Devletin en tepesinde yaşanan skandal, siyasi yaşamımızın ne denli kirlendiğinin, mevcut sistemin ne denli bittiğinin kanıtıdır.

Cumhurbaşkanının çok yakınındaki kişilerin böyle utanç verici olaylara karışmış olması yüz kızartıcı bir olaydır ve en kısa sürede aydınlatılması gerekmektedir. Kirli ilişkilerin sahipleri bu halka  hesap vermeli, hukukçularımız bu konuda halk adına gerçekleri en kısa sürede ortaya çıkarmalıdır. Kamu Komisyonu Başkanı’nın isyan niteliğindeki çıkışı da dikkate alınarak, yargılama en kısa sürede başlamalıdır.

Pasaportlarına el koyulan kişiler, dün halkımızla dalga geçercesine kameralara gülücükler dağıtarak yargılanacakları günü beklemek üzere evlerine döndüler ve büyük olasılıkla yarın işlerine de geri döneceklerdir. Komisyon üyelerinin, Kamu Görevlileri Yasası disiplin kurallarına tabi olmaması nedeniyle durum şimdilik belirsizdir. Komisyon üyelerinin, böyle bir olay karşısında göreviyle ilgili ilişkisinin nasıl olacağı yönünde herhangi bir yasal düzenleme olmasa da bu konuda sonuç alıcı ve etkili yol Cumhurbaşkanının atadığı bu isimleri derhal görevden almasıdır.  Çünkü yasal boşluğun olması, gayrı yasallığı meşru ve haklı kılamaz.   Görev ve sorumluluk bu konuda Cumhurbaşkanı Eroğlu’ndadır.

Bunun yanında araştırmanın derinlemesine genişletilmesi gerekmektedir. Çünkü olay sadece birkaç bürokrat bağlamında ele alınamayacak ve kapatılmayacak kadar geniştir. Medya siyaset bürokrasi üçgeninde konunun ele alınması ve araştırmanın bunun dışındaki tüm güç odaklarını da kapsaması gerekmektedir. Kıbrıs Türk toplumunun mutlu ve huzurlu geleceği için dünden bugüne yapılan partizanlıkların, yolsuzlukların ve siyasi müdahalelerin ortaya çıkması şarttır. Yargı organları ve güvenlik güçlerinin sorumluluğu bu anlamda en üst düzeydedir.

Anormalliklerin normalleştirilmeye çalışıldığı ülkemizi bu hale getirenlerin yargı önüne çıkarılması, herkesin eteğindekini taşları dökmesi ve cezasını çekmesi gerekmektedir. Başka türlü temizlenmek mümkün olmayacaktır. Kirletilen kurumlar ancak bu şekilde temizlenecek, güven yeniden tesis edilecektir. Meclis’in acilen seçim sistemi ve siyasi parti yapısını değiştirecek girişimleri sonuçlandırması da oldukça önemlidir. Ancak yasal değişikliklerle ilgili süreci ileri taşırken aynı zamanda erken seçimin şart olduğunu, halkın bu ekonomik ve siyasal kirliliğe tahammülünün kalmadığı ortadadır.  Kim ne derse desin gerçek ortadadır; bu hükümet, halkı ve kurumlarımızı sömürmek ve kirletmektedir.

CTP-BG, sürecin takipçisi, denetleyicisi olacaktır.  Kıbrıs Türk halkına ihanet içinde olanların yargılanması, toplumsal varlığımız, siyasi irademiz ve umutlu yarınlarımız için şarttır.

 

Asım Akansoy

Genel Sekreter

29.09.2012