CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Rum tarafının AB dönem başkanlığını devralacağı 1 Temmuz tarihi gelmeden soruna bir çözüm bulunması için daha yoğun çalışılması gerektiği bir dönemde, iki tarafın çözüm istemeyen kesimlerinin ikiz kardeşler gibi nasıl da aynı ağzı kullandıklarının gün ışığına çıktığını vurguadı

Kıbrıs Rum tarafının AB dönem başkanlığını devralacağı 1 Temmuz tarihi gelmeden soruna bir çözüm bulunması için daha yoğun çalışılması gerektiği bir dönemde, iki tarafın çözüm istemeyen kesimlerinin ikiz kardeşler gibi nasıl da aynı ağzı kullandıkları gün ışığına çıkıyor.

Rum tarafında başta Kilise ve onun başı Hrisostomos olmak üzere çözüm karşıtları ağız birliği ile Sayın Hristofias’ın Sayın Talat ile vardıkları mutabakatları, ‘Kıbrıslı Rumların haklarını Türklere teslim etti, adanın Türkleşmesine zemin hazırladı’ diye şeytanlaştırarak Hristofias’a saldırırken, aynı Mutabakatlar için Türk tarafındaki çözüm karşıtlarının kümeleştiği bazı dernek ve gazeteler de, Sayın Talat’ın ‘Türklerin haklarını Rumlara teslim etti’ diye birbiri ile çelişen çözüm karşıtı propagandalar yapmaktadır.

Bir mutabakatta Türklerin hakları bütünüyle Rumlara, Rumların hakları da bütünüyle Türklere verilemeyeceğine göre, söz konusu mutabakatla Türklerin ve Rumların hakları, karşılıklı al ver ile ve yeniden, yeni bir dengede buluşturulmuş demektir. Çözüme ulaşmanın yolunun al-ver yaklaşımları ile olacağını ve bunun dışında başka bir yol olmadığını herkes bildiğine göre, iki tarafın fanatiklerinin söylemleri, alınan veya verilen hakların azlığı veya çokluğu ile ilgili olmanın ötesinde çözüme esastan karşı olunması temeline dayanmaktadır.

Başpiskopos Hrisostomos, çözüm olmadan Türk askerinin tamamen adadan çekilmesini isteyerek aslında çözümsüzlüğün ve taksimin kalıcılaşmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye’den gelen insanlarımızın bütününün geriye dönmesini talep ederek de çağdışı bir zihniyetin sürdürücüsü olduğunu göstermek yanında düşmanlık tohumları ekmeye devam etmektedir.

Hrisostomos’un, bugün mevcut koşulların avantajlı olduğu hesabı ile AB ve Dünyanın da desteğini alarak başlatmayı önerdiği ve Kıbrıs Cumhuriyetinin adanın bütününe egemen olmasını hedeflediği mücadele, yalnızca Kıbrıslı Türklerin değil aynı zamanda Kıbrıslı Rumların da başını ağrıtacak bir öneridir. Avantajın ve gücün ne zaman, nerde ve kimde olacağı belli değildir. Yakın bir geçmişte Rum tarafında yaşanan patlama ve Yunan bankalarında batırılan milyarlarca euronun, Rum tarafının ekonomik ve sosyal gücünü birkaç haftada alabora ettiği unutulmamalıdır.

Hem Avrupalı olduğunu iddia etmek, hem de çağdışı düşüncelerle çözüm önermek kabul edilir bir yaklaşım değildir.

Bu nedenle esas olan akılcı bir yaklaşımla ve tarafların ortak çıkarlarını koruyacak bir anlaşma için liderlerin çaba ortaya koymasıdır.

 

Özkan Yorgancıoğlu

CTP-BG Genel Başkanı