CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, UBP hükümetinin halka rağmen yürürlüğe koyduğu yasalarda toplumsa yarar ve uzlaşı gözetmediğini vurguladı…

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu kıbrıs Türk halkının hala çözüm ve barışı istediğini ve umut ettiğini ancak 2004’teki ivmenin yakalanabilmesi için insanlara tünelin ucunda bir ışık gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun görüşmelerde uyguladığı yöntemin böyle bir ışığın oluşmasına yardımcı olmadığını kaydetti.

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, bu akşam (13 Aralık Salı) Kıbrıs TV’de yayınlanan Reşat Akar’la Son Durum programının konuğu olarak Kıbrıs sorunu, başta olmak üzere gündemdeki önemli konuları değerlendirdi.

GÖRÜŞMELERİN GİDİŞATINDAN ENDİŞELİYİZ

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmeler çerçevesinde sürdürülen mekik diplomasisi çerçevesinde dün yeniden bir araya gelen liderlerin görüşmeden sonra taraflar arasında özellikle mülkiyet konusunda uyuşmazlık olduğunu ve görüşmenin başarısız olduğu yönündeki açıklamalarıyla ilgili gelişmeleri yorumlayan CTP-BG Genel Başkanı, tablonun endişe verici olduğunu kaydetti. Yorgancıoğlu, uyuşmazlıklarla ilgili olarak Kıbrıs Türk tarafına çok az farkla daha fazla bir sorumluluk yüklenmesi bir yana her iki tarafa da eşit sorumluluk yüklenilmesi durumunda bile mevcut durum nedeniyle Kıbrıs Türk dünya tarafından izole edilmesinin söz konusu olacağına işaret etti. “Taraflar daha yapıcı tavır geliştirmezse Ocak’ta zirvenin zorlanacağı ve uluslar arası konferansın ortadan kalkacağı riskini görüyoruz” diye konuşan CTP-BG Genel Başkanı,  “Sorumlu tutulacak olanın ise Kıbrıs Türk tarafı olacağı sinyalleri alınıyor” öngörüsünde bulundu.

2’nci Cumhurbaşkanı Talat’ın görüşmeleri sürdürdüğü dönemde benzer çıkmazların akılcı manevralar ve yapıcı önerilerle aşıldığını anımsatan Özkan Yorgancıoğlu, 2’nci Cumhurbaşkanı Talat’ın görüşmeler sırasında oluşan açmazları aşmak adına ekibiyle hazırladığı 4 Ocak paketi olarak anılan atılımını anımsattı. Pakette birçok konu yanında Kıbrıs Türk halkının siyasi ve yönetsel haklarını yükseltmeye yönelik önerilerin de yer aldığını anımsatan Yorgancıoğlu, göreve gelirken ‘Talat’ın bıraktığı yerden’ demeçleri veren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun pakette yer alan çapraz oya karşı bir duruş sergilediğini kaydetti. Kıbrıs Rum tarafının bu öneriye karşı dönüşümlü başkanlık konusunu kabul ettiğine de işaret eden Yorgancıoğlu, Eroğlu’nun tavrı karşısında Rum tarafının çapraz oya karşı feragat ettiği unsurlardan geri dönmeye başladığının altını çizdi.

CTP-BG’nin Cumhurbaşkanı’na yaptığı önerilere karşın kendi bildiği gibi hareket ettiğine işaret eden Yorgancıoğlu, “Kimsenin Kıbrıs Türk tarafını uzlaşmaz taraf koltuğuna oturtma hakkına sahip olmadığını düşünüyorum. Eroğlu da olsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da olsa fark etmez. Çünkü Kıbrıs Türk tarafı bu koltukta oturduğu sürece çok fazla sorun yaşamış ve izole edilmiştir” dedi. Yorgancıoğlu, Rum tarafının da tıkanıklarla ilgili hataları olduğuna da işaret ederek, “Ancak,  Talat döneminde her açmazda yaratıcı öneriler önlemler hazırlanıp masaya konmuş açmaz aşılmış ya da etrafından dolanılmıştır. Dolaysıyla Rum tarafı ne kadar olumsuz olursa olsun yaratıcı yapıcı önerilerle olumlu tavır içinde olmalıdır” diye konuştu.

