Bayındırlık Ulaştırma eski Bakanı Salih Usar, Başbakan Derviş Eroğlu’nun hükümetinin 100 günlük icraatlarını …

 Bayındırlık Ulaştırma eski Bakanı Salih Usar, Başbakan Derviş Eroğlu’nun hükümetinin 100 günlük icraatlarını anlatmak için düzenlediği basın toplantısında kendisine ve icraatlarına yönelik iddiaları yanıtladı. Usar, açıklamasında ortaya şu görüşleri  koydu:

 
 
CTP-BG döneminde 5 yıllık sürede yapımı gerçekleştirilen yolların toplam miktarı, UBP döneminde, üstelik 10 yılda yapılan yol miktarından %60 daha fazladır. Basın toplantısında karayolları ile ilgili somut, yeni hiçbir şey ortaya konmamış olmasına karşın konu edilen bazı hususlara değinmek gerekliliği ortaya çıkmıştır.
1 – Bölge halkının yoğun taleplerine karşın Lefkoşa-Güzelyurt duble yolunun yapımından UBP döneminde vazgeçilmişti. CTP-BG hükümetleri döneminde ise yolun duble yol olarak inşa edilmesi yeniden gündeme getirilmiş ve 1. Etap, 2. Etap, 3. Etap olarak ihale edilmiş ve bu amaçla toplam 40 milyon TL tutarında harcama yapılarak 2009 yılı sonunda tamamlanmısı öngörülmüştür.
Duble yolun Lefke’ye kadar uzatılması yönünde projenin geliştirilmesi hususu gerek dönemin bakanı ve gerekse Başbakan tarafından birçok kez kamuoyuna açıklanmıştı. Yeni birşey yapılıyormuş gibi bu hususa vurgu yapılması, görevin devralınmasının üzerinden 120 günü aşkın bir süre geçmesine karşın hiçbir şey yapmamış olan Eroğlu Hükümetinin, birşeyler yapıyormuş imajını vermeye dönük biçare gayretlerden öte bir anlam taşımamaktadır.
2 – Girne çevre yolunun tamamlanması gereken kısmı, sadece 5 kilometre ile sınırlı değildir. Herşeyden önce aç-kapa tünelinin bitirilmesi; temel asfaltı dökülen yolun, aşınma katının da serilmesi gerekmektedir. Yolun Lapta oteller bölgesine kadar uzatılması da hedeflerimiz arasında idi.
3 – Kuzey sahil yolunun 2. Etabının akıbeti, Girne çevre yolu ile aynıdır. Yol yapımının tamamlanması için yeniden ihaleye çıkılmasına karşı yargı engelinin aşılması gerekmektedir.
UBP milletvekilleri durumun bu olduğunu bilmiş olmalarına karşın, bizi eleştirerek, yolun ne zaman bitirileceğini, tarih vermemizi de isteyerek, sürekli olarak soruyorlardı. Şimdi de biz soruyoruz, yolun yapımı ne zaman başlayacak ve proje ne zaman bitirilecektir?
 
4 – Karayolları Master Planında yer alan Gazimağusa-İskele Boğazı duble yolunun, Çayırova-Bafra yol ayırımına kadar uzatılması doğrultusunda, bizim dönemimizde irade ortaya konarak, TC Ulaştırma Bakanlığı ile görüşbirliğine varılarak, projenin bu yeni duruma göre hazırlanması hususunda mutabakat sağlanmıştı. Yol inşaatına 2009 yılında başlanması hedeflenmekteydi.
 
5 – Yenierenköy-Dipkarpaz yolunun (11 Km) yapımı için CTP-BG döneminde çalışmalar yapılarak, projelendirilmiş ve 2009 yılında inşa edilmesi için gerekli olan kaynak Bütçeye konmuştur. Nitekim Şubat ayında imzalanan Ekonomik İşbirliği Protokolunda da bu hususa, isim bazında, yer verilmiştir.
 
6 – Bolu Sokak ile Ecvet Yusuf Caddesi arasındaki yolun yapımına başlandığı ifade edilmektedir. Bu yolun yapımı ile ilgili açılan ihale, Mart ayında, yani bizim dönemimizde gerçekleştirilmiştir. Ödeneği ayrılmış, ihalesi gerçekleşmiş bir yolun yapımına elbette ki başlanacaktı. Bunun, hayata geçirilen bir hizmet olarak sunulması ancak, bir güldürü oyununa konu olacak bir durumdur.
 
