CTP-BG Genel Başkanı Soyer, UBP’nin işten çıkarmaları ile ilgili değerlendirmesinde, bu tutumun bir yandan intikam,…

 CTP-BG Genel Başkanı Soyer, UBP’nin işten çıkarmaları ile ilgili değerlendirmesinde, bu tutumun bir yandan intikam, diğer yanadan da UBP’nin “belli kadrolarını” tatmin etme güdüsüyle atılmış son derece yanlış bir hareket olduğunu vurguladı. Soyer konuyla ilgili açıklamasında şuınları söyledi:

 
 
Geçmişten dersler çıkararak geleceği kuran toplumlar güçlü olabilir. Ancak görülmektedir ki Derviş Eroğlu 18 yıllık Başbakanlığı dönemindeki hatalarından hiç ders almadan hareket etmektedir.
 
Bunun için de Kıbrıs Türk halkının demokratik ve ekonomik geleceğini daha da sıkıntıya sokacaktır.
 
Şimdi devlette yıllardır çalışan çeşitli kademelerdeki işçi ve geçici memurları işten durdurmaya başlamış bulunmaktadır.
Amacı açıktır:
 
1. 2003 Aralık seçimleri öncesi, sırf seçimlere üç ay kala o zamanki ortağı DP’nin de karşı çıktığı ve bütçe karşılığı olmayan, üstelikte bizzat kendisinin de bildiği gibi işe alınanların 31 Aralık 2003’te işten durma noktasında olduğunu bile bile oy uğruna istihdam adımı atmıştı. Bu konuda TC’nin o dönemki Kıbrıs işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’in kendisine yolladığı mektup da devlet arşivleri arasındadır.
Bu yüzden CTP-DP Hükümetinin, iş başına geldikten aylar sonra, almak zorunda kaldığı işten durdurma kararının şimdi sözde intikamını almaya çalışmaktadır.
 
Siyasi hırsının 2003’te yol açtığı bu yanlış adımın sebep olduğu hatayı gizlemek için, yılladır muhalefet partisi olarak kendi tabanın belli kadrolarında bu intikam duygusunu işledi. Şimdi UBP’nin belli kadrolarını bu adımla “kelle keserek” tatmin etmeye çalışmaktadır.
 
2. 19 Nisan seçimleri nedeni ile binlerce insana istihdam sözü vermişlerdir. Bunu yapabilecek bir durum olmadığı meydandadır. Böylece şimdi intikam duyguları ile hareket edip işten atacağı belli insanların yerine belli sayıda UBP’liyi istidam ederek, partisinin belli kadrolarını tatmin etme yanlışına yönelik olarak bu adımı atmaktadır.
18 yıllık başbakanlığından hiç ders almadığı da ortaya çıkmaktadır. Yıllar boyu belli partizan istidamlar yaparak attığı her adımın, özünde başka küskünler de yarattığı gibi halkımızın içinde de büyük bölünmelere yol açtığını unutamaz.
 
 Bu yüzden memlekette siyaset kısırlaşmıştır. Çünkü siyaset, “seçeyim işe alınayım” noktasına indirgenmiştir.
 
Siyaset, “Bu almazsa ötekini desteklerim, bu parti kızımı aldı, öbür seçim diğerini seçeyim oda oğlumu alsın” anlayışına dönmüştür. Bugün insanlarımızın devlete ve siyaset kurumuna dönük güvensizliğinin temelinde yatan budur. .
Bütün bunlardan ders almadan attığı bu adım yüzünden Derviş Eroğlu ve ekibine şunu hatırlatmak isterim:
İşten attığınız insanların ekmeği ve onları kendi küçük ve özel dünyalarında mahkûm ederek atacağınız siyasi adımlarla ülkenin herhangi bir büyük sorununu çözemezsiniz. İdamla iş halledilseydi, faşizan rejimler hala sürüyor olurdu.
 
Bu adımla, bölünme, artık hiç kimsenin önleyemeyeceği şekilde-siyasi partiler arasında değil ama toplum içinde taban temelinde- pekişmiş olacaktır.
 
Sağduyu sahibi her yurttaş ve aynı zamanda her UBP’li şunu düşünmek zorundadır:
 
Bu tekerlek er geç dönecek. O zamanda seçilenler ne isterse olsun bu baskının ve öfkenin yol açtığı yaklaşımla hareket etmeye zorlanacaktır. Buna şimdiden direnmek gerekir.  Çünkü küçük bir toplum bu şekilde bölünemez. İntikam, intikamı besleyecektir. Buna yol açmak, geleceğe kurşun sıkmaktır.
 
En acısı ise, işten atarak boşalacak kadrolara atma yaparak bazı insanlara ekmek vermektir, çünkü başkasının umudunu, hayatını,  ekmeğini katlederek vereceğin ekmek, “kana bulanmıştır” ve bunu yiyene de hayrı dokunmaz. 
 
Ganimetçiliğin kimseye dokunmadığı ve günahının hala peşimizi çözümsüzlük, ekonomik ve demokratik geri kalmışlıkla bırakmadığı gibi…”