CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, CTP’nin külliye gibi, Yedikonuk’a petrol dolum tesisi gibi teşebbüslere kesinlikle karşı olduğunu kaydetti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Yedikonuk’a petrol dolum tesisi yapılmasının kesinlikle doğru olmadığını kaydederek “Yedikonuk bölgesinde böyle bir tesisin yapılmasına çok net olarak karşıyız ve CTP iktidarında, değerli milletvekilimizin de söylediği gibi, bunu  kesinlikle ortadan kaldıracağız. Yatırımcının öncelikle bunu bilmesi lâzım. CTP buna izin vermeyecek, CTP geldiğinde gerekli olan izin iptal edilecektir” dedi.

CTP-BG Genel Sekreteri bugün BRT Haber Kanalı’nda yayınlanan Sabah Haber programında Osman Kurt’un sorularını yanıtladı.

Öncelikle CTP-BG’nin muhalefet şekline yöneltilen bazı eleştiriler ve bu bağlamda, CTP-BG Lefkoşa İlçe Başkanı’nın bu görevini iade etmesi ile ilgili konulara açıklık getiren Akansoy, CTP’nin tribünlere oynayan bir parti olmadığını vurguladı. Bu nedenle de agresif siyaset değil yapıcı siyaset yapma durumunda olduğuna işaret eden Akansoy, “CTP yapıcı siyaset yapacak, sorumlu siyaset yapacak, mecliste çalışacak, görüş ve öneriler ortaya koyacak, alternatif üretecek ve siyaseti bu şekilde yeni bir yaklaşım ve yeni bir siyasi üslupla ortaya koyacak. Bu bir ayrım noktası doğrudur. Bu ayrım noktası geçmişteki siyaset yapma biçimlerinden de farklıdır. Buna da katılıyorum ama bunun etkin muhalefet olmadığını söylemek, doğru değildir” diye konuştu.

Ülkede siyaseti değiştirmenin zamanı geldiğini de vurgulayan Akansoy, “CTP’nin  daha nitelikli daha kaliteli bir siyaset yapması aynı zamanda toplumdaki diğer siyasi aktörleri de etkileyecek bir unsurdur. Biz bu anlamdaki çizgimizi, bu çerçevede ortaya koyduk” dedi.

Akansoy, CTP olarak temel noktalarda Parti Meclisi’nin (PM) aldığı kararlar çerçevesinde hareket ettiklerini de ifade ederek hiçbir şekilde PM’nin aşılarak farklı görüş ya da bireysel bakış açılarının ortaya konmadığını vurguladı. Akansoy, Lefkoşa İlçe Başkanlığı görevinden istifa eden Ali Seylani’nin halen  PM üyesi olduğuna da işaret ederek, “Şu anda yaptığımız siyasetin tonuna yönelik bir eleştirisi vardır. Dolaysıyla bunu saygıyla karşılayıp yolumuza devam edeceğiz. Elbette kendisi bazı noktalarda aşırı hassasiyet göstermiş olabilir. Bunu da saygıyla karşılıyorum, normal karşılıyorum, ciddi bir sorun olarak da değerlendirmiyorum. Yine birlikteyiz, yine hep birlikte yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

PARTİ TÜZÜĞÜ TÜMDEN DEĞİŞECEK

Partideki tüzük ve iktidar programı çalışmalarıyla da ilgili bilgi veren Akansoy, 5 Haziran’da yapılan kurultay’da alınan karar doğrultusunda PM ve MYK’nın çalışmalarına başladığını halen, gerek hükümet programı çerçevesindeki süreç, gerekse tüzük kurultayı için tüzük çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü kaydetti.  “Gerçekten siyasi ihtiyaçlara cevap verebilecek, olabildiğince çağdaş, olabildiğince demokratik, toplumun her alanında siyaset üretebilecek bir tüzük için çalışıyoruz” diye konuşan Genel Sekreter, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tüzüğümüz bizim daha fazla geçmiş dönemin çeşitli düzenlemeleriyle bugüne geldi. Dolaysıyla bugünkü büyük CTP hedefine, iktidar olacak olan bir partinin beklentilerine karşılık gelebilecek bir yapıyı öngörmemektedir. Biz, siyasi genişliğe uygun bir kurumsal yapı öngörmekteyiz. Nasıl bir kurumsal yapı olması lazım ki CTP hayatın her alanında siyaset üretebilsin? Ekonomisinden petrol dolum tesisine kadar su yasasından özeleştirime yasasına kadar daha dinamik daha üretken ve daha yatay,  insanların inisiyatif alabildiği, ilçelerin inisiyatif alabildiği, üretebildiği, her alanda ciddi bir dinamizmin yakalanacağı bir süreçtir şu anda üzerinde çalıştığımız dolaysıyla Palyatif tedbirler değil, bazı idari düzenlemeler değil, olduğu gibi tüzüğümüzü biz baştan sona dinamik bir yapı için değiştirmek üzere çalışmaktayız. Böyle bir yol haritası çizdik ve bu yol haritası adım adım ilerlemektedir. Diğer yandan hükümet programımızla da ilgili süreç devam etmektedir”.

