UBP’nin kurultayda ‘devletten devlete görüşme ve konfederasyon’ kararı çıkardığını anımsatan Soyer, Eroğlu’nun tepkiler üzerine ‘konfederasyon da federasyondur’ demeye başladığını söyledi.

CTP-BG Genel Başkanı Soyer’den Eroğlu’na sert eleştiri…

* UBP’nin kurultayda ‘devletten devlete görüşme ve konfederasyon’ kararı çıkardığını anımsatan Soyer, Eroğlu’nun tepkiler üzerine ‘konfederasyon da federasyondur’ demeye başladığını söyledi. Soyer, “Bu zihniyet Kıbrıslı Türkleri yıllarca çözüösüzlük isteyen taraf pozisyonuna düşüren, Kıbrıslı Rumları tek taraflaı AB üyesi yapan zihniyettir” dedi…

* Başbakan Soyer, 24 Nisan referandumundan sonra verilen tüm sözlerin yerine getirilmediğini, ancak Kıbrıs Türk halkının referandumda ‘evet’ demesiyle çözüm isteyen taraf olarak dünyada bir yer edindiğini vurguladı. Soyer çözüm ve AB iradesinin 19 Nisan’da yeniden teyit edilmesinin önemine vurgu yaptı…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, 19 Nisanda yapılacak seçimlerin çok önemli olduğunu belirterek, seçimlerde halkın çözüm istencini bir kez daha teyit edeceğini vurguladı. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nun kurultayda konfederasyon kararı çıkardıktan sonra tepkiler üzerine ‘konfederasyon da federasyondur’ demeye başladığına işaret eden Soyer, “Böyle bir takiyye olamaz. Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün” dedi.
CTP-BG Genel Başkanı, Başbakan Ferdi Sabit Soyer beraberindeki heyetle birlikte Alayköy’ü ziyaret ederek köy halkı ile bir araya geldi.
Ziyarette ilk konuşmayı yapan CTP-BG Lefkoşa İlçe Başkanı Kadri Fellahoğlu, Lefkoşa İlçesi olarak her zaman halkla iç içe olduklarını belirtti. Fellahoğlu, seçimlere en hazırlıklı partinin CTP-BG olduğunu kaydederek, halkın görüşlerini almak, fikir edinmek için Alayköy’ü ziyaret ettiklerini ve birinci ağızdan fikir edinmek amacında olduklarını belirtti.
CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Ferdi Sabit Soyer de, 19 Nisan’da seçimlerin yapılacağını anımsatarak bu seçim döneminde her siyasi partinin görüşünü aktaracağını ve halkın bu çerçevede kararını vereceğini ifade etti.
Seçimlere doğru giderken bazı noktaların değerlendirilmesini isteyen Soyer, “Dünyada Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, bu adada Rumlar kadar hak sahipliğini ilerleterek, Kıbrıs Türk halkını eşit temelde AB’ye taşımak, Kıbrıs sorununu çözmek istiyorsak, haklı olduğumuz bir alanda sadece bir kısım siyasal ve hukuksal meselelerle ilgili konuşma, tartışma ve anlaşmalar yapmakla yetinilemez” dedi
“Atatürk’ün işaret ettiği bir gerçek var ki, herhangi bir askeri ve siyasi mesele ekonomik güç, ekonomik kalkınma ve devletin kurumsallaşması ile bütünleşmezse o siyasal mesele ve hedef başarıya gidemez” diyen Başbakan Soyer, siyasal olarak Kıbrıs Türk halkının eşitlik davasının kazanılması için önce ekonominin güçlendirilmesi ve kendi kendine yeten bir halk yaratılması gerektiğini vurguladı.
Bazı rakamlar da veren Soyer, 2003 yılına kadar 375 kilometre yol yapıldığını ancak CTP-BG’nin 4 yılda 475 kilometre yol yaptığını ve 4 yılda gerek sağlık, gerek diğer konularda ciddi açılımlar yaptıklarını vurguladı.
Herhangi bir siyasi hedefin ekonomik gelişim ve demokratikleşme ile peçinlenmesi gereğine işaret eden Başbakan Soyer, CTP-BG’nin bu yöndeki tutumlarının ortada olduğunu ve halkın geçmiş ile bugünü kıyaslayacak sağduyuya sahip olduğunu söyledi.
“YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…”
Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Başbakan Soyer, Cumhurbaşkanı’nın görüşme masasında bulunduğu bir dönemde dünyanın reddedeceği bir yaklaşımla görüşme sürecinde bulunulamayacağını ve bu gerçeklerin söylenmesi gerektiğini belirtti.
“UBP kurultayında ‘yeniden başlayan görüşme süreci yanlış bir karardır ve devletten devlete bir görüşme sürecine girmek gerekir’ denmektedir. Ayrıca kurultayda, ‘öncelikle tanınma siyaseti ile birlikte konfederasyona gidelim’ denildi diyen Başbakan Soyer, bunun imkânsız olduğu ortaya çıkınca Eroğlu’nun konfederasyonun da federasyon olduğunu söylediğini anımsattı.
“Ya göründüğün gibi ol yada olduğun gibi görün” diyen Başbakan Soyer, günün çıkarlarına göre hareket edilmesinin yanlış olduğunu herkesin savunduğu fikirleri net bir şekilde söylemesi gerektiğini söyledi.
UBP’nin kurultayda başka karar çıkardığını, sonra başka söylediğini ifade eden Başbakan Soyer, böyle bir takiyyenin kabul edilemez olduğunu vurguladı ve halkın bunu iyi değerlendirmesini istedi.
Başbakan Soyer, UBP’nin yıllarca uyguladığı çözümsüzlük politikaları sayesinde bugün Rumların AB’de diğer ülkelerle eşit hak ve söz sahibi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının da AB’de Rumlar kadar eşit bir halk olarak yer almasını ve söz sahibi olmasının sağlamak hedefleri arasında olduğunu vurguladı.
AB’ye girebilmek için Kıbrıs sorununun çözümleneceğini ve eşit taraf olarak adada ve AB’de yer alınacağını ifade eden Başbakan Soyer, dünyanın şekillenmesinde sadece Rumların söz sahibi olmasına fırsat verilmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs sorununun bir an önce siyasal eşitlik temelinde çözüme kavuşturulması gerektiğini ve bu konuda başlattıkları mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Başbakan Soyer, yıllarca çözümsüzlük siyaseti yapanların bugün çözüm süreci çerçevesinde başlatılan görüşme sürecini desteklediğini söylediğini, ancak bu desteği samimi bulmadıklarını söyledi.
Soyer, Kıbrıs Türk halkının Rum halkı kadar eşit bir şekilde AB’de yer alması, AB organlarında söz sahibi olması için yılmadan mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek, 24 Nisan referandumundan sonra Kıbrıs Türklerinin dünyaya açılım kapılarının aralandığını anımsattı. Başbakan Soyer, 24 Nisan referandumundan sonra verilen tüm sözlerin yerine getirilmediğini, ancak Kıbrıs Türk halkının referandumda evet demesiyle çözüm isteyen taraf olarak dünyada bir yer edindiğini söyledi.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer, 19 Nisanda yapılacak seçimlerin çok önemli olduğunu belirterek, seçimlerde halkın çözüm istencini bir kez daha teyit edeceğini vurguladı. Soyer, Kıbrıs sorununun çözümünde, otak bir devlet ve bunun çatısı altında eşit statüde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum devleti yer alacağı, iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federal ilkelerle çalışacağı ve Türkiye’nin garantinsin yer alacağının temel hedef olduğunu vurguladı.