Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, kamudaki şişkinliği azaltmak için özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması gerektiğini söyledi. Erhürman, Ahmet Çaluda başkanlığındaki Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş)’nu kabul ederek çalışma hayatındaki sorunları görüştü. Hür-İş Genel Başkanı Ahmet Çaluda, sendika olarak 29 Haziran’da olağan kongrelerini gerçekleştirdiklerini ve yeni yönetim kuruluyla birlikte ülkedeki en önemli mihenk taşlarından birisi olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni ziyaret ettiklerini söyledi.
ERHÜRMAN: SENDİKALAŞMA GÜÇLENEREK VE YENİLENEREK DEVAM ETMELİ
Kabulde konuşan Genel Başkan Tufan Erhürman, emek mücadelesinin CTP’nin temel meselelerinin başında geldiğini söyledi. Sendikalarla ilişkilerin CTP açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Erhürman, ülkede sendikalaşmanın güçlenerek ve yenilenerek devam etmesi gerektiğine değindi. Sendikaların güçlenmesi kadar yenilenmesinin de önemli olduğunu vurgulayan Erhürman, zaman zaman sendikaların da ülkedeki sisteme entegre olduğunun görüldüğünü, bu konuda siyasal partiler gibi sendikaların da öz eleştiri yapmasının ve popülizmden uzaklaşmanın ve doğru yönde yenilenmenin yolunu bulması gerektiğini belirtti. 47/2010 sayılı Yasa hakkında konuşan Erhürman, bu Yasa’nın sahayı tanımamaktan kaynaklanan bir anomali olduğunu söyledi. İnsanların kamuda çalışmak istemesinin esas sebebinin, kamudaki maaşların özel sektördeki maaşlara göre yüksek olması olmadığını anlatan Erhürman, “İnsanların kamuda çalışmak istemesinin temel sebebi iş güvencesidir. Bu son derece önemlidir. Bunun yanında düşük maaşla başlasanız bize sendikalı olacağınız için maaşınızın ileride artacağını düşünebilirsiniz. Ayrıca kamuda çalışanların sahip oldukları hak ve olanakların özel sektör çalışanlarınınkine oranla çok daha iyi olduğu açıktır. Tüm bunları göremeyip kamuda çalışmanın cazibesinin tek sebebinin maaşların yüksekliği olduğunu zannederseniz, 47/2010 sayılı Yasa gibi bir Yasa ile kamudaki şişkinliği azaltacağınız yanılgısına düşersiniz ki yaşanan tam da bu olmuştur” dedi.
“DERS ALMALIYIZ”
Bu deneyimden ders çıkarılması gerektiğini ifade eden Erhürman, kamudaki şişkinliği azaltmanın yolunun kamudaki maaşları düşürmek değil, özel sektörde çalışanlar için sendikalaşma yolunun açılması olduğunu, çünkü bu sayede özel sektör çalışanlarının da iş güvencesine, daha iyi hak ve olanaklara sahip olacaklarını söyledi. Özel sektörde sendikalaşmanın teşvik edilmemesi halinde çalışanların iş güvencesi sıkıntısı dolayısıyla kamuya yönelmeye devam edeceklerininin altını çizen Erhürman, bunun hayata geçmemesi halinde kamudaki şişkinliğin azalmayacağını belirtti. Kamudaki taşeronlaşma konusuna da değinen Genel Başkan Tufan Erhürman, “Taşeronlaşma aslında kamuda bizim azaltmaya çalıştığımız partizanlığın başka bir kapıdan tekrar kamunun içine taşınmasıdır. Bunu çok ciddi şekilde gündeme getirmek zorundayız. Kamuda münhalli ve sınavlı istihdamı artırdık sonra yeni bir partizanlık modeli çıktı. Taşeronlar aracılığıyla kamuya istihdam yapılıyor. Bunun yanında taşeronlaşma kamuda çalışmasına karşın hak ettiği hak ve olanaklara sahip olmayan bir işçi grubunu da yarattı. Bu insanlar hem kamuda çalışıyor ama hem de kamuda çalışanların yararlandığı hak ve olanaklardan yararlanamıyorlar. Bunlara ek olarak taşeron sistemi kamudaki çalışma düzenini de alt üst etti. Taşeronlar aracılığıyla işe girenlerin bazıları tamamen hukuka aykırı bir biçimde kamudaki asıl ve sürekli görevleri yerine getirmek zorunda bırakılıyorlar. Bunları kabul etmek kesinlikle mümkün değil” dedi.
“GEÇİCİLERİN SIRTINDA DEMOKLES’İN KILICININ SALLANMASINI İSTEMİYORUZ”
Kamudaki geçici işçi ve memurların yaşadığı sıkıntılara da değinen Erhürman, bu konuda parti olarak tavırlarının çok net olduğunu ve yıllardır “geçici” statüsünde çalışmaya devam eden memur ve işçilerin iktidar değişimleri neticesinde işsiz kalma tehdidi altında bırakılmalarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Ülkede iktidarların değişmesiyle birlikte geçici işçi ve memurların sırtında Demokles’in kılıcının sallandığını kaydeden Erhürman, bunun ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Anamuhalefet partisi olarak bu soruna Anayasa’ya uygun bir çözüm bulunması gerektiğini iktidar partilerine de söylediklerini belirten Erhürman, bu soruna çözüm bulmaya çalışır gibi görünerek, popülist ve Anayasa’ya aykırı önerilerle insanların umutlarıyla oynanılmaması gerektiğini vurguladı.
ÇALUDA: TAŞERONCULUK DEVLETİN EN UFAK BİRİMİNE KADAR SIZDI
Erhürman’ın ardından söz alan Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Çaluda, taşeronculuğun devletin en ufak birimlerine kadar sızdığını ve bunun şiddetle karşısında olduklarını belirtti. Taşeron işçiliğin ülkede işsizliğe yol açtığını kaydeden Çaluda, özel sektörün önünü açmak adına çalışanların sendikalı olmasının şart olduğunu dile getirdi. Sık sık işçi ölümleriyle ilgili haberler aldıklarına değinen Ahmet Çaluda, “Sendikalaşma ve sendikal örgütlerin ülkede vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz. Ekonomi varsa biz varız. Özel sektör varsa sendika da olacak. Bizler sendikalar olarak elimizi taşın altına koyacağız. Biz bunların üzerine gidip ısrarcı olacağız” ifadelerini kullandı.