Ocak ayında iktidar programı için yapılan çalıştayla ilgili taslak sonucun da çıktığını anlatan asım Akansoy, bu çalışmada  ekonomiden tarıma, çalışma hayatından AB’ye, toplumsal  cinsiyet konularından hukuka her alanda bu tolumda yapılması  gerekenler ve CTP iktidarında hangi öncelik sırasına göre  neyin yapılacağının saptanacağını  kaydetti. Akansoy özetle şöyle konuştu:

 “Dolaysıyla ödevimizi iyi yapacağız, çalışmamamızı tam olarak kurguladıktan sonra gerek sivil toplum örgütleriyle,  gerekse toplumla paylaşacağız. Ama dediğim gibi CTP hazırlığını çok iyi yapmaktadır, öngörülen tarih yaz başıdır… Beklenen, etkin CTP, bu olacak. Etkin CTP,  daha agresif CTP olmayacak. Etkin CTP, hayatın her alanına dair üreten bir CTP olacak.  Daha üretken CTP olacak, daha çok konuşan, daha çok tartışan, gündemi  belirleyen CTP olacak. Dolaysıyla CTP’nin siyasi farkı da bu niteliği bu kalitesi olacak, bu da diğer siyasi aktörlere de örnek teşkil edecektir.

GELECEĞİMİZLE OYNAYAN YATIRIMLAR İZİN VERMEYECEĞİZ

Programda son zamanların tartışılan konularından biri olan Yedikonuk’a petrol dolum tesisi yapılması konusu da tartışıldı. Geçtiğimiz gün Meclis toplantısında konuşan CTP milletvekili Sonay Adem’in söz konusu tesis için ‘yapılsa da biz iktidara geldiğimizde yıkarız’ ifadesi de bu bağlamda ele alındı.

Toplumsal bir konsensüs yaratmadan, toplumun hassasiyetleri göz önüne alınmadan yapılan bu tür yatırımların toplumda yaratacağı sosyal huzursuzluğun, ekonomik getiriden daha önemli olduğunu vurgulayan CTP-BG Genel Sekreteri, CTP’nin yatırıma karşı olan bir parti olmamakla birlikte ‘kısa günün kârı diye çevre tahribatını yaratacak ülkede sosyal huzursuzluğu üst düzeye çıkaracak’ yatırımlara açık olmalarının söz konusu olamayacağını kaydetti. Akansoy şöyle konuştu:

“Halkımız şunu çok iyi bilmesi lâzım CTP bir Sivil toplum örgütü değildir, CTP bir sendika da değildir, CTP bir siyasi partidir. Ana muhalefet partisidir. CTP iktidarında, bugün yapılan tahribatların önüne geçilecektir. Sadece petrol dolum tesisi için bunu söylemiyorum, diğer alanlar için de net bir şekilde söylüyorum…Bugün Yedikonuk bölgesinde böyle bir tesisin yapılmasına çok net olarak karşıyız ve CTP iktidarında, değerli milletvekilimizin de söylediği gibi, bunu kesinlikle ortadan kaldıracağız. Yatırımcının öncelikle bunu bilmesi lazım.  CTP buna izin vermeyecek, CTP geldiğinde gerekli olan izin iptal edilecektir. Artık bundan sonra  bizim geleceğimizle oynayan yatırımlara izin vermeyeceğiz”.

