CTP’nin, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın açıklamaları ve Azınlık Hükümeti’nin icraatları ile ilgili açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Sayın Serdar Denktaş’ın bugün yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin hukuka aykırı işlemleri aleyhine açılan davalar, bu davalarda alınan sonuçlar ve İyi İdare Yasası ile ilgili söyledikleri, hükümetin hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkeleri konusundaki zihniyetini sergilemesi açısından son derece dikkat çekici ve düşündürücüdür.
Belli ki bu Devletin yürütme erkini ellerinde bulunduranlar, kullandıkları yetkilerin ana kaynağının, 1’inci maddesinde, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir” hükmü bulunan KKTC Anayasası olduğundan bihaberdir.
Hukukun üstünlüğü ilkesi, yasama ve yürütme organlarının ve idarenin hukukun sınırları içerisinde hareket etmesini, bu sınırların aşılması durumunda da yargı organının devreye girip sınırları aşanları sınırların içerisine çekmesini gerektirir. Hukukun üstünlüğü ilkesini içine sindirmiş bir hükümet, işlemlerine karşı dava açılmasından rahatsız olmayacağı gibi, hukuka aykırı işlemleri ile ilgili ara emri veya iptal kararı verildi diye yargının siyasal malzeme olarak kullanıldığını da iddia etmez, edemez. Yapılan açıkça hukuka aykırı işlemlere karşı dava açılmasını “mahkemeleri siyasi malzeme olarak kullanmak” şeklinde değerlendiren bu açıklama, bu ülkeyi yöneten azınlık hükümetinin hukuku ve yargıyı kendine ayak bağı olarak gördüğünün ve hukuk tanımazlığı ortaya çıktıkça yargıya saygı sınırlarını aşan bir dil kullanmaktan çekinmeyecek kadar pervasızlaştığının en açık göstergesidir.
Bütün bunların üzerine, bugünkü açıklamada, “Aslında üstümüze ta başından beri bol geleceği bilinen İyi idare Yasası’nı kullanmak suretiyle adımlarımızı engelleme girişimlerine devam edilmesi halinde … İyi İdare Yasası’nın yeniden ele alınması gündeme gelebilecektir” de denilmiş olması, pervasızlığın şaşkınlık yaratacak boyutlara ulaşmasından başka bir şey değildir. Bilindiği gibi aynı pervasızlık, çıkardıkları hukuka aykırı emirnamenin yürürlüğü mahkemece durduruldu diye tüm emirnamelerin kaldırılacağı, yani çevrenin katledileceği tehdidi savrulurken de sergilenmiştir. CTP-DP Hükümeti döneminde Meclis’ten oy birliğiyle geçen İyi İdare Yasası’nın neresinin bu hükümetin üzerine bol geldiği merak konusudur. Bol gelen, halkın katılma hakkı mı, şeffaflık mı, iyi idare mi, yoksa demokrasi midir? Madem bu kadar bol geliyordu, şu anda hükümette olan UBP’nin ve DP’nin milletvekilleri bu Yasa’ya neden oy vermişlerdi? Yoksa niyet, bu zihniyetin temsilcilerinin her zamanki alışkanlığıyla, kulağa hoş gelen bir yasa çıkarıp, sonra onu uygulamamak mıydı?
Başbakan Yardımcısı Sayın Serdar Denktaş tarafından yapılan bugünkü açıklama, bu zihniyetin hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerine bakışını açık bir biçimde ortaya koyan ve siyasi tarihimize mal olacak ibretlik bir belgedir. CTP bu ülkede hukuksuzluğun hakim kılınmasına, demokrasinin ayaklar altına alınmasına ve İyi İdare Yasası gibi yasalarla halkımızın demokratik olanaklarında yaratılan genişlemenin bu zihniyetin temsilcilerince ortadan kaldırılmasına asla izin vermeyecektir. Bilinmelidir ki Hükümetin kendine bol geldiğini söylediği İyi İdare Yasası bu halkın hak ettiği bir yasadır. Esas itiraf edilmesi gereken, bu azınlık hükümetinin halkımızın ve ülkemizin üstüne fena halde dar geldiğidir.
Cumhuriyetçi Türk Partisi
14 Ekim 2016