Erhürman Dikmen’de üyelerle buluştu: Geleceği birlikte kuracağız!

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, üyelerle buluşmak için ilçelerde toplantılar başlattı. Girne İlçesi’nin organizasyonuyla ilki dün akşam Dikmen’de gerçekleştirilen toplantıda Kıbrıs Sorunu’nda yaşanan gelişmeler, hükümetin icraatları ve CTP’nin politikaları konuşuldu. Salonu dolduran katılımcılar akıllarındaki soruları sorma ve gelişmelerle ilgili düşüncelerini paylaşma fırsatı buldu. Dikmen Ocak Örgütü Başkanı Süleyman Aktuna, Girne İlçe Başkanı Mehmet Kale Kişi ve Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi’nin de üyelere hitap ettiği toplantıda parti içi gelişmeler de dahil olmak üzere birçok konu değerlendirildi.

ERHÜRMAN: ÇÖZÜM İHTİMALİ KAPININ ARKASINDA, KONUŞMALIYIZ…
Konuşmasının ilk kısmını Kıbrıs Sorunu ve Cenevre görüşmelerine ayıran Genel Başkan Tufan Erhürman, son derece önemli gelişmeler yaşandığını, Rum lider Anastasiadis’in siyasi eşitlik konusundaki düzenlemelerin masada kabul edilmesi konusunda hala ayak sürüdüğünü kaydetti. CTP olarak dönüşümlü başkanlığın dörde iki olması gerektiğini çok önceden beri söylediklerini belirten Erhürman, “Dörde iki dönüşümlü başkanlık yeterli mi? Hayır. Eşit olabilmemiz için federal devletin her kurumunda Kıbrıslı Türklerin olması gerekiyor. Bazılarında eşit olacağız, bazılarında Kıbrıslı Rumlar daha fazla olabilir ama daha fazla oldukları yerlerde de Kıbrıslı Türklerin olumlu oyu olmadığı sürece hiçbir karar alınamamalı” dedi. Çözüm ihtimalinin artık kapının arkasında olduğuna değinen Erhürman, “Her şeyi açık açık konuşmamız, Kıbrıslı Rum muhataplarımıza her şeyi açık açık söylememiz lazım ki bulacağımız çözüm hepimizi kucaklasın, bu ülkede yaşayan herkese kazandırsın” dedi.

HARİTA VE GARANTİLER KONUSU
Liderlerin Cenevre’de BM Genel Sekreteri’ne iki ayrı harita verdiğini ve bunların kasaya kilitlendiğini hatırlatan Erhürman, “Bizim tarafın verdiği harita yüzde 29,2’lik bir haritadır ve ilk verilen harita olduğu için Türk tarafının en çok çıkarına olan sınırların içindeki haritadır. Rum tarafının verdiği de yüzde 28,2’lik bir haritadır ki bu da Rum tarafının en çok çıkarına olan haritadır. Bunda şaşılacak bir durum yok çünkü açılış pozisyonu denilen bir şey var. Annan Planı’nda Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’ne kalan toprak yüzde 28,7’ydi… Verilen haritalar üzerinden pazarlık yapılacak” dedi. Güvenlik ve garantiler konusuna da değinen Erhürman, tek tek kişilerin kendilerini güvende hissetmek için garantöre ihtiyaç duymadığını söyleyebileceğini ancak yapılan anketlerin hepsinde Kıbrıs Türk halkının önemli bir çoğunluğunun ‘garantiler olmazsa kendimizi güvende hissedemeyiz’ dediğini belirtti. Rumların ise garantiler olursa kendilerini güvende hissetmeyeceklerini söylediğini hatırlatan Erhürman, “Biz de diyoruz ki öyle bir garantiler modeli bulacağız ki Kıbrıslı Türkler de kendini güvende hissedecek, Kıbrıslı Rumlar da. Biz onların güvenlik ihtiyacını görmezden gelmeyeceğiz, onlar da bizim” dedi.

BU İŞ BU DEFA BİTSİN DİYE ÇALIŞIYORUZ!
26 Ocak’ta Akıncı ile Anastasiadis’in bir araya gelerek bir sonraki uluslararası konferansın programını yapacaklarını belirten Erhürman, CTP olarak bütün mücadelelerinin ve çabalarının bu işin bu defa kapsamlı çözümle bitmesi yönünde olduğunu kaydetti. Erhrüman şöyle konuştu:
“Kurultayımızı yapalı henüz üç ay olmamasına rağmen bu kadar kısa sürede Türkiye’de başbakanla, başbakan yardımcısıyla, dışişleri bakanıyla, ana muhalefet lideriyle görüştük. Cenevre’ye gittik, bir hafta orada kaldık. Hem Cenevre’de hem burada AKEL ve DİSİ ile defalarca görüştük. Bu dönemde kapsamlı çözüme ulaşılması için CTP karıncalar gibi çalışacak. Bizim derdimiz bir an evvel çözüme ulaşmaktır. Bunun için de bu temaslara artırarak devam edeceğiz. Şubat sonunda kapsamlı çözümün politik çerçevesine ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız. Peki Şubat sonunda bizim arzu etmediğimiz bir şey ortaya çıkarsa CTP ne yapacak? Biz CTP olarak 1970’ten beri ne yapıyorsak onu yapmaya, federal çözüm için çalışmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz.”

