Erhürman Mağusa’da:  Bu film mutlu bitecek, yönetmen de senarist de oyuncu da bu halk olacak!

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman dün akşam Mağusa’da katıldığı toplantıda, UBP ve DP zihniyetinin ülkede yarattığı tahribatın boyutunun çok büyük olduğunu, en kötüsünün de kendi iktidarlarının ve bu yozlaşmış sistemin devamı için halkın öz güvenini yıpratmaya çalışmaları olduğunu belirtti. Erhürman, “Bu filmin sonunu halk belirleyecek. Yönetmen de, senarist de, oyuncu da bu halk olacak. Bu yozlaşmış düzeni değiştireceğiz. Evet bunu biz yapacağız. Çalışırız, yaparız” dedi. Mağusa Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen yoğun katılımlı Mağusa Genişletilmiş İlçe Meclisi toplantısına katılan üyelerin heyecanı görülmeye değerdi. Yeni seçim sistemi hakkında da bilgi alan partililer sık sık alkışlarıyla Erhürman’ın sözünü kesti. “Birlik, mücadele, dayanışma” sloganının atıldığı gecede yeni dönem politikaları arasında öne çıkan üç unsur üzerinde duruldu. Haysiyet, adalet, üretim ve hizmet için çalışacaklarını söyleyen Erhürman, bu sistemin değişmek zorunda olduğunu, bunun gelecek kuşaklara borçları olduğunu, bunu ancak ve ancak CTP’nin örgütlü gücünün ve kadrolarının başarabileceğini belirtti.

KARINCALAR SAHNEYE YENİ ÇIKIYOR
CTP’nin yükseliş trendi içinde olduğunu ancak bu trendin bundan sonra yaşanacaklara dair pek bir şey söylemediğini de belirten Erhürman, “çünkü esas unsur daha sahneye yeni çıkıyor. CTP bütün kadrolarıyla birbirine söz verdi. 1970’ten beri ilmik ilmik ördüğümüz örgütümüz, tabanımız, bu gemiyi yıllardır sırtında taşıyan karıncalarımız şimdi harekete geçiyor. Film şimdi başladı. Filmin sonu mutlu bitecek. Sadece partimiz için değil, Kıbrıs Türk halkının tamamı için iyi bitecek. Bu filmin yönetmeni de, senaristi de, oyuncuları da biz olacağız, halkımız olacak” dedi.

18 AYDA ÜLKEYİ TALAN ETTİLER
Halkın en temel kamu hizmetlerine ulaşma şansının kalmadığını belirten CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “UBP-DP’nin ülkede yarattığı zihniyet her yeri sardı. Kokuşmuşluk ve bu köhne yönetim anlayışı her yeri sardı. CTP’nin türlü ayak oyunlarıyla hükümetten uzaklaştırılmasının ardından, 18 ayda bu ülke geriye döndürülmesi son derece güç olan yaralar aldı” dedi. 18 aylık UBP-DP hükümetinin bu yozlaşmış sistemin şahikası olduğunu kaydeden Erhürman, onların suyunun suyu olanların da onlardan ayrı düşünülemeyeceğini belirtti. “Bu süreçte geçmişte hangi partiye oy vermiş olursa olsun her yurttaşımıza ulaşacağız, her yurttaşımıza dokunacağız ve herkese anlatacağız. Bu yozlaşmış düzen devam etsin diye, hiçbir çalışma yapmadan, büyük bir ciddiyetsizlikle her gün başka bir modeli, bir gün Monako modelini, bir gün Cebelitarık modelini ortaya atan, Kıbrıs Türk halkının itibarını her gün biraz daha zedeleyen sözüm ona milliyetçilerin maskesini düşüreceğiz” diyen Erhürman, bir günden bir güne bu halk dünyaya açılsın, daha kolay ihracat yapsın, kültürünü sanatını dünyaya tanıtsın, çocuklarımız uluslararası spor müsabakalarında yer alabilsin diye kılını kıpırdatmayanların sözde çözüm modelleriyle sadece kafaları karıştırmaya çalıştıklarını, aslında tek dertlerinin kendi çıkarlarının ve bu yozlaşmış sistemin aynen devam etmesi olduğunu belirtti. Sadece kendilerini, ailelerini ve yakın çevrelerini düşünüyorlar, halkımızla birlikte onlara göstereceğiz ki Kıbrıs Türk halkı onlardan ibaret değildir. Bu halk adil ve eşit bir düzen istiyor” dedi.

ÇOK ÇALIŞACAK, HALKIMIZLA BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
Erhürman konuşmasının sonunda her bir CTP’liye büyük görev düştüğünü söyledi ve sarı karıncaların sadece Parti için değil tüm halkımız için gece gündüz çalışmasını istedi. Erhürman sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu isteğim bu gemi yüzsün diye değil. Bu gemi yüzmezse bu halk kıyıya varamayacak diyedir. Bu ülke için, bu halk için ve gelecek için, çocuklarımız, torunlarımız için, nerede doğmuş olursak olalım, kimliğimizi nasıl tanımlarsak tanımlayalım herkesle birlikte bu gemiyi yüzdürmek zorundayız. Yoksa bu halk selamete varamayacak. Siyaseti ne hale soktuklarını görüyorsunuz; o partiden mi girsem bu partiden mi girsem diye tartışıyorlar. Tek dertleri hiçbir şey yapmadan, hiçbir bedel ödemeden, üretmeden sadece kendilerine ve yakın çevrelerine çıkar sağlayarak o koltuklarda oturmak. CTP bu halkın partisidir! Bu ülkede biraz daha demokrasi, biraz daha özgürlük, adalet, haysiyet ve barış için en ağır bedelleri ödemiş insanların partisidir. Bize diyorlar ki ‘siz yapamazsınız. Bu kadar zaman yapamadınız, hepiniz aynısınız’. Yok öyle yağma! Öz eleştiri gereken her yerde hiç yüksünmeden yaptık. Biz üreteceğiz, güçlerimizi birleştireceğiz, adaleti sağlayacak, geleceğimizi onu çalmaya kalkanlardan kurtaracağız, yeni ve adil bir sistemi çok çalışıp kuracağız. Bu halkın öz güvenine saldırarak ‘sizden bir şey olmaz, bu memleketin sahibi benim, siz bana tabisiniz, benim tebaamsınız’ diyenlere asla izin vermeyeceğiz. Özgüvenimizi zedelemeye çalışanları o sandığa gömeceğiz. Yurttaşlar olarak, kendine ve halkına güvenenler olarak mücadele edeceğiz. Biz, Kıbrıslı Türklerin inandıklarında yapabileceğini bilenler ve buna inananlarız. Evet bu dönem çok kritik bir dönemdir. Geleceğin belirleneceği dönemdir. Bunun bilinciyle hareket edeceğiz. Durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, gerekirse uyumayacağız. Karıncalar harekete geçti. Artık durmak yok. Çok çalışırız, halkımızla birlikte yaparız”.