CTP tek yürek: 19 Nisan’da kaybeden statüko olacak!

CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber dün akşam Girne İlçe toplantısına katılarak partililerle bir araya geldi. Salona sığmayan katılımcılar Siber’in propaganda süresince izlenecek yolu kendisinden dinledi. “Bu bir ilk” sloganıyla çıkış yapan Siber, “Artık bazı şeyler değişmeli” dedi. Girne İlçe toplantısına katılanlara yapılan sunumda değişim ve dönüşüm teması işlendi. İlklere imza atan CTP’nin önünde büyük bir görev olduğunu vurgulayan Siber, “Kaybeden statüko olacak” dedi.

Toplantıya Genel Başkan ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve partinin genel başkanlarından Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer katılarak konuşma gerçekleştirdi. Girne bölge milletvekillerinin, belediye başkanlarının, ilçe, kadın ve gençlik örgütü yöneticileri ile MYK üyelerinin yanı sıra çok sayıda partilinin katıldığı yaklaşık üç saat süren toplantının sonunda dakikalarca ‘birlik, mücadele, dayanışma’ sloganı atılarak, bu coşkunun 19 Nisan’da yaşanacak olan değişimin habercisi olduğu belirtildi.

SİBER: KAZANAN ÇÖZÜM İRADESİ OLACAK!
Meclis Başkanı ve CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber de coşkulu alkışlar eşliğinde çıktığı kürsüden Eroğlu’na seslendi. “Tecrübeliyim diyor ‘statüko’! Organize şekilde tecrübeyi öne sürüyor. Tecrübe burada! Tecrübe Mehmet Ali Talat! Tecrübe bizde… CTP’nin deneyimli kadrolarında…” dedi. CTP’nin birlik, mücadele, dayanışma dediğini, 2004’te kitleleri ayağa kaldırdığını, değişimi ve dönüşümü sağladığını vurgulayan Siber, dünyada itibarımızın arttığını, yurt dışında kabul gördüğümüzü belirtti. Siber şöyle devam etti:
“Şimdi ‘tecrübeliyim’ deyip oturan ama bir taraftan da CTP’yi takip eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu kişinin korkusu CTP’dir. Biz birlik, beraberlik ve dayanışma içinde çabamızı sürdürürsek ‘statüko’ gidecek. Bu korkuyu gözlerinden iyi okuyoruz. Önce haritalar sonra köy isimleri sonra yine haritalar. Sonra da ‘o bayan nereden biliyor’ demeler. Bunlar hep panik ve korku. Biz hep birlikte gönül gönüle dayanışma içinde ülkemizde bu değişimi gerçekleştireceğiz. Ve müzakereleri başlatacağız. Uluslararası algısı çözüm karşıtı olan bir liderle ne yaparsanız yapın barış ve çözüm yönünde motivasyon sağlayamazsınız. Anastasiadis masadan kalktı ama uluslararası alandan baskı görmüyor. Çünkü uluslararası alanda çözüme evet diyen bir lider algısıyla çözüm karşıtı bir lider algısı var. Algı böyledir ve bu algıyı değiştirecek herhangi bir çalışma da yapılmadı. CTP gibi kuruluşundan bu yana ilkesi çözüm ve barış olan bir partinin adayı olarak omuzlarımdaki ağırlık büyüktür, sorumluluğum büyüktür. Bu ağırlığı sizler hep birlikte el ele vererek hafifleteceksiniz. Ve hep birlikte barışa, demokrasiye, daha güzel günlere ulaşacağız. Kazanan çözüm İRADESİ, yanlıları olacak, kaybeden statüko olacak.”

