CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Lefke tıpkı Dipkarpaz gibi özel kalkınma alanı olarak belirlediğimiz bir bölge. Buranın insanı alternatif turizmden, tarımdan ve eğitimden kazanacak” dedi. Doğru plan programlarla tüm ülkenin kalkınması için göreve geleceklerini kaydeden Erhürman, milletvekili adayları ile birlikte Lefke’de halk toplantıları gerçekleştirdi. Erhürman toplantılarda 2018’in ilk ayında CTP’nin hükümeti kuracağını ve yepyeni bir sayfa açılacağını belirterek, “Artık halkımızın varoluşunu ispatlama ve gelecek güzel günlere doğru yelken açma zamanıdır” dedi. Erhürman CTP’nin ekonomik ve sosyal kalkınma programından da bilgiler aktardığı toplantılarda haysiyet, adalet, üretim ve hizmet temalı politikalar üzerinde durdu.
GAZİVEREN VE DOĞANCI DA EĞİTİMDEN KAZANACAK
Bu bölgenin daha çok eko-agro turizme, sörf ve deniz sporları turizmine ve 3. yaş turizmi denilen daha çok doğayla baş başa olmak isteyen insanların tercih ettiği turizme açık bir bölge olacağını ifade eden Erhürman, özellikle ileri yaş gruplarındaki turistleri de dikkate alan uygun sağlık alanında da yatırımların yapılacağını belirtti. Erhürman, “bu bölgede çok önemli tarım arazileri var ama çoğu bu hükümet tarafından başka amaçlar için dağıtıldı. Buradaki üniversitenin aşağı yukarı 11 bin öğrencisi var. Lefke’nin nüfusu da aşağı yukarı 11 bin. Eğer biz eğitimde Gaziveren’i, Doğancı’yı öğrencilerin ikamet edebileceği yerlerle donatırsak bu bölge bunlardan pay alacak. Bölgeyi bütünlüklü biçimde planlayıp bölgede yaşayan her bir bireyin alternatif turizmden, tarımdan ve eğitimden adil bir şekilde payını almasını sağlayacağız” dedi.
EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMA HAMLESİNİ BAŞLATACAĞIZ
Genel Başkan Tufan Erhürman, UBP-DP Hükümetinin yolsuzlukları, usulsüzlükleri ve hukuk tanımaz icraatları hakkında da şöyle konuştu:
“Son geceye kadar Bakanlar Kurulu kararıyla, bu ülkede bir gün bile ikamet etmemiş kişilere vatandaşlık vermeye devam ettiler. 20 ayda 12 bin vatandaşlık vererek tarihteki bütün rekorları alt üst ettiler. Yaptıkları yolsuzluklarla ülkede kamu arazilerini peşkeş çekmedikleri tek bir bölge bırakmadılar. Hepsine karşı dava açtık ve açtığımız davalardan birini bile kaybetmedik. Özgürgün şimdi kalkmış diyor ki ‘20 ayda yaptıklarım 5 senede yapacaklarımın garantisidir’. Biz de ondan korkuyoruz ya zaten! Bu bir kabus senaryosudur. Gel televizyona çıkalım bunları konuşalım dedik. Çıkmadı. Arkasından banka dekontları patladı. Üç gün sesimizi çıkarmadık. Bekledik ki çıkıp en azından ‘yalandır’ desin. Bugün oldu hala tek bir açıklama yapmadı. UBP’nin bütün adayları gezip gezip kartvizit dağıtıp ‘bana da bir tik ver’ diyorlar. Biz tik mik istemiyoruz. Biz bu hırsızlığa, yolsuzluğa dur demek için ve bu ülkeye, bu halka dair hayallerimizi gerçekleştirmek için programımıza ve kadromuza mühür istiyoruz. Bu seçim karar seçimidir. Bunların yalanına, talanına dur deyip bu ülkede ekonomik ve sosyal kalkınma hamlesini başlatacağız. Biz geleceğiz ve bu defa beş senenin içinde çok farklı bir CTP ve çok farklı bir Kıbrıs Türk halkı göreceğiz. Çünkü artık su alan gemimizden bu kirli suyu boşaltıp, yelkenleri doldurma ve bu gemiyi yüzdürme zamanıdır. Ben deme zamanı değil, biz deme zamanıdır. Bu halkın varoluşunu ispatlama ve gelecek güzel günlere yelken açma zamanıdır”.