Kamuya ait arazilerin, ilansız, ihalesiz ve bunlar yanında başka sebeplerle de hukuka aykırı bir biçimde kiralandığına ilişkin haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Konuyla ilgili mahkeme kararları, Başsavcılık görüşleri ve Ombudsman raporları da hükümetin hukuk tanımaz işlemlerini durdurmaya yetmiyor. Bu durum, hukuka aykırılık konusunda rekor üstüne rekor kırılan ve bu yöndeki pervasızlığın herkes tarafından açık biçimde görüldüğü bu dönemde kamuoyunda da ciddi bir umutsuzluğu, giderek belli kesimlerde kanıksama tutumunu gündeme getiriyor. Ülkedeki yozlaşmış sistemin devamı için elinden geleni ardına koymayan zihniyet, kamuoyunun “yapanın yanına kalacağını” kabullenmesini ve bu yozlaşmayı kanıksamasını sağlamak için yoğun bir uğraş veriyor. Oysa yürürlükte bulunan mevzuat çaresiz olmadığımızı ve “yapanın yanına kar kalmaması” için gerekli hukuki enstrümanlara sahip olduğumuzu gösteriyor.
15 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren 20/2016 sayılı Kamu İhale Yasası, “kiralama ve kiraya verme işlemleri”nin de bu Yasa kapsamında olduğunu açık biçimde düzenliyor. Buna karşın yapılan kiraya verme işlemleri ilansız ve ihalesiz yapıldı, bu da yetmedi, mahkeme kararları, Başsavcılık görüşleri ve Ombudsman raporları dikkate alınmayarak Anayasa ve yasalar çiğnendi.
Bu aşamada açık biçimde bilinmesini isteriz ki, ilansız, ihalesiz yapıldığı için veya başka herhangi bir sebeple hukuka aykırı olan tüm kamu arazisi kiraya verme işlemleri iptal edilecektir. Hükümete tavsiyemiz bunları kendi görev süresi içerisinde iptal etmesidir. Çünkü aksi takdirde, ileride iptal sonucunda devletin mahkeme kararıyla tazminat ödemesi söz konusu olursa, ödenen tazminatların hazineye geri dönmesini sağlamak için hukuka aykırı kiralamaları yapanlara, bu kararların altında imzaları olanlara şahsi tazminat (rücu) davası açılacaktır. Unutulmamalıdır ki İyi İdare Yasası’nın 22’nci maddesine göre, “İdare, kendi işlem, ihmal ve eylemlerinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. 2. İdare, zarar görenin zararını giderdikten sonra, kusurlu işlem ya da eylemiyle zararın doğmasına sebebiyet veren kamu personeline, mahkeme tarafından tespit edilen kusur oranında rücu eder.”
Tüm bunlar yaşanırken, hükümetin “kiralama ve kiraya verme işlemleri”ni Kamu İhale Yasası’ndan çıkarma girişiminde bulunmasının kabul edilmesi ise asla mümkün değildir. CTP olarak böyle bir değişikliği hiçbir biçimde kabul etmeyeceğimizi, kamu arazilerinin hukuka ve kamu yararına aykırı biçimde özel kişilere devredilmesine her türlü hukuki yöntemle karşı çıkacağımızı ve “yapanın yanına kalır” anlayışının kanıksanmaması için mücadeleye devam edeceğimizi saygıyla kamuoyuna duyururuz.
Cumhuriyetçi Türk Partisi