KÜLLİYE YAPIMI YANLIŞ VE GEREKSİZ

Partisinin, hükümetin yaptırmakta ısrarlı olduğu külliye ile ilgili görüşlerini de programda bir kez daha dile getiren Akansoy, ülkenin modern, çağdaş Avrupa standartlarında eğitime ihtiyacı olduğunu kaydederek, “Şu anda külliye ihtiyacı tamamen ideolojik bir konudur. Tamamen bir sosyal mühendislik projesidir. Yani bu külliye olayına yaklaşırken bir ihtiyacın sonucu olarak değerlendirmek mümkün değildir” diye  konuştu. Bu ndenle bu tir bir girişime destek vermelerinin asla mümkün olamayacağını ifade eden Akansoy, külliyeyi “yenlış ve gereksiz” diye tanımladı. Akansoy CTP’nin külliyeye yaklaşımına yönelik şu görüşleri ortaya koydu:

“Burada, din merkezli  bir eğitim yapılması söz konusudur. CTP iktidarı bu tür unsurları kendi ülkesinde barındırmamak için elinden her türlü adımı atacaktır. Biz ülkemizde modern çağdaş Avrupalı eğitim için elinden geleni yapacak. Zaten eğitimde ciddi sorun varken hükümetin durup da eğitimi geliştirmek yerine külliyeyle ilgileniyor olması içler acısı durumdur.”

Akansoy meslek lisesi bağlamında ilahiyat bölümü açılması ile ilgili olarak ise, halen yapılan uygulamanın ihtiyaç karşılığı olmadığını kaydederek, şu anda yapılan uygulamanın geçersiz olduğunu ve geri alınması gerektiğini söyledi. Akansoy şöyle konuştu: “Bu ülkedeki imam ihtiyacı nasıl karşılanabilir. Böyle bir ihtiyaç var, toplum Müslüman, dolaysıyla günün sonunda bu ihtiyaçlara cevap vermek de bir zorunluluktur. Bunu yok sayamazsınız ama bunun nasıl giderileceği çok önemli bir konudur. Bunu eğitim sistemi içerisine entegre ederek mi yoksa farklı metotlar geliştirmek, imamların orada eğitilmesi için Türkiye’den yardım talep etmek, kontenjan geliştirmek mi doğrudur? Bunu çok iyi değerlendirmek lazım. aslında mesele şudur. Hükümet olan güvensizlik o kadar üst boyuttadır ki iyi niyetli düşünce olsa bile, ki değil, tüm girişimler artık kuşkuyla karşılanıyor.

Bu ciddi kontrol altına alınacak bir konudur.  Somut ihtiyacın tespiti ve karşılanması üzerine kurulu bir yaklaşım çerçevesinde olabilir. Yoksa farklı alanlara nüfuz edecek bir yaklaşım orada din merkezli eğitimle öğrenci yetiştirip sosyal doku değiştirilmesine şiddetle karşıyız.”

DEVLETİN SİSTEMİ BATIRIP VATANDAŞTAN PARA İSTEMESİ SÖMÜRÜDÜR

Bir başka tartışmalı konu olan devletin sağlık hizmetlerinden ücret talebiyle ilgili olarak ise Akansoy partisinin bu uygulamaya karşı olduğunu ve komitede ret oyu kullandığını söyledi.  CTP’nin iktidar döneminde uyguladığı ciddi projeler olduğunu ve hedefin genel sağlık sigortasına yönelik ilerleme olduğunu anlatan Akansoy, 5 aşamalı bu projeyle ilgili bu dönemde adım atılmadığını ifade etti. “Hastaların devlet hastanelerinde mali ilişkiye sokulması asla doğru değil” diye konuşan CTP-BG Genel sekreteri, CTP’nin de kendi iktidarı döneminde sağlıkta para aldığı yönündeki eleştirilere ise, “Fonda biriken paralarla CTP Mağusa hastane yaptı. Orada bağış alınması söz konusuydu, ücretlendirme söz konusu değildi. Ama burada talep var, şema var, özel sektöre uygulaması gibi insanlardan para alınıyor. Sosyal devlet böyle asla olamaz.  Devletin sistemi batırıp vatandaştan para istemesi sömürüdür” dedi.

