CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk, şimdiki Türk liderin süreci sürüklemediğini söyleyerek, “Talat üretirdi, önerirdi, ısrar ederdi, masanın sürükleyici unsuruydu. AB ve BM’yi masaya odaklandırırdı. Anastasiadis de çok hevesli değil ve tutuk davranıyor ama Kıbrıslı Türk lider süreci sürükleyemezse işte böyle 5 yıl kaybedersiniz” dedi. CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk, Kıbrıs TV’de yayınlanan Hasan Hastürer’in sunduğu Gündemdeki Gelişmeler isimli programa katılarak değerlendirmelerde bulundu.
HÜKÜMET İCRAATLARI
CTP’nin hükümet icraatlarının eleştirilmesi üzerine sorulan soruyu yanıtlayan Erk, CTP olarak kadrolarıyla zengin, iletişim kanallarını iyi kullanan bir parti olduklarını söyleyerek, “CTP’yi dövmek halkı dövmektir” dedi. Partiye oy veren-vermeyen herkes için CTP’nin demokrasi kavgasında halkın sığınacağı limanı olduğunu ifade eden Genel Sekreter Kutlay Erk, “Vatandaş CTP’ye kızar, gider UBP’ye oy verir çünkü halkımıza göre CTP hata yapamaz, yapmamalı. Aynı hatayı UBP yaptığında onlar nasıl olsa böyledir der ve onlara kızmaz. İşte aradaki fark budur” dedi.
30 ADET YAKINLAŞMA KAĞIDI TALAT DÖNEMİNDE KAYITLARA GEÇTİ
Kıbrıs sorununda gelinen aşamayı değerlendiren Genel Sekreter Erk, şimdiki Türk liderin süreci sürüklemediğini aksine Rum liderin masadan kalkması için adeta dua ettiğini söyleyerek, “Talat üretirdi, önerirdi, ısrar ederdi, masanın sürükleyici unsuruydu. AB ve BM’yi masaya odaklandırırdı. Tabii ki Anastasiadis de çok hevesli değil ve tutuk davranıyor. Ama Kıbrıslı Türk lider süreci sürükleyemezse işte böyle 5 yıl kaybedersiniz” dedi. Çözüme Rumlardan daha fazla ihtiyacımız olduğunu vurgulayan Erk, dünyadan soyutlanmış olanın Kıbrıslı Türkler olduğunu ve sürükleyici olması gerekenin Türk tarafı olması gerektiğini söyledi. Şimdi yeni bir Kıbrıslı Türk liderin gelmesini beklediklerini kaydeden Erk, “Gelsin ve masada sürükleyici unsur olsun” dedi. Kıbrıs sorunu sürecinde tarihte en büyük ilerlemeyi Talat ve Hristofyas’ın sağladığını söyleyen Erk, BM nezdinde kayıtlara geçmiş 30 adet yakınlaşma kağıdı bulunduğunu hatırlattı. Statükodan beslenenler için çözümsüzlüğün çözüm olduğunu ancak halkın çoğunluğunun bu durumdan ezildiğini vurgulayan Erk, “BM’nin de dediği gibi bu durum ne sürdürülebilir ne de kabul edilebilir” dedi.
PARTİDE DİSİPLİN SORUNU VAR BUNU AŞACAĞIZ
Parti içinde yaşanan sorunların disiplin arızası olduğunu söyleyen Erk, “Organlarda yapılan toplantılarda konuşulanlar dışarıya çıkıyorsa bu normal bir durum değildir. PM’de ya da Meclis Grubu’nda konuşulanlar dışarıya çıkıyorsa bu disiplin değildir. Bunlar arızalarımızdır ve bunları gidermek için çalışıyoruz” dedi. Erken genel seçimlerinde ve son yerel seçimlerde yaşananların bir daha yaşanmaması için gerekli adımların atılacağını vurgulayan Genel Sekreter, son seçimlerde yaşananlar konusundaki araştırmaların tamamlanmak üzere olduğunu belirtti.
ABBAS SINAY’IN İSTİFASI
İzleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, CTP Girne milletvekili Abbas Sınay’ın istifası ile ilgili sorulan soru üzerine Sınay’ın henüz geri adım atmadığını ancak bunun için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Kesin sonucun Meclis açıldığında ortaya çıkacağını vurgulayan Erk, “Parti içerisinde liste başı seçilen bir milletvekili olarak parti içerisinde yeterince dikkate alınmadığı ile ilgili kırgınlıkları var. Burada partimizin ihmal ve kusuru var. Umarım Sınay’ı vazgeçireceğiz ve Meclis açıldığında kendisini CTP’nin sıralarında göreceğiz” dedi.