YORGANCIOĞLU: DEMOKRATİK YAPI İÇİN BİZ KAZANMALIYIZ!
CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, partililere seslenerek cumhurbaşkanı seçimlerini kazanma adına büyük sorumlukları olduğunu hatırlatarak, “Cumhurbaşkanlığı partimiz adına önemli bir makamdır çünkü partimizin en önemli hedeflerinden bir tanesi Kıbrıs sorununun çözümüdür” dedi. Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eroğlu, Kıbrıs sorununu çözmek yerine ülke içinde kendi siyasi emellerine ulaşmak adına partilerin içişlerine karışmayı tercih ediyor. Onlarla oynayarak bu süreci yönetmeye çalışıyor. Yine kendisinin bu ülkede ilişki içinde olduğu çevrelerin yaptıklarının ortaya çıkmasını engelleme adına atamasını yaptığımız PGM’yi engelliyor. Yine bu ülkenin kamusunda görev alacak insanların sınavlarını yapan Kamu Hizmeti Komisyonu’na kendine çok yakın insanları atayarak devlet mekanizmasını ele geçirmeye ve işlemez noktaya sürüklüyor. Geçen yılın temmuz ayında bazı bakanlıklar için verilen yetkilerin sınavları bile henüz yapılmadı. Amaç CTP başarısız olsun. Örtülü ödeneği kendi amaçları adına pervasızca kullanmaktan çekinmiyor. Kıbrıs sorununun çözümüne inanmadığı için çözüm karşıtı güçleri Saray’a çağırıyor ve onlarla işbirliği yapıyor. Masada konuşulmayan köylerin isimlerini Rum tarafına verilecekmiş gibi göstererek insanların çözüme olan inancını yıkmaya çalışıyor. 11 Şubat ortak açıklamasında her iki liderin altına imza attığı metni hazmetmediğini hepimiz biliyoruz. Bunu kendi söylemiyor ama Zorlu’ya, Özgürgün’e, Serdar’a söyletiyor. TC hükümeti yetkililerinin de bulunduğu bir masada, “Bu metin Rumların çıkarlarını savunan bir metindir” dedi ama cevabını orada aldı. 19 Nisan’da adayımız Sibel Siber seçimi mutlaka kazanmalıdır. Ülkenin daha demokratik bir yapıya kavuşması için partimiz bu seçimi kazanmalıdır.”

TALAT: BU SEÇİMİ KAZANACAĞIZ, 5 YIL DAHA KAYBEDEMEYİZ
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da toplantıya katılarak Siber’e tam destek verdi ve yanında olduğunu belirtti. Kıbrıslı Türklerin hayatın her alanında çözüme ihtiyacı olduğunu vurgulayan Talat, “O zaman Kıbrıslı Türkler bu süreci sürüklemelidir” dedi. Eroğlu’nun, ‘Talat’ın bıraktığı yerden devam edeceğim’ deyip BM genel sekreterine mektup yazdığını ve genel sekreteri kandırdığını vurgulayan Talat, “Tıpkı Kıbrıs Türk halkını kandırdığı gibi” dedi. Talat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne zaman ki Anastasiadis seçildi ve Hristofyas’ın bıraktığı yerden devam etmeyeceğini söyledi, o anda Eroğlu dedi ki ‘ben bütün mutabakatları kabul ediyorum’. O ana kadar hiç bunu söylemedi. Ne zaman ki Anastasiadis mutabakatlardan uzaklaşır gibi bir izlenim ortaya koydu, anında ‘ben bırakılan yerden devam edeceğim’ dedi. Yine yalan söyledi ama uluslararası toplumu kandıramadı. Görüşmelerden Anastasiadis çekildi. Peki, siz dünyada Anastasiadis’in eleştirildiğini duydunuz mu? Eleştirmiyorlar. Çünkü dünya gerçeği biliyor ve görüyor. Zaten hiçbir ilerleme yoktu. Hiçbir ilerleme olmadığına göre Anastasiadis’in süreçten çekilmesi büyük bir sorun yaratmadı. Müzakereler rayında devam etseydi haddine miydi birinin görüşmelerden çekilmek. Bu süreci sıkıntıya sokan Derviş Eroğlu’dur. Başka biri değil. Anastasiadis de değil. Anastasiadis karşısında Kıbrıs sorununu çözmek için çalışan birisini bulsaydı zoraki bile olsa bu süreçten çekilemezdi. O yüzden artık Eroğlu’nun miadı dolmuştur. Bize 5 yıl kaybettirdi ama bu 5 yılda bize aslında 10 yıllık şeyler kaybettirdi. Dünyanın büyük bir sempatisini elimizde tutarken Rum dostu olarak bilinen İspanya’nın bile bu sürecin başarıya ulaşması için elini taşın altına koymaya hazır olduğunu söylerken, bugün her şey bitmiştir. Ve köy köy gezip yalan söylüyor hala. Rumlar şu köyü istedi bu köyü istedi. Harita verdi dedi, adamlarına söyletti. Sonra kendi harita verildiği iddiasını geri çekti, geçen gün yine harita verildi dedi. Dün ise harita değil köy adı verildiğini söyledi. Eroğlu bize 5 yıl kaybettirdi, bir 5 yıl daha kaybetmeyi göze alamayız.”
Bunu da sağlayacak olan örgütlü gücün CTP olduğunu vurgulayan Talat, bu nedenle artık bütün CTP’lilerin harekete geçme zamanı olduğunu söyleyerek, bu liderliği doğru yönde çözüm yönünde barış yönünde insanlığın beklentisi ve arzusu olan bölge barışına da katkı yapacak şekilde CTP’nin yönlendirmesi gerektiğini vurguladı. Talat, “Bunun için bir an önce bu süreci dolu dolu yaşayarak adayımızı hedefe ulaştırmamız lazım. Benim arkadaşlarımdan dileğim budur” dedi. Bunun dışında yapılacak birçok iş olduğunu bu işleri yapmaya devam edeceklerini kaydeden Talat, “Şimdi çalışma zamanıdır. Adım adım başka tarafa gidiyoruz, onun için bu gidişi durdurmalıyız” dedi.