BELEDİYELERİN DURUMU

Belediyelerin, özellikle de Lefkoşa Belediyesi’nin durumunun da gündeme gelmesiyle, CTP-BG Genel sekreteri, CTP’nin belediyecilikte marka olduğunu, CTP belediyelerinde istikrarlı, sürekli vatandaş odaklı çağdaş belediyecilik hizmeti verildiğinin altını çizdi. Ancak iki belediyede, Lefkoşa ve Lefke belediyelerinde çok büyük sıkıntılar olduğuna işaret eden Akansoy, Lefke uzak ve küçük oranda diye pek gündemde olmamakla birlikte sorunun büyük olduğunu, Lefkoşa Belediyesinin ise kontrolsüz yönetim nedeniyle bugün gelinen noktada olduğunu vurguladı.  Lefkoşa Belediyesi’nde oluşan borç yükünün bundan sonraki belediye başkanlarını da etkileyeceğinin altını çizen Akansoy, “Belediye gelecek görev süresiyle de ilgili tüm alacaklarını devletten tahsil etti, özel bankalara da borçlu. Sürdürülemeyen bir yapıyla karşı karşıya, bu ciddi sorun, UBP’nin topluma karşı büyük bir ayıbıdır” diye konuştu.  

ÖZELLEŞTİRME,

Özelleştirme konusunun da gündeme geldiği programda Akansoy, şu anda komitede tartışılmakta olan özelleştirme yasasına partisinin tamamen karşı olduğunu söyledi. Bu konudaki politikalarımız da siyasi tezlerimiz de nettir” diyen CTP-BG Genel sekreteri, doğal tekel diye adlandırılan elektrik, telefon, ulaşım gibi stratejik sektörlerin, halkın istikrarlı ucuz ve kaliteli hizmet alabilmesi adına devlet kontrolünde olması gerektiğini vurguladı. Akansoy, “Bu nedenle  özerkleştirme bir metottur. Özerkleştirmeye gidilebilir diyoruz. Stratejik sektörler tanımlanıp mutlaka bu yasada yer almalı ve onların özerkleştirileceği ifade edilmeli” dedi.

SİYASİ İRADEYE SAHİP ÇIKMAK KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜYLE OLUR

Programın sonunda ülkenin en hassas konusu olarak nitelendirilen Kıbrıs sorununun geldiği durum tartışıldı. Halkta da artık bıkkınlık olduğuna işaret eden Akansoy, “Ancak, Kıbrıs Türk bir dünyalı olarak yol almalı, bunun için de kendi dar dünyamızda sorunlara boğulup çözüm aramak yerine dünyalı olarak devam etmeliyiz. Onun için CTP Kıbrıs sorununa çok önem veriyor. Onun için siyasi iradeye sahip çıkmak, dünyaya bağlanmak görüşü ancak Kıbrıs sorununun çözümüyle mümkün olur, başka türlüsü,  bizi maceraya sürükleyecek yöntemlerle mümkün olur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun görevi devraldığında takip edeceği yolla ilgili verdiği sözün bugün çok dışında olduğunu anlatan Akansoy, Rum lider Hristofias’ın da katı bir tutm içinde olduğunu, ancak Kıbrıs Türk tarafının yapıcı öneri yapmadığını ve bunun yerine her başlık için çok yoğun ve anlaşılmaz önerilerle iş yapar gibi hareket ettiğini vurguladı.

Partisinin her düzeyde gerek yabancı diplomatlarla görüşüp gerekse tutanakları okuyarak sürekli olarak Kıbrıs konusunu değerlendirdiğini, Partide Kıbrıs Sorunu Masası bulunduğunu anlatan Akansoy, “Manzara odur ki gidişat gidişat değil. Suçlanacak tarafın kim olacağı çok net görünüyor.

Kıbrıs Türk tarafının ayrıntıda boğulması, hamle yaparmış gibi yapıp hiç hamle yapmaması bizi ciddi zora soktu. Çapraz oy önerisi güneyden gelse de Kıbrıs Türk toplumu lehineydi, dönüşümlü başkanlık da. İki net somut öneri karşımızdayken bunu ayrıntıda boğup çıkmaza sokmakla yol alınamayacağı görünüyor. Toprak konusundaki yaklaşım da aynı.” diye

 

 

 

CTP Basın Bürosu