CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yüzde 70’e yakını boş kalan üniversite kontenjanları ve borç batağında olan esnafın içler acısı hali programın ana konuları oldu.

Ülkemizde var olan sıkıntıların umutsuzluğa neden olduğunu söyleyen Akansoy, UBP Kurultayı çerçevesinde siyasetin yerlerde süründüğünü ve ekonomik krizin hat safhaya ulaştığını vurguladı. Kıbrıs sorunu gibi temel bir sorunun da askıda olmasının umutsuzluk yarattığını belirten Akansoy, “Bunları aşmak için el birliği ile çalışmak gerekiyor. Kritik bir dönemden geçiriyoruz. Bu dönemde önemli olan Kıbrıs Türk insanının kendi iradesi ile kendi kapasitesi ile kendi geleceğini kurmasıdır” dedi. Birbirimizi uyararak, eleştirerek, sıkıntımızı ortaya koyarak kendi insanımızı gözeterek hareket etmenin asli sorumluluğumuz olduğunu söyleyen Akansoy, “Ne olursa olsun güne umutla başlamak gerek. Kendimize güvenmemiz gerekiyor. Hem burada hem de dünyanın dört bir tarafından çok yetenekli insanlarımız var” dedi.

 

SOSYAL YAPI GİDEREK DEĞİŞİME UĞRUYOR

Sosyal yapıda ciddi sıkıntılar olduğunu kaydeden Akansoy, “Günlük yaşantımız giderek değişime uğruyor. Sineklerle uğraşacağımıza bataklığa bakmalıyız. Suç oranlarını artıran temel kaynak nedir buna bakmak gerekiyor” dedi. Ekonomik ve sosyal krizlerin nedeni olan suç artışlarının önüne geçmek için göreve yeni başlayan Polis Müdürü Ahmet Zaim’in çok önemli projeleri olduğundan bahseden Akansoy, ülkemizde büyük bir kaos yaşandığını, yanlışla doğrunun birbirine girdiğini savundu. Sosyal hizmetlerin yeniden yapılanması gerektiğine dikkat çeken Akansoy, Kıbrıs Türk insanına daha uygun bir güvenlik sisteminin tesis edilmesi gerektiğinin şart olduğunu söyledi. Akansoy, “Ülkede bir otorite boşluğu var.  Ekonomi konularında TC Büyükelçisi açıklama yapıyor oysa bunları Ekonomi Bakanı’nın açıklaması gerekir. Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanlığı’nın açıklama yapması gerekirken biz doğruları öğrenmek için Downer’ın açıklamamalarına bakıyoruz” dedi.

 

BAŞBAKAN FATURALARI KAMUOYUYLA PAYLAŞMALI

UBP’nin hükümet öncesi iddiaları ile bugün ortaya koyduğu program arasında uçurumlar olduğunu belirten Akansoy, “UBP’li yetkililer bugün başka yarın başka konuşuyor. Siyasetçi için hesap vereceği ana unsur seçmenidir, halkıdır. Bir Başbakan düşünün ki vatandaşına önce söz veriyor ertesi gün Ankara’ya gidiyor ve döndüğünde sözünden vazgeçtiğini duyuruyor. Kıbrıs Türk halkının artık buna tahammülü kalmamıştır. UBP, halkı siyasetin öznesi yapmak yerine başka odakların peşinden koşuyor. UBP siyaseti halktan kopardı. Halkı yok sayıyor. Siyasi bunalımın kaynağı budur. Elçi’nin ve Atalay’ın, ‘İstikrar için şuan ki hükümeti desteklemek gerekir’ şeklindeki açıklamaları da demokrasiye büyük zarar veriyor” dedi.

 

 

ÖZGÜRGÜN ALMAN BAKANI ÖRNEK ALSIN

Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün 11 adet trafik cezasını sildirmek için bakanlıktan kağıt göndermesini de eleştiren Akansoy, bu tarz konulara daha duyarlı olunması için sivil toplum örgütlerine çağrıda bulundu. Almanya Ulaştırma Bakanı’nın sadece bir kez hız cezası yediği için görevinden istifa ettiğini hatırlatan Akansoy sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sosyal anlamda bir yıpranmışlıkla karşı karşıyayız. Bizi birbirimize düşüren budur. Başbakan iftar yemeklerini kendim verdim dedi ama ona baskı yapacak sivil toplum ‘faturaları göster’ demedi. Bakan cezalarını sildirdi ama sivil toplum ‘nedir senin yaptığın, istifa et’ demedi. Aslında vatandaş artık bıktı usandı. Şuan ki hükümetin icraatlarını sahiplenecek durumu yoktur vatandaşın.”

