Dünyada yaşanan teknolojik gelişim, bilişim endüstrisinde yaşanan ilerlemelere paralel olarak bu alanda işlenen suçların ve hak ihlallerinin de artmasına neden olmuş, bireysel ve kurumsal hakların korunması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zaruri hale gelmiştir.
Uzunca bir süredir toplumumuzun gündeminde olan “Bilişim Suçları Yasası” geçtiğimiz günlerde, Meclis Hukuk, Siyasi işler ve Dış ilişkiler Komitesi’nden geçerek Genel Kurul’da kabul edilmiştir. Söz konusu Yasa, kamuoyuna lanse edildiğinin aksine, sosyal medya kullanımı, sosyal medyanın yasaklanması veya bireysel özgürlükleri sınırlamak ile ilgili değildir. Bilişim sistemlerinin, verilerinin ve ağlarının kötü niyetli kullanımını, bilişim sistemlerini kamu menfaati hilafına kullanmak suretiyle işlenen organize veya bireysel suçları, çocuk pornografisi, sanal bet ve bankacılık alanlarında vuku bulan suçlar gibi konuları ele alan bir yasa tasarısı olarak komite gündemine alınmıştır.
CTP, diğer tüm yasalarda olduğu gibi savunduğu ilke ve değerler çerçevesinde komite çalışmalarına tam katılım göstermiş ve kamu menfaatine ya da bireysel haklara halel getirme ihtimali olan tüm maddelere de doğrudan müdahale ederek Yasa’nın doğru şekilde yürürlüğe girmesi için yoğun bir çaba göstermiştir. Bugüne dek emekçi, kadın, çocuk, lgbt hakları başta olmak üzere insan hak ve özgürlükleri ile ilgili yapılan her yasa çalışmasında imzası olan, bu ülkedeki demokrasi ve barış mücadelesinde atılan her adımın bilfiil mimarı olan CTP’ye seçim hesapları ile yapılan saldırılar kamuoyunu yanıltmaktan ve bir yanılgıdan oy devşirmeye çalışma aymazlığından başka bir şey değildir.
CTP, toplumsal uzlaşı ve barış kültürünü şiar edinen bir parti olarak, seçim hesapları ile toplumsal hizipleşme yaratmaya çalışanların aksine, sol değerlerin kolektif ve dayanışmacı bir kültürden beslendiğini bilmektedir. Tarihimiz Kıbrıs’ta demokratik değerlerin yaşatılması, hak ve özgürlüklerin daraltılmaması için verilen onurlu mücadelenin alın teri ile yazılmıştır. Bugün olduğu gibi dün de CTP’li bireyler ve vekiller, bu mücadelenin bedelini her dönemde cesaretle ödemekten çekinmemiştir. “Bilişim Suçları Yasası” bahane edilerek CTP üzerinden yaratılmaya çalışılan algı operasyonu da bu açıdan tanıdıktır.
Geçtiğimiz 10 yılda insan hak ve özgürlükleri ile ilgili geçirdiğimiz Yasalar da benzer tahriflere maruz kalmış ancak özel hayatın gizliliğinden, kadın haklarına, insan ticaretinden iyi idare yasasına, basın özgürlüğünden çocuk haklarına kadar her alanda verdiğimiz emek sonuç vermiştir.
CTP, Bilişim Suçları Yasası’nın çalışılması sırasında da aynı ilke ve görüşler çerçevesinde hareket etmiş, tüm tarafların görüşlerini dinleyerek bilişim alanında topluma kazandırılacak düzenlemenin, şu anda yürürlükte olan yasa ve uygulamalardan daha demokratik ve özgürlükçü olmasına büyük dikkat göstermiştir. Bu noktada elbette her yasa çalışması için ifade edilebileceği üzere, bu yasanın daha da geliştirilmesi mümkündür. Ve CTP bunun takipçisi olacak, Meclisteki gücü oranında gerekli adımlar, tüm yasalar bağlamında olduğu gibi atılacaktır.
Tarihsel sorumluluğu Kıbrıslı Türk halkının toplumsal varlığını demokratik değerler çerçevesinde geliştirmek olduğunun bilinciyle CTP, bilgi temelli siyaset yapmaya ve kimden gelirse gelsin toplum yararı için atılan adımların yanında olmaya, katkı koymaya devam edecektir.
CTP, seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde kamu yararı adına atılan adımların yok sayılmasına, itibarsızlaştırılmasına, konuların demokratik ve özgür tartışma ortamının dışına itilmesine, toplum yararına çalışma yapanlara dönük kişilik katline sonuna kadar karşı çıkarken; seçim hesapları uğruna toplumsal çatışmayı körükleyen söylem ve eylemleri açıkça kınamaktan da geri durmayacaktır.