GELİRİ BÜYÜTÜP ADİL PAYLAŞIM SAĞLAYACAĞIZ
Yeni CTP’nin 1970’ten beri var olan ilkeleri 2017’nin koşullarına uyarlayarak çalışacağını aktaran Erhürman, eğitimden sağlığa, ekonomiden turizme, yükseköğretime, tarıma, sanayiye kadar her konuda yapacak çok işleri olduğunu vurguladı. UBP ve DP’nin yaptıklarını yapmayacaklarını, yapmadıklarını yapacaklarını söyleyen Erhürman, “Bunlar turizm yapıyoruz diyorlar, turizmi planlamıyorlar, yatırımları orta vadeli dahi düşünemeyip, günü kurtarmaya uğraşıyorlar, ülkenin kaynaklarını, potansiyelini har vurup harman savuruyorlar. Sürdürülebilir turizm değil, sözde turizm yapıyorlar. Biz CTP olarak turizmden elde edilecek olan gelirden herkesin yararlanmasını istiyoruz. Bu ülkeye gelen turistten sadece otel sahibi değil, işçi, köylü, hayvancı, çiftçi, sanayici, taksici, lokantacı, kahveci de para kazansın istiyoruz. Bunun için çalışıyor, bunun için projeler, planlar üretiyoruz. Turizmden elde edilen gelirin büyütülüp adil paylaştırılmasını istiyoruz. Bu ülkenin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla bilinen, gece kulüpleri ve kumarhaneler ülkesi olarak değil, köy turizmi, eko turizm ülkesi, eğitim, tarih, kültür sanat ülkesi, insanlarının tüketici değil üretici olduğu bir ülke olarak anılmasını istiyoruz” dedi.

ÜRETMEZSEK YOK OLACAĞIZ
Ülkenin her tarafını üniversite doldurduklarını kaydeden Erhürman sözlerine şöyle devam etti:
“Her yerde mantar gibi üniversite açılıyor. Eğitimin kalitesine zerre önem verilmiyor. Bunun yapılmasına izin vermeyeceğiz. Evet bu ülke üniversiteler ülkesi olacak ama ikinci-üçüncü sınıf üniversiteler ülkesi değil, kaliteli, bilim üreten, birinci sınıf üniversiteler ülkesi olacak. Bu memlekette biz hala hellim sorunu yaşıyoruz. Hellim bizim ürünümüz ama bizi öyle bir yere götürüyorlar ki bir süre sonra paketlerin üzerine hellim yazamayacağız. Ne yazacağız? Kıbrıs Türk Peyniri yazmak zorunda kalacağız. Çünkü standartlara göre küçükbaş hayvan sütünün belli bir oranda hellimde yer alması gerekiyor. Oysa biz ne yapıyoruz? Küçükbaş hayvan sütünü nasıl artıracağımızı planlamıyoruz. Biz bu ülkede narenciye üretiyoruz ama satamıyoruz. Bu ülke zeytin cenneti ama zeytinyağımızı arzu ettiğimiz standartlara çıkaramıyoruz. Büyük otellerde çalışan kaç Kıbrıslı Türk var diye soruyoruz, birkaçı hariç hiçbir otelde yüzde 20-30’u geçmiyor. Gençlerimizi bu alanda çalışabilecek şekilde yetiştirmiyoruz. Bütün gençlerimiz avukat, doktor, mühendis olacak. Peki, ne iş yapacak? Eğitimi planlamıyorlar. Kurultayda ‘haysiyet, adalet, üretim ve hizmet’ dedik. Bu ülkede üretmezsek yok olacağız. CTP bu ülkede üretimi ve var olmayı destekleyecek, teşvik edecek ve sağlayacak yegâne partidir. Bilmek zorundayız ki kapsamlı çözüme ulaşsak da ulaşmasak da bizim turizmde, eğitimde, sağlıkta, tarımda yapmamız gereken şeyler var ve bu yük bizim omuzlarımızdadır. Ya biz yaparız ya hiç kimse yapmaz! Bunlar olsun diye gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz, çalışacağız.”

CTP GELECEĞE BAKMAYA DEVAM EDECEK
CTP olarak kuruldukları ilk günden beri hep geleceğe bakarak yürüdüklerini vurgulayan Genel Başkan Tufan Erhürman sözlerini şöyle tamamladı:
“Elbet aramızda zaman zaman siyaseti farklı algılamaya başlayan arkadaşlarımız oldu ama genel olarak CTP hep önüne baktı, hep geleceği tasarladı. Partimizin içinde birtakım sıkıntılar var. Bu sıkıntıların bir kısmı geçmişten gelen birtakım çatışmalardan kaynaklanıyor. Hepinize söz veririm ki bugün CTP’yi yönetmek üzere bayrağı devralmış ve bir süre sonra bu bayrağı seve seve devredecek olan bizler; ben de, Sayın Genel Sekreter de, diğer MYK üyeleri de, Parti Meclisi üyeleri de, hepimiz tek bir noktaya bakacağız. Sadece önümüze, sadece geleceğe bakacağız. Nasıl yapıp da çocuklarımıza insan onuruna yaraşır bir hayat sürecekleri, üretecekleri, mutlu olacakları bir ülke bırakabiliriz, bunun politikasını ortaya koyacağız ve bir dakika için bile dönüp arkamıza bakmayacağız. Aramızdan ayrılan arkadaşlarımız oldu. Kırılan arkadaşlarımız oldu. Ne benim ne de partiyi yöneten diğer arkadaşlarımızın ağzından tek bir kırıcı laf çıktı. Ama kimse, bu arkadaşlarımızın gidişine üzüldük, artlarından tek kırıcı laf söylemedik diye önümüze bakma hedefimizden vazgeçip partiyi kargaşa içinde tutacağımızı zannetmesin. Kim ne konuşursa konuşsun, biz önümüze bakacağız ve geleceği güzel kurmak için gecemizi gündüzümüze katıp çalışmaya devam edeceğiz” dedi.