CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan İrsen Küçük’ün, küçük Mustafa’nın katil zanlısı babasının CTP döneminde vatndaş yapıldığını ileri sürmesi karşısında, “yedi yaşındaki Mustafa Diker’in toplumu derinden etkileyen ölümünden dahi siyasi yarar sağlamayı tercih edebilmiş bir başbakanla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Sayın İrsen Küçük, minik yavrunun öldürülmesinden sorumlu tutulan babası Erol Diker’ in 2007 yılında, partimizin, hükümette olduğu dönemde vatandaş yapıldığını söyleyerek, devlet adına üstlenmesi gereken sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Sayın Başbakan yedi yaşında bir çocuğun öldürülmesi olayına, öldürülen veya öldüren açısından ve vatandaş olup olmadığı arasında bir fark varmış gibi yaklaşıyor.” Dedi.

Beceriksizliği nedeniyle ülkemizi üç yıldır yönetemeyip uçuruma sürükleyen Ulusal Birlik Partisi, halkımızın kendisine yönelttiği eleştirileri ve kabaran öfkeyi yanlış tarafa yönlendirmeye ve sorumluluğu geçmiş döneme yüklemeye çalışmaktadır.

Son olarak yedi yaşındaki Mustafa Diker’in toplumu derinden etkileyen ölümünden dahi siyasi yarar sağlamayı tercih edebilmiş bir başbakanla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Sayın İrsen Küçük, minik yavrunun öldürülmesinden sorumlu tutulan babası Erol Diker’ in 2007 yılında, partimizin, hükümette olduğu dönemde vatandaş yapıldığını söyleyerek, devlet adına üstlenmesi gereken sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Sayın Başbakan yedi yaşında bir çocuğun öldürülmesi olayına, öldürülen veya öldüren açısından ve vatandaş olup olmadığı arasında bir fark varmış gibi yaklaşıyor. Partimize göre, bir insan öldürüldükten sonra, öldürülenin de öldürenin de vatandaşlığını tartışmak insanlıkla yakından uzaktan ilgili değildir.

Aslında Sayın İrsen Küçük, üç yıllık hükümet dönemlerinde, ülkemizde yarattıkları kaosu ve halkımızı içine düşürdükleri çaresizliği bir sihirbaz mahareti ile saklamaya ve unutturmaya çalışıyor.

Hükümetin başı da, KKTC vatandaşı olan birisi ile evlenen yabancı uyruklu birinin bir yıllık bekleme süresinin ardından yasal olarak vatandaş olma hakkına sahip olduğunu biliyor ama içine düştüğü çaresizlik nedeniyle, kendini savunurken pişkince olmadık gerekçelere sarılıyor.

Yönetim boşluğu nedeniyle, ülkemiz adi suçların ve suçlara meyilli olanların cenneti oldu. Çeteler belediye yönetir hale gelirken ve mali olanaklarını hortumlarken, hükümet buna seyirci kalıyor ve hatta çanak tutuyor. Lefkoşa Belediyesi çalışanları evlerine ekmek götüremez, çocuğuna ilaç alamazken, UBP’li bakanlar Belediye Yönetimi ile çalışanlar arasında yapılan ve altında kendi imzaları da bulunan protokolü, mürekkebi daha kurumadan unutuyor. Esnafımız siftah yapmadan kepenk kapatıyor, pahalılık aldı başını gidiyor, ama Maliye Bakanımız ‘ekonomi uçuşa geçti’ diye halkımızı aldatmaya çalışıyor.

Halkımız artık, UBP tarafından sorunlarına sanal gerekçe üretilmesine, geçmiş dönemlere dair suçlamalar yapılmasına ve hayal ürünü başarı nutukları atılmasına inanmıyor. Tüm bunlar karşısında her gün daha da büyüyen bir öfke duyuyor. Hükümetten, gençlerimiz iş, insanlarımız emeklerinin karşılığını, halkımız can ve mal güvenliğini ve çetelerin değil, yasaların hakim olduğu bir ülke istemektedir. Hakkını arayan KTHY çalışanlarının, belediye emekçilerinin ve diğer bütün kesimlerin polis tarafından sorgulanmasını, tutuklanmasını ve şiddete maruz kalmasını değil;  ülkemizi kaosa sürükleyen ve seçim öncesinde verdiği sözlerin tam tersini yaptığı için meşruiyeti kalmayan UBP’nin sorgulanmasını ve hesap vermesini istemektedir.

O günler de çok uzak görünmemektedir.

 

Özkan Yorgancıoğlu

 

CTP-BG Genel Başkanı