Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG), Asgari Ücret Tespit komisyonunun son toplantısı ile belirlen asgari …

 Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG), Asgari Ücret Tespit komisyonunun son toplantısı ile belirlen asgari ücretin çalışanlarla alay etmek anlamına geldiğini ve tarihinde ilk kez bu denli düşük bir artış saptanmasının ise Derviş Eroğlu başkanlığındaki UBP hükümetinin ilkesizliğini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.

 
CTP-BG Ekonomik Örgütlerden Sorumlu MYK üyesi Emel Kişi, konuyla ilgili açıklamasında kamuoyunun asgari ücret konusunda neredeyse iki aydır meşgul edilerek üzerinden umut tacirliği yapıldığını kaydetti ve “Asgari ücretle geçinen yurttaşlarımızın umutlarıyla oynanırken UBP hükümetinin ekonomi konusundaki vizyonsuzluğunu bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
 
Kişi, “hükümet kanadı asgari ücret artışını mümkün görmediğini başından açıklayıp boşuna beklenti yaratmamış olsaydı, bu, daha kabul edilebilir bir davranış olarak görülebilirdi” şeklinde konuştu.
 
Ekonomik açıdan bakıldığında işverenlerin gerek global ekonomik kriz, gerek ülkenin koşulları ve Kıbrıs sorununun devam eden çözümsüzlüğü nedeniyle zor durumda olduğunun herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğuna işaret eden Kişi, “asgari ücret artışının zaten çıkmazda olan kamu maliyesini daha da zora sokacağı açık olmakla birlikte, yükselen hayat pahalılığı koşullarında sadece bu ücretle geçinen özellikle özel sektör çalışanı için durumun boyutu hepsinden vahimdir. Bu koşullarda farklı çözümlemeler üretilmelidir.” Dedi. 
 
CTP-BG’nin iktidarı döneminde yabancı işçilerin ihtiyat sandığı primleri ile oluşturulmuş fondan  sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı gibi yatırımlar karşılanmasıyla ilgili projenin ivedilikle uygulanmasının gerekliğine işaret eden Kişi, CTP-BG’nin, tarafların ortak akıl ve iyi niyetle  bir araya gelerek durumu tartışması için çaba koymaya hazır olduğunu vurguladı.
 
Kişi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Asgari ücret, gelişmiş toplumlarda belirli kriterlerle belirlenir ve yıllar içerisinde yapılacak artışlar ekonomik göstergeler neticesinde kolaylıkla asgari ücretin tespitini sağlar. Bizim ülkemizde ise ne yazık ki işçi ve işveren kesimi çatışma kültürü içerisinde bir araya geliyor, pazarlıklar sonucu ‘kim daha çok ne koparabilir’ mantığı çerçevesinde yeni asgari ücret belirleniyor. Pek tabii ki bu noktada da en belirleyici rol siyasi erk tarafından gerçekleşiyor.
 
Asgari ücret, ülkenin istihdam ve ekonomik koşulları, gelecek tahminleri ve tespit edilmiş güncel kriterlerle otomatik olarak belirlenebilecek bir sistem içine oturtulmalıdır. Bugün olduğu gibi asgari ücret ile ilgili kamuoyu bu kadar meşgul edildikten ve umutlar yaratıldıktan sonra alay edercesine %3.9 oranında artışın açıklanması gerçek anlamıyla umut tacirliğidir. Birçok insanımız üzerinde büyük bir yıkım yaratılmıştır. Eroğlu Hükümetinin toplum psikolojisini bu denli yıkıma uğratmaya hakkı yoktur. Kendilerini hızla bu durumu düzeltecek acil tedbirler almaya davet ediyoruz.”