7 – Metehan ile Mehmet Akif Caddesi arasındaki yolun yapımının da 2009 yılı içinde hayata geçirilmesi için çalışmalar 2008 yılında, yani bizim dönemimizde, yapılmış olup gerekli ödenek 2009 Mali Yılı Bütçesine konmuştur.
Liman ve balıkçı barınaklarının taranması:
Limanlar ile balıkçı barınaklarının taranması için girişimler 2007 yılında başlatılmış olup 93,000 metreküp hacmindeki tarama işleminin Mayıs, 2009’da başlatılması kararı alınmıştı. Tarama işlemine başlanmış olduğunu sanki UBP’nin hayata geçirmiş olduğu bir faaliyetmiş gibi kamuoyuna sunmak, UBP’nin halkımıza verebilecek yeni birşeyinin olmadığını, başkalarının emek ve çabalarını sahiplenme gayreti ile günü kurtarmaya çalıştığını bir kez daha kanıtlamış olmaktadır.
 
Kıbrıs Türk Hava Yolları:
 Sayın Eroğlu, 100 gün ile ilgili düzenlemiş olduğu basın toplantısında KTHY’nı zararla devraldıklarını söylemiş, kendi dönemlerinde sanki kar ediliyormuş gibi bir imaj yaratmaya çalışılmıştır. KTHY, operasyon olarak hep zarar etmiştir.
Şirketin mali durumundan söz ederken, 2008 yılında uçakların ve motorların büyük bakımlarının zamanının geldiği; petrol fiyatlarının 40 Dolardan 140 Dolara çıkması nedeniyle ortaya çıkan maliyet artışlarını da kayda geçirmek gerekir. Rekabet nedeniyle KTHY, maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtamamıştır.
Global kriz nedeniyle hava taşımacılığı 2008 yılında güç durumda kalmış, prk çok şirket faaliyetlerini durdurmuştur. Güney Kıbrısta Cyprus Airways’in de ciddi mali sıkıntıya düştüğünü ve AB’nin de onayı ile bu şirkete 80 milyon Euro tutarında devlet katkısı yapıldığı hatırlanmalıdır.
Sn. Eroğlu, KTHY’nın 2003 yılındaki pazar payının %74 olduğunu vurgularken bu oranın 2008 yılında %45 olarak gerçekleştiğini dile getirmiştir. CTP-BG ile UBP dönemlerini kıyasladığımız zaman aşağıda vereceğimiz rakamların konuya açıklık getireceği inancını taşımaktayız.
 
1999 – 2008  YILLARINDA  KKTC’DE  HAVA  ULAŞIMI
 
                          GELEN ve GİDEN                 GELEN ve GİDEN
YIL          UÇAK SAYISI                       YOLCU SAYISI
1999                7,024                                       816,669                        (UBP Dönemi)
2000                7,711                                       878,679                                    >>
2001                6,601                                       758,740                                    >>
2002                6,471                                       796,386                                    >>
2003                6,718                                       847,654                                    >>
Toplam                      34,525                                    4,098,128                                    >>
 
2004                  7,627                                     1,021,996         (CTP-BG Dönemi)
2005                  9,065                                     1,216,256                     >>
2006                 12,976                                     1,517,703                     >>
2007                15,490                                     1,792,970                     >>
2008                16,388                                     1,864,267                     >>
Toplam                        61,546                                     7,413,192                     >>
 
1999-2003 ile 2004-2008 yılları yani UBP ile CTP-BG dönemleri kıyaslandığında;
 
1999 yılından, 2003 yılına uçak sayısındaki artış: (-) % 4.55
    >>    >>        >>      >>   yolcu       >>                  >> :      % 3.79
 
2004 yılından, 2008 yılına uçak sayısındaki artış:      % 214.87
  >>      >>        >>     >>   yolcu               >>           >> :      % 82.41
 
UBP dönemindeki toplam uçak sayısına göre CTP-BG dönemindeki artış: % 78.27
  >>         >>              >>   yolcu    >>      >>        >>          >>          >> : % 80.89
 
KTHY 2008 yılında 900,000 dolayında yolcu taşımıştır ki bu rakam, 2003 yılındaki toplam yolcu sayısından da fazladır. KTHY herzaman 1 numara olmuştur.
Rekabetçi pazar ekonomisini savunan Sn. Eroğlu’na sormak istiyoruz, KTHY dışındaki havayolu şirketlerinin uçuşlarına karşı mıdır? Eğer karşı ise THY, Anadolujet, Pegasus ve Atlasjet’in uçuşlarını durdurma ya da azaltma yoluna gidecek mi?
IATA’nın tüm havayolu şirketlerinin elektronik bilete geçme zorunluğu getirmesi sonucu KTHY, “SABRE” sistemini satın alınmıştır. Sayın Eroğlu bu sistemi eleştirirken, sistemin sektörde kullanılan en nitelikli sistem olduğunu gözardı etmektedir.
“Sabre Airline Solutions”  kullanıcıları arasında Cyprus Airways, Lufthansa, Air France, KLM, Emirates vb havayolu şirketlerini saymak olanaklıdır.
Sayın Eroğlu, KTHY’nin imzalamış olduğu yer hizmetleri anlaşmasına da eleştiri getirmektedir. Öncelikle TAV (HAVAŞ) gibi bir kuruluşun ülkemizi yatırım için seçmiş olması ve KTHY ile işbirliğine gitmesi, başlı başına üzerinde durulacak önemde bir konudur.
Yer hizmetleri ortaklığı olan CAS’ın yönetiminde, YK Başkanı başta olamak üzere, ağırlık KTHY’nda olmuştur. Bunun yanısıra, CAS çalışanlarının çok önemli bölümü KTHY’dan aktarılmış olduğundan KTHY’nin bu çalışanlar için yapmış olduğu aylık ödemeler yarıya indirgenmiş, dolayısıyle giderlerde düşüş sağlanmıştır.
Havacılıkta teknik bakım alanında hemen hemen tüm hava yollarının seçmiş olduğu yöntem, “outsource” bakımlar olduğundan, KTHY da buna odaklanmış ve gerekli anlaşmalar için Turkish Technic (THY’nın yan kuruluşu) ile gerekli girişimler başlatmıştır.
 
