Erhürman: Oluşturulan komite anlamını yitirdi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Türkiye’deki depremlerin ardından Cumhuriyet Meclisi’nde kurulan AD-HOC Komite’den çekildi. Konuyla ilgili CTP Meclis Grubu, Meclis’te basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan Genel Başkan Tufan Erhürman, oluşturulan komitenin anlamsız bir komite olduğunu tespit ederek komiteden çekildiklerini açıkladı. Kamuoyunda genel bir güvensizlik sorunu olduğunun da altını çizen Erhürman, insanlarda oluşan hassasiyetin ve duyarlılığın istismar edildiğini vurguladı ve CTP olarak bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydetti. Komite üyesi Devrim Barçın da basın toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, komitede sorumlu muhalefet anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizdi.

ERHÜRMAN: KAYNAĞA İHTİYAÇ DUYULDUĞU KONUSUNDA ŞÜPHE TAŞIMADIK
Erhürman, yaşanan depremin ardından özellikle iki temel kalemde bir kaynak oluşturma ihtiyacının ortaya çıktığını vurguladı. Bunlardan birinin, deprem dolayısıyla elimizden gelen katkıyı yapmak için bir kaynak olduğunu dile getiren Erhürman, diğerinin ise ülkemizin ciddi deprem riski altında olduğu saptandıktan sonra, buna yönelik bir kaynak olduğunun altını çizdi. Kaynağa ihtiyaç duyulduğunun açık olduğunu belirten Erhürman, bu konuda bir şüphe taşımadıklarını vurguladı. Hazırlanan yasa gücünde kararnameyle ilgili konuşan Erhürman, “Gerek yasa gücünde kararname gerekse aynı içerikte olduğu için yasa tasarısı konusunda, CTP olarak bunun doğru bir yöntem olmadığının altını çizdik. Sendikalar, sivil toplum örgütleri ve ekonomik örgütler de bunun doğru olmadığını açıkladı” dedi. Kaynak ihtiyacının karşılanması konusundan en doğru yöntemin, ek bütçe hazırlanması olduğunu vurgulayan Erhürman, bu ek bütçede yalnızca gelir değil, gider kalemlerinin de yer alması gerektiğini söyledi.

“KAMUOYUNDA GENEL BİR GÜVENSİZLİK SORUNU VAR”
Muhakkak surette bu kaynağın, genel bütçe içerisine girmemesi gerektiğine işaret eden Erhürman, başka harcamalar için kullanılacak kaynak haline gelmemesi gerektiğinin de altını çizdi. Bu kaynağın, ayrı bütçelenen bir kaynak olması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Bu kaynağın yönetimi sadece hükümet ettiğini iddia edenlere bırakılamaz. Kamuoyunda genel bir güvensizlik sorunu var. Sendikalar, ekonomik örgütler, sivil toplum örgütleri ve muhalefetten temsilciler yer almalıdır ki şeffaf olsun” diye konuştu. İçinde bulunduğumuz dönemde toplumsal duyarlılığın yüksek olduğunu anımsatan Erhürman, gönüllülük esası çerçevesinde oluşturulacak kaynakların önemine işaret etti. Maliyenin kendi gelirlerinin bir kısmından feragat ederek oluşturulabilecek kaynaklar hakkında da konuşan Erhürman, tasarruflar ve dolaylı vergiler yoluyla özellikle lüks tüketimden alınacak ekstra kaynaklardan oluşturulacak kaynaklardan bahsetti.

“OLUŞAN KONSENSÜS DAHİ, ‘HÜKÜMETİ’ YAKLAŞIMINDAN VAZGEÇİRMEDİ”
Kayıt içine olanlardan yapılacak kesintileri eleştiren Erhürman, söz konusu durumun, kayıt içinde olanların kayıt dışına kaçabileceği sorununu yarattığını belirtti. Komitede katkı koymaya çalıştıklarının altını çizen Erhürman, komitede maalesef “hükümetin” aslında geri çektiği yasa gücünde kararnamedeki yaklaşımını aynen devam ettirdiğini vurguladı. Kendi girişimleriyle tüm ekonomik örgütler ve sendikaların toplantılara iki kez davet edildiğini söyleyen Erhürman, ekonomik örgütler ve sendikaların yaklaşımının da kendi yaklaşımlarından farklı olmadığını kaydetti. Oluşturulan konsensüsün, “hükümeti” yaklaşımından vazgeçirmeye yetmediğinin altını çizen Erhürman, “Bakıyoruz ki komitede “hükümet” adına bulunan vekiller, yasa önerisi sunmaya hazırlanıyorlar. O taslakta, bizim, sendikaların ve ekonomik örgütlerin yaklaşımındaki unsurlardan hiçbiri yok. Bu kaynağı yönetecek olan yapının, bakanlar kurulunun belirleyeceği kişilerden oluşacağı yazıyor” dedi.

