Kendi kısır siyasi çekişmeleri içerisinde aldığı kararlarla halkımızı yok oluşa sürükleyen ve artık ülkeyi yönetemez duruma gelen Ulusal Birlik Partisi her geçen gün Kıbrıs Türk halkına kötülük yapmaya devam etmektedir.

Halkımızın dününü karartan, bugününü ızdıraba çeviren hükümet, halkımızın geleceğini de yok etmekte kararlıdır. İktidarda bulunduğu sürede halkın çıkarına hiçbir politika izlemeyen Ulusal Birlik Partisi çevreyi de hoyratça tahrip eden uygulamalarıyla tarihe geçmektedir.

Ülkenin dört bir yanını çöplüğe dönüştüren, aylardır insanımızı çöplerle iç içe yaşamaya mahkum eden, petrol dolum tesislerini topluma reva gören bu zihniyet şimdi de Karpaz’da doğa koruma alanı içerisinde iş makineleri ile geri dönüşümü mümkün olmayan bir tahribata onay vermektedir. Hükümet, doğa koruma alanı içerisinde cirit atan dozerlere duyarlı kesimlerden gelen tüm uyarılara rağmen kulak tıkamaktadır.

 

Hiçbir yasa ve kural tanımaz Ulusal Birlik Partisi’nin giderayak hemen her yönden toplumun geleceğini dinamitlediği ortadadır. Halkı aldatarak iş başına gelen sonra da transfer ve entrikalarla ayakta durmaya çalışan Ulusla Birlik Partisi ülkemize çok büyük bir kötülük yapmakta, Karpaz’ın turizm ve çevre değerlerinin tedavisiz yaralar almasına neden olmaktadır.

 

CTP her koşulda ekolojik yaklaşımları ve çevrenin korunmasını ön planda tutmaktadır. Hükümetimiz döneminde Karpaz’ın doğal yapısının korunması için birçok adım atılmıştır. Bölgenin ‘‘özel doğa koruma alanı’’ ilan edilerek korunmasını sağlamış ve hatta halen daha geçirilemeyen Karpaz Milli Parkı Yasası’nı hazırlayarak Meclis’e sunmuştur.  

 

Hal böyle iken partimizin, şu an Karpaz’da özel doğa koruma alanı içerisinde doğanın tahrip edilmesine sessiz kalması mümkün olamaz. Bu doğrultuda duyarlı sivil toplum örgütleri tarafından Pazar günü Dipkarpaz’da düzenlenecek eyleme tüm halkımızı davet ederim.

 

Kimsenin Karpaz’a dokunmasına izin vermeyeceğiz!