu. Buralarda çalışanların sosyal sigortaları da yıllardır ödenmemektedir” dedi. Hamzaoğulları ayrıca süspansiyonun süte değil yeme yapılması gerektiğini vurguladı. Büyükbaş hayvancılık yapan elli tane zengin insanın süte yapılan zamdan dolayı karda olduklarını vurgulayan Hamzaoğulları, bu kişilerin etraftaki küçükbaş hayvancıları yok etmeye çalışarak hellim işinde artıya geçmeye çalıştıklarını belirtti. Hamzaoğulları, “Modern ağıllar yapılarak herkesin kendi merasına AB destekli projeler geliştirilmeli. Kuyusu, yem üretimi, süt sağım sistemi ile küçükbaş hayvancılar ayağa kaldırılmalı. İnsanların ayağa kalkması için yeme katkı verilmeli. Bölgede büyük fakirlik var. Bütün insanlarımızın memur olabilme şansı yoktur. Üreten insanların devlet memurundan daha fazla kazanması gerekir. 365 gün çalışıyorlar. Yüzde 3 keçi-koyun sütü, 97 inek sütü üretiliyor. Bunun yüzde elli oranında olması gerekir” dedi.