CTP-BG İskele Milletvekili ve eski Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu, dün bir gazetenin …

 CTP-BG  İskele Milletvekili ve eski Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu, dün bir gazetenin manşetten “CTP-ÖRP döneminde İtalya’dan ithal edilen arpa tohumu başak atmadı… Çiftçi zararda!” başlığıyla verdiği haberin doğru olmadığını vurguladı

 
Gerçekler saptırıldı
 
Sennaroğlu, “Bu tohumluklar ülkemize uygun değildi, başarısız oldu, Toprak Ürünleri Kurumu’na tohumluktan dolayı olan borçlarımızı ödemeyelim” yargısında olanların  sistemli bir şekilde bazı yayın organlarını da kullanarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştıklarını vurguladı
 
 
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler  (CTP-BG) İskele Milletvekili Eski Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu bakanlığı döneminde İtalya’dan getirtilen tohumluk arpanın başak atmaması nedeniyle çiftçinin zarara olduğu ileri sürülen haberin tamamen maksatlı olduğunu kaydet. Sennaroğlu konuyla ilgili açıklamasında şu görüşleri ortaya koydu:
 
“Tarım Bakanlığı görevini yürüttüğüm 2,5 yıl içerisinde iki yıl üst üste kuraklık yaşandı. Normal üretim yılında 100 bin ton olarak gerçekleşen tahıl rekoltesi 2006-2007 üretim döneminde 30 bin ton dolaylarında gerçekleşti. 2007-2008 üretim dönemi ise yüz yılın en kurak geçen üretim dönemi oldu. Tarlalarda hayvanların yiyebileceği ot dahi bitmedi. 
 
Hal böyle olunca ülkemiz hayvanlarının aç kalmaması için gerekli önlemler alınarak kaba yemler çeşitli engellemeler olmasına rağmen başarı ile Türkiye’den ithal edilerek hiçbir üreticimiz kaba yemsiz bırakılmadı. ‘Çeşitli engellemeler’ sözcüklerinin altını çizmek istiyorum çünkü yaşanan kuraklığı fırsat bilip rant sağlamayı uman kişiler veya zümreler ülkemizde varlığını hissettiriyorlardı.
 
Bir önceki yıl da kurak geçtiği için tohumluk materyal olarak alınmasına rağmen çeşitli nedenler ile çimlenme özelliğini kaybeden yerli arpa tohumlarımızı üreticilerimize tohumluk olarak satmamız olası değilken bunun yapılmasını ısrarla isteyenler vardı.
 
Bakanlıktaki teknik personelim Mart 2008’den Ekim 2008’e kadar sürekli araştırmalar yaparak ülkemiz koşullarında yetişebilecek en uygun tohumluğu bulma gayretini gösterdiler. 
 
Otis’in dışında Hindistan ve Kanada’dan da uygun olabileceğini düşündükleri çeşitleri saptadılar. 1998-2001 yılları arasında İtalya’da yapılan deneme sonuçlarında 90 çeşit arpa içerisinde kuraklığa en fazla dayanıklı ‘Nure’ çeşidinden yaklaşık 500 ton ve ‘Otis’ çeşidinden ise yaklaşık 4 bin 150 ton arpa uygun fiyatlara temin edilerek bir önceki yılın da kurak geçtiği hesaplanarak üreticilerimize uygun şartlarda satıldı.
 
Bu tohumluk ülkemize getirilmeden önce Ankara Araştırma Enstitüsü’nde tahıl tohumları üzerine uzmanlaşmış görevli tarafından da incelenip çimlenme ve DNA testleri yapılarak çeşitlerin söylendiği gibi doğru olduğunu ve tahıl üretim mevsiminde 300 mm. yağışın olması halinde mevcut yerli arpanın en az iki katı verim vereceği rapor edilmişti.
 
Tohum alınmadan önce Ekim 2008 ayında siyasilerden ve Çiftçiler Birliği’nden bir heyetle inceleme gezisine çıkılması planlanmıştı. Seyahate birkaç gün kala  inceleme gezisine katılacak olan ekip bu geziye katılmaktan vazgeçti. Çünkü getirilecek olan bu tohum üzerinden siyaset yapılmasına karar verilmişti.
 
Ekte sunulan meteorolojik haritada 2008-2009 tahıl üretim sezonunda bölgelerimize düşen yağışlar mm. olarak gösterilmiştir. 
 
Buna göre Karpaz’da 416; Kuzey Sahil Şeridinde 327; Batı Mesarya’da (Güzelyurt) 318; Orta Mesarya’da 201; Doğu Mesarya’da 242 ve Doğu Sahil Şeridinde 217 mm. yağış düştüğü ülke ortalamasının ise 287 mm. olduğu hesaplanmıştır. Gelişme periyodunda çimlenme mükemmel olduğu halde “bu arpa çimlenmiyor” teraneleri meclis kürsüsüne kadar yansımıştı. Daha sonra “yerli arpa başaklandı olgunlaşmaya gidiyor, Otis daha başaklanamadı, bu arpa bizim ülkede başak yapmaz” söylemleri geliştirildi. 
 
Ama yağışın 300 mm.’nin üstünde olduğu alanlarda mükemmel bir başaklanma ve kardeşlenme ile söylenen verimi aldıklarını sağduyulu üreticiler dile getirmekte ve Toprak Ürünleri Kurumu bu çeşitleri tohumluk olarak almama kararı almasına rağmen, bu üreticiler kendi tarlaları için tohum ayıracaklarını ifade etmektedirler.
 
300 mm.’nin altında yağış alan özellikle Orta ve Doğu Mesarya yöresinde bu çeşit arpalardan verim alınmadığı açık bir şekilde görülmektedir. Ancak yerli çeşit Athinais arpanın bu yörelerde istenilen verimi vermediği de bir gerçektir.
 
Bakanlığım döneminde devrim denilebilecek işlerden biri de uydu fotoğraflarının tarımda kullanılmaya başlanmasıdır. 2009 Nisan ayında çekilen fotoğraf incelendiği zaman yukarıdaki bulguların doğru olduğu da açık bir şekilde görülmektedir.
 
Genel Tarım Sigortası’nın tüzükleri kuraklık durumunda nasıl bir uygulama yapılması gerektiğini söylemektedir. Ancak ‘bu tohumluklar ülkemize uygun değildi, başarısız oldu, Toprak Ürünleri Kurumu’na tohumluktan dolayı olan borçlarımızı ödemeyelim’ yargısında olanlar sistemli bir şekilde bazı yayın organlarını da kullanarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. 
 
Daha henüz arpa fiyatları, Doğrudan Gelir Desteği miktarları belirlenmeden yani ne kadar gelir elde edileceği belli olmadan 200 bin TL zarar yaptım beyanında bulunulması bunun en güzel örneğidir.
 
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin ilkeleri doğrultusunda 2,5 yıllık Tarım Bakanlığım döneminde hep üreticilerin yanında oldum, bundan sonra da üreticilerin yanında olmaya devam edeceğim.”