“Öngörülen yeniden yapılandırma planı”
UBP, “yeniden yapılandırma” ile neyi hedeflediğini halkımıza anlatmak durumundadır. Yeniden yapılandırma planları nedir? Bunu nasıl ve ne şekilde yapacaklardır? Bu konulara açıklık getirmek durumundadır. Aksi halde bu konu öylesine söylenmiş, içi boş söylemlerden öte bir anlam ifade etmeyecektir.
CTP-BG olarak KTHY’nı devraldığımız zaman çalışan sayısı 790’larda idi. 6 uçaklık filoya sahip bir şirketin, bu sayıdaki çalışanla operasyonu sürdürmesi olanaklı değildi. Sendika ile de görüşerek, fazla personelin, bir program çerçevesinde, devlette ihtiyaç duyulan birimlere aktarılması yönünde çalışmalar başlatılmıştı (Cypfruvex ve TÜK’de olduğu gibi). Görevi devrederken KTHY çalışanlarının sayısı 600’ün altına inmiştir. Personele dönük politikaları nedir?
Bu noktada bir hususa daha vurgu yapmakta yarar vardır. Yıllarca KTHY’nin başına profesyonel yönetici getirilmesini dillendiren UBP’nin, Şirketin başına sivil havacılık ile ilgili hiçbir bağı, bilgisi olmayan bir kişiyi atamış olması, tutarsızlıklarına başka bir örnek ve kanıt teşkil etmektedir.
Sayın Eroğlu hiçbir yenilik getirmeden, hatta bizim oluşturup uygulamaya koyduğumuz ulaşım ağını kendi ürünleri imiş gibi sergilemeye çalışmaları oldukça ilginçtir. Hükümet olduktan sonra hangi yeni destinasyona uçmaya başladığınızı söyleyin de gerek biz, gerekse halkımız bilgilenmiş olsun.
Bizim dönemimizde gerçekleştirilen bazı faaliyetlere değinmekte yarar görmekteyiz.
1)               Kayseri, Trabzon, Gaziantep ve İstanbul Sabiha Gökçen seferleri başlatılmış, Bursa ve daha birçok il ile temasa geçilmişti.
2)               Stuttgart ve Köln’e haftada birer sefer konarak, ilk kez olarak, Almanya uçuşları başlatılmıştır.
3)               İtalya ile charter seferlerinin yanısıra, İrana dönük charter uçuşlar gerçekleştirildi.
4)               UBP döneminde başlayıp 15 yılı aşkın bir süredir devam eden uyuşmazlık, bizim dönemimizde ciddi bir çaba ortaya konarak, mahkemede çözümlenmiş ve İsrail seferlerinin yeniden başlatılması için uygun bir ortam yaratılmıştır.
5)               Filonun öncelikle 7 uçağa çıkarılması, daha sonra da kademeli olarak 12 uçaklık bir filoya sahip olunması doğrultusunda yapılanma planları yine bizim dönemimizde başlatılmıştır. KTHY şu anda yoğun sezon için kiraladığı 2 uçak ve filosuna kattığı yeni Boeing 737-800 tipi uçakla birlikte 8 uçak ile 51 destinasyona dönük operasyonunu sürdürmektedir.
6)               Uçakta, Duty Free satışları ile Call Center uygulamasının başlatılması, Pilotlarımızın lisans kaybına karşı sigortlanmaları, yaşama geçirilen diğer hizmetlerdir.
7)               ISO kalite belgesi alan KTHY, İngiltere’nin Stanstead  Havalimanı otoriteleri (BAA) tarafından yapılan değerlendirmede, bu havalimanına uçuş gerçekleştiren 27 hava yolu şirketi arasında Pegasus, Türk Hava Yolları ve Cyprus Airways de dahil olmak üzere birçok hava yolu şirketini geride bırakarak ilk beşe girmeyi başarmıştır.
Kamuoyumuzun bilgisine saygı ile sunarız.”