Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, 19 Nisan seçimlerine “çözüm” mesajlarıyla giren ve hükümet programında 24 Nisan iradesinin yansımaları sonucu AB tarafından karar altına alınan Yeşil Hat ve Mali Yardım Tüzükleri ile AB ile uyum sürecini desteklediğini vurgulayan UBP’nin, şimdi çözümsüzlüğe oynadığını vurguladı.

 

Soyer, şimdi “24 Nisan iradesinin sona erdiği ve 19 Nisan seçimleri ile bir başka iradenin yönetime geldiği” şeklinde açıklamalarda bulunanlar bu açıklamalarla 2003 öncesine, yani sınır kapılarının da kapatılmasına dönmeyi amaçlıyorlarsa bunu açıkça ortaya koymak zorundadırlar” dedi. 

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, konuyla ilgili açıklamasında şu görüşleri vurguladı:

 

“Kermiya çemberinde gerçekleşen ve şehircilik açısından tartışmalara yol açan anıtla birlikte, kabul edilmez siyasi tartışmalar toplumun içine taşınmaya çalışılmaktadır.

 

Bu tartışmanın bir ucunda ise, 24 Nisan iradesinin sona erdiği ve 19 Nisan seçimleri ile bir başka iradenin yönetime geldiği şeklinde açıklamalar yer almaktadır.

Her şeyden evvel bir konuyu açıklamaya ihtiyaç vardır. 19 Nisan seçimlerinde hiçbir zaman seçim platformuna Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili farklı projeler taşınmamıştır.

Aksine kurultayında konfederasyon kararı alan UBP liderliği, 19 Nisan seçimlerine dönük olarak,  devam eden müzakere sürecini destekleyeceği söylemini yapmıştı. Hala verdiği tüm mesajlarda, hatta seçim bildirilerinde bu temeli siyasetinin odağına yerleştirmişti.

 

Seçimlerden sonra halktan bu temelde aldığı destekle kurduğu UBP hükümetin programına da açıkça, Yeşil Hat Tüzüğü’nü, Mali Yardım Tüzüğü’nü ve AB ile bu temelde başlayan uyum sürecini tam anlamı desteklediğini de yazmış bulunmaktadır. Güvenoyunu da, bu temelin açıkça yazıldığı hükümet programı ile Meclisten almış bulunmaktadır.

Üstelik Hükümet Programına bunu yazdıktan sonra gerçekleştirdiği, Türkiye ziyaretinde de T.C Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’la düzenlediği müşterek basın toplantısında, Sayın Başbakan Dr Derviş Eroğlu açıkça, müzakere sürecini ve bu temeli desteklediğini açıklamıştır.

 

Gerek Yeşil Hat Tüzüğü, gerekse AB uyum süreci ve Mali Yardım Tüzüğü; 24 Nisan iradesinin ortaya çıkması ile bu iradenin yansıması olarak AB tarafından karar altına alındığı bilinmektedir.

 

 Şimdi nasıl olur da gerek UBP çevreleri, gerekse Sayın Bulutoğluları birlikte, 24 Nisan iradesinin değiştiği ile ilgili demeçler vermektedirler. Bunların maksadı eğer, 2003 öncesine, yani sınır kapılarının da kapatılmasına dönmek;  başlayan ve devam eden görüşme sürecini çökertmek ise bunu açıkça açıklamak zorundadırlar.

 

Seçimlerde verdikleri vaatlerin tersini yapanlar, şimdi seçimlerde desteklediklerini iddia ettikleri müzakere sürecini, halka söylemedikleri ve dile getirmedikleri siyasetleri ile çökertmek mi istemektedirler?

Yoksa ulusal değerleri kendi bağnaz siyasetlerinin aracı yaparak gerçekleştirmek istedikleri hareketlerle; güneyin bu günlerde hareketlenen çözümsüzlük güçlerine, kuzeye geçişe karşı, güneyde kampanya yapma, iki taraf arasındaki temasları darbeleme niyetlerine “lojistik” destek sağlama amaçları mı vardır?

 

Tüm bunlar, bize açıkça göstermektedir ki ulusal değerlerle oynayarak, istismar yaparak bir yere varmak mümkün değildir.

 

Bu yüzden CTP BG olarak halkımızın kazandığı bu önemli açılımlara sahip çıkarken, bunu yaratanın 24 Nisan iradesi olduğunun yok farz edilemeyeceğini yeniden vurgulamak isteriz.

 

Onu yok farz ederek atılacak her adım, sonuçta halkımızın bu kazanımlarını içine sindiremeyen hem kuzeyin, hem güneyin çözümsüzlük güçlerinin bizi; 2003 öncesine döndürme, dışa dönük aralanan kapıların yeniden kapanması sürecini getireceğini hiç unutmamak gerektiğinin altını çizmek isteriz.”