SOYER: SİBER’İN ETRAFINDA KENETLENDİK, ZAFERE ULAŞACAĞIZ
CTP eski genel başkanlarından Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer de partililere seslenerek CTP’nin tek yürek olarak seçimin galibi geleceğini belirtti. Eroğlu’nun ülkeyi sürüklediği tehlikeli yolun göründüğünü bunu engellemenin CTP’nin görevi olduğunu belirtti. Eroğlu’nun aklında ayrılıkçılık olduğunu kaydeden Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen gün Irak meclis Başkanı, meclis başkanımız Sibel Siber’in de katıldığı toplantıya katıldı. Irak meclis başkanı, İslam konferansı örgütünde Kıbrıs Türk devleti olarak temsilin kaldırılması için destek beyan etmiş. TBMM başkanı Cemil Çiçek de Irak meclis başkanına sitem etmiş. Irak meclis başkanının hassas olduğu konu Irak’ın federatif ilkelerle toprak bütünlüğünü korumaktır. Eğer Birleşik Kıbrıs’ın federal ilkelerine dayalı bu temelde İslam Konferansı’na kabulünü sağlayamazsan, kendi ülkesinin toprak bütünlüğüne hassas olan bütün ülkelerin tepkisini alırsın ve İslam Konferansı Örgütü’nde Birleşik Federal Kıbrıs’a bağlı Kıbrıs Türk devletinin temsiliyetini de sorgulatırsın. Eroğlu bunu başardı. Ve başarmaya devam ediyor. Çünkü aklının ucunda ayrılıkçılık var. Bu bakımdan bu seçimlerde bize çok büyük görevler düşüyor.”
Bütün bu süreçlerin içerisinde halkta bir bıkkınlık yaratıldığını kaydeden Soyer, statükonun yarattığı pek çok sorunun karşımıza kendini üreterek çıktığını ve bıkkınlık yarattığını ancak bunun kesinlikle kızgınlığa dönmemesi gerektiğini vurguladı. Bu seçimlerde bir takım dedikodular dönmeye başladığını da vurgulayan Soyer, ‘ben CTP’den oy alacağım’ diyen adaylar olduğunu hatırlatarak, partililerin 19 Nisan’da ‘Hade be oradan’ diyeceğini kaydetti. Soyer, “Barışın, insanlığın ve emek mücadelesinin ne yaşı vardır ne yorgunluğu. Onun için Sibel Siber’in etrafında kenetlenip başarıya gideceğiz ve Kıbrıs sorunu Sibel Siber’in cumhurbaşkanlığı ile Talat ve pek çok insanımızın birikimiyle 2010’da kaybettiğimiz süreci kısa sürede kazanmak için el birliğiyle çalışacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.