CTP Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Ömer Naşit, geçtiğimiz gün Lefkoşa Göçmenköy’de meydana gelen bıçaklama olayı …

 CTP Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Ömer Naşit, geçtiğimiz gün Lefkoşa Göçmenköy’de meydana gelen bıçaklama olayı ve DP Gençlik Kolları’nın olaya yaklaşımı ile ilgili bir değerlendirmede bulundu. Naşit’in CTP Gençlik Örgütü adına yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

 
 
 
“Göçmenköy’de geçtiğimiz gün, tüm toplumu üzen bir olay yaşanmıştır. 
 
Bu ciddi hadise öncesinde günler boyu gerek yüz yüze gerekse telefonla CTP sempatizanı bir arkadaşımız “sen işten çıkartılacaksın, yerine bu girecek” şeklinde taciz edilmiştir. Olayın Pazar günü patlak vermesiyle de bu arkadaşımız UBP’li bir şahıs tarafından ciddi şekilde bıçaklanarak yaralanmıştır. 
 
Bizler olayı ajite etmemek, toplum içerisinde kamplaşmayı desteklememek için yorum yapmaktan kaçınırken, Demokrat Parti (DP) Gençlik Kolları’nın önceki akşam Göçmenköy’de yaşanan elim olayla ilgili açıklamasını üzülerek okuduk.
 
Her ne kadar DP Gençlik Kolları açıklamasında yer alan “Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır… 
 
Siyasi partiler, halkımızı kamplara bölmek yerine birleştirici unsurları ön planda tutmalıdırlar” şeklindeki ifadelere yürekten katılıyor olsak da DP Gençlik Kolları’nın olayın CTP ve UBP’li iki genç arasında meydana gelmiş olmasını bir fırsat gibi kullanarak eleştirdiği “bölücülülüğü”  bilfiil gerçekleştirmiş olması karşısında yorum yapmakta güçlük çekiyoruz.
 
DP Gençlik Kolları tarafından yayınlanan bildiride yer alan “Bu hem Cumhuriyetçi Türk Partisi hem Ulusal Birlik Partisi’nin gençlere iş olanağı sağlama ve bu iş olanağı sayesinde gözü dönmüş militan yetiştirme çirkinliğinden başka bir şey değildir” şeklindeki ifadeler, her ne kadar siyasi nedenlere dayanıyor olsa da münferit bir olayı siyasi partilere mal ederek “kamplaşma” iddialarında bulunmak ve DP Gençlik Kollarını da bu kamplaşmaya dâhil etmekten başka bir şey değildir.
 
Bu gerçekler ışında DP Gençlik Kollarını olayları diğer siyasi partilere saldırmak için bir vesile olarak kullanmak yerine daha rasyonel değerlendirerek çelişkilerle kendilerini de töhmet altında bırakmayacak, gerçekten bütünleştirici yaklaşımlar sergilemeye davet ederiz. “