 

ÜNİVERSİTELER YİNE BOŞ KALDI

Devletin ana gelir kaynaklarından olan eğitim konusunda yaşanan olumsuzluklara da değinen Akansoy, üniversitelerin daha da yaygınlaşması için çalışmalar yapıldığını, dolayısıyla üniversitelere yönelik olarak uzun vadeli sektörel gelişme beklendiğini belirtti. Akansoy bu konuda tek bir yapıcı adım atmayan hükümeti göreve davet etti. Ekonomik önceliklerimiz arasında her zaman ön planda olması gereken eğitim konusunun hükümetin gündeminde olmadığını vurgulayan Akansoy, “Artık rekabet üst düzeyde, eğitim kalitemizi artırmamız gerekiyor. % 70’e varan bir boşluk yaşanıyor. Öğrencilerin bizi seçmeleri için temel nedenleri olması gerekir. Kalite ve tanıtım önemlidir. Öğrenci neye bakar? Öğrenim dışında rahat yaşayabilir mi buna bakar. Son zamanlarda bu tanıtımın yapılmadığını çok iyi görüyoruz. Geçmiş yıllarda yurtdışına hedef kitleye tanıtımlar yapardık” dedi. Akansoy, eğitim kalitesinde ciddi bir artış olmadığının da altını çizerek, baş sorumlunun hükümet olduğunu ancak bu işe herkesin kafa yorması gerektiğini söyledi.

 

ÖĞRETMEN ATAMALARI HALA YAPILMADI

“En üzücü olan şey eğitim eksiklikleri. Ne yazık ki bugün ve yarını oluşturacak olan gençlerin eğitimi ile ilgili bu denli kötü durumda olmak içimizi acıtıyor. Eğitim bakanı sorunlarla ilgileneceğine eğitimi neredeyse özelleştirmiş durumda. Devlet en temel misyonu olan eğitimden elini eteğini çekmiş durumda. Herkes devlet okulundan kaçarak özelde arayış içine girmiş durumda. Burada eğitim bakanının ciddi bir rolü olduğu gerçektir ancak Bakan, UBP kurultayına konsantre olmuş durumda” diyen Akansoy, tüm UBP’li bakanların ülkede yaşanan kaos yerine kurultayla ilgilendiğini söyledi. “Kimse kurultaydan sonra ülkede her şey yoluna girecek diyemez. Kabine değişecek ve sürdürülemez durum devam edecek” diyen Akansoy, “Erken seçim zorladığımız bir konudur. Kıbrıs Türk insanı feryat ediyor” dedi.  

 

 

ESNAFIN HALİ İÇLER ACISI

“Esnaf Odası’nın verdiği rakamlar korkunçtur. Bin 700 esnafın çek yasağına girmiş olması kabul edilemez. Mahkemelerde 20 bin alacak verecek davası var” diyen Akansoy, bu rakamların içinde bulunduğumuz ekonomik ortamın ne denli dibe vurduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Esnafın kendi başarısızlıkları yüzünden değil hükümetin başarısızlığı yüzünden bu noktaya geldiğini belirten Akansoy, “Sürdürülemez ekonominin bizi getirdiği nokta budur. Tüm sektörler açmaz içindedir. Son bir yılda binden fazla iş yeri kapatılmıştır” dedi.

 

“PROGRAM UBP’NİNDİR, HESABI O VERİR”

2013-2015 ekonomi protokolüyle ilgili herhangi bir çağrı almadıklarını yineleyen Akansoy, “Gelişmelerden bilgimiz yok, biz de basından okuduk. Ülkenin ana muhalefet partisi şekillenecek program konusunda herhangi bir bilgi sahibi değildir. Sorumluluk yüklenme gibi bir durum da söz konusu olamaz. Bizim sorumluluğumuz halka karşıdır ve seçim döneminde kendi programımızı halkımıza sunacağız. Bu hazırlanan program UBP’nin programıdır, hesabını da kendi verir” dedi. Hükümete geldiklerinde uygulayacakları programın başka bir program olduğunu belirten Akansoy, “Kendi gerçeklerimizi, kendi doğrularımızı, kendi bildiklerimizi uygulayacağız” dedi.