“HER KONUDA TÜKETİM VERGİLENDİRİLİYOR”
“Hükümet kendi istedikleriyle bir yapı oluşturacak” diyen Erhürman, maliyenin nelerden tasarruf edeceğiyle ilgili bir şeyin de tasarının içinde olmadığını söyledi. Gönüllülük esasının sadece maaşlar konusunda terse çevrildiğini söyleyen Erhürman, “Lüks tüketim vergilendirilsin yaklaşımımıza vardı fakat her konuda tüketim vergilendiriliyor. Dar gelirli de vergilendirilsin yaklaşımıyla karşı karşıyayız. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Bir önceki yasa tasarısında, asgari ücretliden de sosyal sigorta emeklisinden de kesintinin gündemde olduğunu hatırlatan Erhürman, şu anda 15 bin TL’nin altından kesinti yapılmayacağının söylendiğini kaydetti. Hayat pahalılığının maaşlara yansımasının ardından, 15 binin üstüne çıkanların da kesinti kapsamı içine dahil olacağını belirten Erhürman, “Hayat pahalılığı gerçekleşince, asgari ücretliden de dar gelirlilerden de kesinti gündeme gelecek” dedi. “Giderlerden tasarruf etmeyeceğim ama bunları yaparken sizden yaptığım kesintilerden kaynak toplayacağım” yaklaşımını da eleştiren Erhürman, giderlerden tasarruf yapılmamasını da eleştirdi. Oluşturulan komitenin anlamsız bir komite olduğunu tespit ederek komiteden çekildiklerini açıkladıklarını belirten Erhürman, “Bu yaklaşım çerçevesinde bir iş yapılması için mücadeleye devam edeceğiz” dedi. İnsanlarda oluşan hassasiyetin ve duyarlılığın istismar edildiğini vurgulayan Erhürman, CTP olarak bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydetti.

BARÇIN: SORUMLU MUHALEFET ANLAYIŞIYLA HAREKET ETTİK
Komite üyesi CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın ise basın toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, yaşanan deprem felaketi sonrasında oluşan kaynak ihtiyacına katılarak sorumlu bir muhalefet anlayışıyla hareket ettiklerini belirtti. Sorumlu bir muhalefet anlayışıyla politikalarını bu komitede ortaya koymaya çalıştıklarını vurgulayan Barçın, acil ihtiyaçların yaklaşık 1 milyar 300 milyon TL olduğunun ortaya konulduğunu belirten Barçın, piyasayı daraltacak duruma gelmeden iki unsura dikkat çektiklerini ifade etti. Maaş kesintilerinin gönüllülük temeliyle ve alım gücünü geri götürmeyecek şekilde olması gerektiğini ortaya koyduklarının altını çizen Barçın, insanların istediği sürede ve miktarda kesinti yapılması gerektiğini ifade ettiklerini söyledi. “Piyasayı daraltacak adımlar değil, bütçede yapılması gereken tasarruflar konusunda adım atılmalıydı” diyen Barçın, komitede “hükümet” vekillerinin, ‘Biz burada yazdığımız tüm giderlere kaynak bulacak olsak bile, maaş kesintisini yapacağız’ ifadelerini eleştirdi. “Hükümet” vekillerinin samimiyetten uzak hareket etiğini vurgulayan Barçın, “İzaz-ikram, tanıtma, ağırlama, tören, fuar vb. organizasyonlarından feragat etmek yerine, belediyelerin, ortak havuzdan alacağı paydan yüzde 10’unu kesmeyi bu yasanın içeriğine koydular” dedi.