CTP KIBLESİNİ ŞAŞIRMAZ!
Yayına bağlanan biz izleyicinin sorusu üzerine CTP’nin kimyasını değiştirmek için eskiden beri birilerinin çalıştığını söyleyen Genel Sekreter Kutlay Erk şöyle devam etti:
“CTP kendi içindeki tartışmalarla kendi kıblesini şaşırmadan camisini yeniden kurabiliyor. Biz özgürlükçü sosyalist bir partiyiz ancak tabii ki çağın getirdiği üretim ilişkilerini de değerlendiriyoruz. Bu liberal çizgiye kaydığımız anlamına gelmemeli. Değişen üretim ilişkileri içinde kendi özümüzü kaybetmeden kendi politikalarımızı saptıyoruz. Tutucu bir sosyalist parti değiliz. İlerici ve değişmeciyiz. Bağnaz değiliz. Marks’ın 1840’larındaki Kapital’inde kalırsanız bu doğru olmaz. Marks bugün yaşasaydı Kapital’i farklı yazardı. Gelişen teknoloji ile birlikte kendi kıblemizden sapmadan siyaset üretiyoruz” dedi.
BG KONSEPTİNE YAPILAN ELEŞTİRİLER HAKSIZLIK
CTP’nin işçi ve emekçinin partisi olduğunu söyleyen Erk, BG konseptine yöneltilen eleştirilerin de haksızlık olduğunu ve o dönem Birleşik Güçler’den aday gösterilen çoğu kişinin sendikacılar olduğunu hatırlattı. “Bu yüzden BG’nin liberal kanat olarak yorumlanmasını kabul etmiyorum” diyen Erk, izleyicinin yayına bağlanarak şu anda MYK’da tek bir işçi temsilcisinin bulunmadığı yönündeki eleştirisine ise şu şekilde yanıt verdi:
“Bu yanlış bir bilgi. Şuanda MYK’da Dev-İş’in başkanlığını yapmış olan Ali Gulle, uzun yıllar Türk-Sen’in genel sekreterliğini yapmış olan Niyazi Düzgün ve Dev-İş’in yönetim kurullarında görev yapmış Şenay Ekingen arkadaşımız var. ‘MYK’da bir tane bile emekçi yok’ demek büyük bir haksızlık olur.”
TÜZÜK TARTIŞMALARI SÜRÜYOR
12 Ekim’de tüzük kurultayına gitmeye hazırlanan CTP’nin yeni tüzüğünde yer alan değişikliklerle ilgili bilgi veren Genel Sekreter Kutlay Erk, görev süresi sınırlandırılması konusunda sadece milletvekili konusuna dikkat çekildiğini belirterek bu değişiklik maddesinin seçilmiş tüm görevler için geçerli olduğunu vurguladı. Bunun dışında tüzükte partinin yapısal değişiklini de önerdiklerini belirten Erk, şuanda partiyi genel başkan, genel sekreter ve 9 MYK üyesinin yönettiğini söyledi ve bu sayının artırılabileceğini de tartıştıklarını vurguladı. Genel başkan ve genel sekreter yardımcılıklarının da yeni tüzükte tartışıldığını ifade eden Erk, gölge kabine konusunun da gündemde olduğunu belirtti. Erk, PM’nin aldığı karar doğrultusunda hazırlıklar tamamlanabilirse 12 Ekim’de tüzük değişikliği için kurultayın gerçekleşeceğini söyledi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmaları hakkında da bilgi veren Genel Sekreter Kutlay Erk, örgütlerle görüşmelerin henüz tamamlanmadığını kamuoyu yoklamasının da sürdüğünü henüz herhangi bir araştırma sonucu olmadığını vurguladı. “Kendi içimizde ve arazide eğilimi saptamak için sıkı bir çalışma yapıyoruz” diyen Erk, çalışmaları tamamlayıp MYK olarak PM’nin önüne gideceklerini ve bir önceki toplantıda alınan karar doğrultusunda niteliksel ve niceliksel tespit yapıp yeniden PM’yi toplayacaklarını söyledi. Erk sözlerini şöyle tamamladı:
“Örgütler içerisinde niteliksel toplantıları bugün tamamlıyorum. Niteliksel veri tabanı ortaya çıkacak. Niceliksel veri tabanı da, kamuoyu ve delege üzerinde sayısal veri de sağlayacak. Şuan bir eğilim var ama herhangi bir isim üzerinde uzlaşılmış değil. PM bir sonraki toplantıda bu işi bitirebilir. Karar organı PM’dir, PM ne derse odur.”