EKONOMİK KRİZLER ÇÖZÜM FIRSATINA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR Mİ?

Yunanistan’da 150 bin kişinin işten durdurulması son günlerin en sıcak konularından, Kıbrıs’ın güneyinde de ekonomik kriz tehlike çanlarını çalıyor… Kıbrıs Türk tarafında da durumun iç açıcı olduğunu söylemek en hafif terimiyle ‘hayalperestlik’ olarak algılanabilir. Ancak böylesi karanlık tabloların Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik bir fırsat oluşturabileceği umutları da var. CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun bu konudaki yorumu ise şöyle:

“Bu tür durumların fırsata dönüştürmesi gerekir ama fırsat yaratmak için insanların barış vizyonu olmalı. Eğer inanmıyorsanız nasıl dönüştürürsünüz? Güneydeki ekonomik kriz aslında bir fırsattır. Bu kadar küçük adada 2 ayrı ekonomi bile tartışılmalı. Ekonomilerin entegre olup birbirlerini desteklemesi gerek. Çözümden sonra Kıbrıs’ta oluşacak turizmin hacmini düşünmek lazım. Ama UBP hükümeti şimdi bu yıl için turist arttı diye seviniyor ama “Arap baharından” ötürü olduğunu düşünmüyor. Rum tarafında da yanlışlar var. Petrol aramasından başlayıp da güçlü dönemlerinde barışı reddedip zayıf durumlarında barışa yakınlaşma tutumlarını eleştiriyorum.

Ekonomik durumlar barışa yönelik istenci artırabilir ama heyecanın artması içim sürecin ışık saçması gerek. İstek zaten var ama ışık görmediklerinden heyecana dönüşmüyor bu. Bunu da toplumda tartışmak lazım. Bir taraftan ekonomiyi güçlendirmeye çalışırken kıbrıs sorununun bundan bağımsız olmadığını bilerek ön sıralara taşıyalım”.

“BAŞBAKANA GÖRE ORTALIK GÜLLÜK GÜLİSTANLIK”

Ülkede hemen her sektöre yaşanmakta olan krizler ve faiz borçların neden olduğu trajedilere de değinilen programda Başbakan İrsen Küçük’ün tutumunu eleştiren CTP-BG Genel Başkanı, “Başbakan her şeyin çok güzel olduğunu söylüyor. Başbakan sorun yok diyor. Her gün kapatılan işletmeler için ‘Biri kapatırsa diğer açar’ diyor maharetmiş gibi. Birinin mutsuzluğu üzerine mutluluk kurmak gibi bir şey Başbakan’ın söylediği; oysa göstergeler ekonominin kötüye gittiğini gösteriyor. İnsanlar borçlarını ödeyemediği için sorun yaşanıyor. Diye konuştu.  

Sosyal Sigortalar Değişiklik Yasa tasarısını UBP’nin halkı yok sayan icraatlarına örnek gösteren Yorgancıoğlu, bu yasayla çalışanlara daha fazla yükümlülük getirilirken hakların ise geriletildiğini, haklara ulaşımın zorlaştırıldığını vurguladı. Yorgancıoğlu şöyle konuştu:

“UBP iyi niyeti olduğu sürece sistemi düzelme adına yardımcı olma isteğimiz vardı- bunu Muhaceret Yasası’nda da yaptık- ama teknik komiteden sonra görüşülecek kararını kıran bir karar ortadayken UBP’nin iyi niyetinin olmadığını söyleyeceğiz. Toplumsal yarar için mecliste olduğumuz sürece katkı koymamız gerektiğini biliyoruz ama bunlar uzlaşıyla yapılmalı. İnsanları döve döve sistem oturtulamaz. Kendi uzmanları bile yasa geçse biler 3 yıl sonra yeniden para istemek durumunda olacakları uyarısında bulunuyor. Pansuman yapmak yerine insanları da katarak UBP daha kapsamlı çözüm üretmeli. Böyle çabası varsa biz de yardımcı oluruz.”

 

 

CTP Basın Bürosu